Katalog

Hir zamaıılm du/eylı hizmet verdiğini bclli eden, ancak içeri girenleri müstchzi ve meraklı bakışlarla izleyen esnafı, halıları ü/erindeki sigara yanığı izleri ile Karahan Oteli ikinci hayal kinklığımız oldu. Artvin çevresi Gürcü ve Ermeni kiliselcri açısından çok zengin. Küçük patikalarla ulaşılabilcn kiliselcr gcnelliklc 500 600 metre yükseklikteki tepelere yapılmıs,. Aslında, Karadeniz'de evler dc birbiiinden uzak ve tepelere kurulu. Ovada yaşayanlann anlamakta zorluk çektiği bu yerleşim için Karadenizli çok Hamamh'dan sonraki hedefımi/ İ^han Köyü ve Kilisesi. tşhan Kilisesi dı^ cephe kabartmalan ve ilginç kubbesiyle doğanın gü/.clliğiyle yanşıyor. 1008 yılında yapilan Kilise 1549'da camiye çevrilmiş. Günümüzde restore edilmiş vc kilise ö/elliğini korumakta. Işhan'dan aynlıp Erzurum yolundan Tortum Gölii ve Şelalesi'ne yöneldik Bir toprak kayması sonucu oluşan Toı tum Gölü'nün doğusundan dolaşan Tortum Çayi 50 metrelik bir yükscklıkten dökülerck Türkiye'nin bu en yüksek şelalesinı oluşturmuş. Elektrik de üretıbilen şelalcnin görüntüsii büyüleyici Bu sulu aradan sonra yörcdeki diğer kılise olan Tekkale Köyü'ndeki Dörtkılıse'ye yöneldik. Yusuleli Ispir yolundan ulaşılabilcn Tekkale Köyü yolu da yine stabili/.e ve ancak tek araç geçebilecek geni^lıkte. Otobüsümü/ü Yusulcli'nde bırakıp mınibüslc ulasjtığımı/ Tekkale Köyü'nden 6 km'lik uzaklıklaki kiliseye ulaşmak için yine araç degii}tirmek zorunluluğu ile karşılaştık. Bu kez aracımız bir traktördü. Çılgın akan Ispir Deresi'nin taşması sonucu kapanan yol nedeniyle Dörtkilise'ye yürüyü!) başladı. Saymadık ama sanınm 20 dönemeçten sonra ağaçlar arasından siluetini gördüğümü/ kilise diğerlcgne oranla daha bakımlı görünüyordu. Yürüyüş, sırasında bize köyden katılarak rehberlik eden Ccmil Bey'le konuşma fırsatı bulduk. Köyde bir kamping işletmeye çalıştığını ancak ba/ı köylülerin buna karşı olduklarından yakındı. Köye gelen turistlerin kalabilccekleri, su ve elektDogu Karadante'ln köylarl bUtün tilraalllglyla karşıladı blzl (an Uatta),lahan klllaaaldif capha rik bulabilecekkabartmaları va gtfrkamll kubbaalyla dogaın güzalllglyla yarıştyor (aolda) . KTÜ'nln raatoraayon leri bir yer olmaçalifmalarını yUrüttUgü SUmala Manaatın llk kaz I.S. 4OO' da raatora adllmlf (Uatta) dığından sözettı. güzcl çözümler bulHer şeye rağmen direnerek, eşi ve iki çoArtvin'in Hamamlı Köyü'ne doğru yomuş. Teleferiklerle cuğu ile bir motel işletmeyi başarmış. la çıkmca işin zorluğunu daha iyi anlahaftahk erzağını ya Kiîisenin defıne avcılan tarafından dadık. öyle virajlar geçmek zorunda kalda inşaat malzcmesini tepeye evine taşıha fa/.la yıpratılmaması için gönüllü dık ki minibüsümüz ancak iki manevra yabiliyor. Vadiden bakılınca nasıl kubekçilik yaptığını ve günde en az iki kez yaparak yoluna devam edebildi. Bütiin rulduğu anlaşılamayan evlerin, tepelere turistlerc rehberlik yaptığını anlattı. Bir bu zorlukları aşıp köye vannca yaşanan çıkıldıkça birbirleriyle ve vadideki ana gün içinde gördüğümüz gü/ellikler geç ürküntü yerini köylülerin sıcak ilgisinin yolla bağlantılarının çok ustaca oluştusaatte ulaştığımız Fındıklı'daki Fındıkverdiği rahatlığa bırakıyor. Bahçelerderulduğu görülebiliyor. Rehberimizin han Oteli'ne vardığımızda bir karabasaki meyve ağaçlannı konuklara ikram esöylediğine göre bir vadideki köy ve na dönüştü. Yine sigara yanıklı halılar, den köylüler, bugün cami olan tarihi kiyaylalara vadi tabanına inilmeden bu değiştirilmemiş çarşaflar, temizlenmeliseyi ve çevreyi bize anlatnıaya çalışıpatikalar izlenerek ulaşılabilirmiş. Bu miş banyolarla , inanılmaz kötü bir scryorlar. Hamamlı ya da Dolishane Kiliseyollann acılması için bir dozer ve denevis ve içinde türlü çeşitli maddeler yüzen si I.S. 923958'de yapılmış bir Ermeni yimli bir dozerci yetiyormuş. 1 2 hafta çaylarla karşılaştık. Şikayetlerimizi otel yapısı. 19. yy. sonlannda camiye çevriliçinde en yüksek köylere yol açılabilirgörevlisine aktarınca aldıgımız yanıt miş ve halen kullanılmakta. Kiliseye ait miş. "Bcgcnmcdiyseniz çeker gidersiniz" idi. olan, ancak şimdi depo olarak kullanıBöyle bir "dozer yolıTnu kullanarak Üstelık bir şişe suya ödediğimiz onbin lan bölümde freskler ölüme terkedilmış. CUMHURİYET0ER6İ9AÛUSTOS1992SAYIÎS3 19