Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAZARIN PENCERESİNDE Sen bilirsin Tanrım benim..." Başka bir gün de şöyle demişti: "lyiyim ben öyle hasta değilim... Bazen halsizbazen de güçlüyüm Yaşam çizgimi Bozdurmam. Kadere yenildiğimi Hiç gördünüz mü? Fırtınalar atlattım da yine Ayaktayım!" Hayata gözlerini yummadan yediği son yemeğin Büyükelçi Oğuz Gökmen'in takdim etmiş olduğu tzmir incirleri olduğunu biliyoruz. Gözlerini yumduğu andan itibaren başkentte ve gömüldüğü yerde binlerce vatandaşı tarafından ziyaret edildi. Biri "O ölünce yaşamın tadı kalmadı" diye Benim icin ağlama vatanım! adyolar ve tclevi/yonlar onun ölüm habcrinı verir vcrmez bütün yurdu derin ü/üntii kapladı. Bayraklar yarıya indirildi; ertesi günkü ga/ctelerde sadecc acı haberin aynntıları ycr aldı. Öliim haberı duyulunca Cumhurbaşkanlığı Köşkü vc kaldınldığı hastane halkın hiicıımuna uğradı. Ga/cte sütunlannda çok mütevazı gelirli baba ile annenin çocuğu olarak hayata adım atlıği, bir taşra kentinde başlayan yaşamının mücadelelerle onu başkente, sonra Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne ulaştırdığı anlatılıyordu. Bir lelcvi/yonun ö/cl programında, başkcnte göç ettikten sonra ilk gözağrısından aynlıp hayatının sonuna kadar beraber kalacağı son eşjyle nasıl tanışıp evlcndikleri aynntılı olarak anlatıldı, eski fotoğrafian gösterıldi. Haftalık dergilerin bir bölümii ona aynlmış eklerlc çıktılar. Dükkânlara, taksilcre fotoğraflan asıldı ve "Seni asla unutmayacağız!" diyen bczlcr gerildi kentlerin dar sokaklarına... Hakkında yazılanlarda, eşinin teşvikiyle kurulmuş partisindcki iktidar yolundaki mücadeleleri, bu alanda gösterdiği başarılı çabalar vurgulanıyordu. F.şine şöyle demis,ti: "Zatcn çok güçsü/ lidcrler, Yirmiyi geçmez koysan hepsini. Senin arkanda milyonlar var Yirmi ne yapar? Bir şey yapmadan otur bekle; Scssiz, dokunmadan kimseye Bizsen, seçilcceksin başkanlığa.. Milyonların günü gelince Kavga büyüyüncc Başkanlığı lütren kabul ederiz!" Siyasal mücadelcde morali bozulan, belli oranda oy alamadığı takdirde politikayı terk etmeyi düşünen eşi: "öndcyken biz bıraksak Aptallık mı ederiz? U/ak olanlar özlenir Bilınez misin? Sürgünc gıdenler sevilir!" dediğinde o direnmişti: "Güçsüzler gibı konuşma Siyasal intihar olur bu.. R Hiç oynar nııydım ateşle fnanmasaydım bütün kalbimle Ben /aferinıi/c'.'" O. iktidar yolunda ılerlcrkcn birçok kimse onu eleştirmis,, birçok kurum ona karşı çıkmıştı. Ord'unun muhalefeti, zamanın iktidar başı tarafından bile dile getırilmişti. Sonra memleketin elit sınıfı da onu ve ailcsini uzun süre benimseyemcmiş, onlara alışamamıştı... tktidara geldikleri andan itibarcn onlar, bu çevrc için /aman zaman gizliaçık alay konusu olmuşjar, haklarında birtakım hikâyeler anlatılmıştı. özgcçmişlerini tüm çıplaklığıyla sergileyen kitaplar zevkle okunmuştu. Ancak bir süre sonra, önce iktidara yakın olmanın sağlayacağı maddi avantajlar umanlar vc karşısındaki siyasal gruplardan yüz bulmamışlar arasında desteklenmeye başlamıştı. Kendilcrini destekleyen sosyetik hanınılarla kurdukları yardım vakfının giydirip kuşattığı fakirfukara sayısı çoktu. Hastanelerın eksıklerıni gidermek, kimsesi/ kadınlara destek olmak için harcadıklarını, vakla bağışta bulunan zengin üyeler ve iktidara hoş gö rünmek isteyenler karşılamışlardı: "..Ve paralar akıyordu her taraftan O istiyor ve herkes veriyor Paralan gönülden mi verdi bu insanlar? önemli değil dostlar.., Para nereden gelir diye soran yok!" Yaşami boyunca yabancı ülkelere gidişlerini, yabancı ülke başkanları nezdinde gördüğü hüsnü kabulü ne yapar yapar abartır, büyütür basına aktarırdı. Dininin kutsal merkezlerindeki yöneticilerin ve din ulularının ona gösterdikleri yakın ilgi ve güçlü destek tartışmasızdı. Yurdunda da daima din örgütleriyle yakın ilişkileri olmuş, siyasette bu ilişkilerden" çok yararlanmıştı. Bir komşu ülkenin bugün iktidarda bıilunmayanbaşının ona gereğince yüz vermemesi, randevu isteğini geri çevirmesi hariç, yurdunun uluslararası alanda daha iyi bilinip tanınması için başarılı girişimler sergilemiş olduğu söylenebilirdi. Bir gezi sonunda eşine, "Söylemiştim ben sana Hayran bize tüm dünya Avrupalılar çıldırdı Halk adımızı haykırdı Sıkıysa küçük görsünler Şimdi beni..." demişti. Bir süredir sağlık durumunun pek iyi olmadığı bilinmekteydi. Bırkaç kez ameliyat olmuştu. Son yurtdışı gezisinde ve memlekete dönüşünde yorgun görünmüştü. "Istirahat etseniz..." diyenlere şu yanıtı vermişti: "Ne ohırdu yüzyıl yaşasam! Ama vücudum yıpranıyor.. Her geçen günAh! anlasaydım Ne yararı var sağlanı kalbin •Çürümüşse bütün bedenim rek intihar etti, hayatına kastetmişler bile onun için gözyaşlan döktüler. Artık futbol milli takımı karşılaşma yapmadan onun mezannı ziyaret ediyor, yeni evlenen çiftler gerdöğe girmeden mezarında dua okuyorlar. Bugün memleketinin bir lider kaybettiğini, ama bir yatır kazandığmı söyleyebiliriz... • • * Bu lider 26 Temmuz 1952'de ölen Eva Peron'du. Yukarıda naklettiklerimizin önemli bir bölümü Arjantin Cumhurbaşkanfnın eşi ve siyaset ortağı Eva Peron'un yaşamöyküsünden esinlenen Tim Rice'ın yazdığı, Andrew Lloyd VVebber'in bestelediği "Evita" müzikal oyunundan alınmıştır (•). Evita'nın, Gencay Güriin tarafından yapılmış çcvirisi tstanbul Şehir Tiyatrolan'nda oynanmakta ve halkımızın özdeşleşebileceğinden tarihi deneyimleriyle benzerlikler bulabileceğinden olacak uzun süredir gişe rekorlannı kırmaktadır. Bu oyun, bize gelişmekte olan ülkelerin liderlerinin belli bir alınyazısını paylaştıklarını hatırlatır. Bu liderler gelişmiş ülkelcrdeki meslektaşlanndan çok farklı çok tehlikeli inişlerle şaşaalı yükselişlerin birbirini izledikleri bir yaşam sergilerler. Bu ahnyazısı ortaklığı onlan mezar ötesinde de izler. Dikkat etmezsek, ciddileşmezsek Abdülnasır'ın, Evita'nın başına gelen, yann rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın da başına gelebilir. Hatasıyla sevabıyla tarihin terazisinde soğukkanlı bir şckilde irdeleyip saygıyla anacağımız bir Cumhurbaşkam olmak yerine "telli baba"ya dönüşüverir. M (*) Sadece son yemeğiyle ilgili bilgi Pamir Bezmen'in Anttk ve Dekor Dergısı'nin 19. sayısında yer alan Tarıhte Otomobılle Yolculuk" başlıklı yazısından aktarılmıştır D E R O İ 2 M A Y I S 1 9 9 3 S A Y I 3 7 1 20 C U M H U R İ Y E T