27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D U IM Y A İ S L E R İ Maazallah, ya Reagan oynasaydı! çıkçası yazdığım senaryolar içinde cn iyisi bu değildi. Bunu kim diyor dcrsini/ ? Ve hangi film içiıı diyor olabilir sizce? Neysc fazla merakta bıraknıayalım. Sinema tarihinin en popüler filmlerinden Kazablanka'yı anlatıyor, 82 yaşındaki senarist Julius Epstcin. Filmi üç dört kez izlcmiş vc pck de beğenmemiş. "Eğcr", diyor, "bu filmi başka biri yapsaydı açık açık gülerdim". Kazablanka fılmini hepimiz biliriz: Eski siyasilerden Rick (Humprey Bogard) biraz bıkkın, biraz bezgin, Fas'ta bir bar açmıştır. Eski sevgilisi Ilsa (Ingrid Bergman), ve Gcstapo'nun kovaladığı kocası Victor, Fas'a gelirler. Rick ve Ilsa yıllar sonra ilk kez Rick'in bannda karşılaşırlar. Olaylar heyecanlı bir biçimde gelişir ve en sonunda Rick, Ilsa ve Victor'un Gestapo'nun elindcn ve Fas'tan kaçmasına yardımcı olur. Böylece iki sevgili son kez birbirlerinden aynlırlar. Senaryoyu ikiz kardeşi Philip ve Howard Koch'la birlikte yazan Julius Epsteın, en büyiik kabusunu ise şöyle anlatıyor, "1942 yılının ilk aylarında , Kazablanka'nın cckiıni hcnü/ başlamadan, VVarncr Bros , Rick roliinü Ronald Regan'ın oyııayacagı dcdikodusunu yaymaya başladı. Hu beniııı için olabilecek en büyiik kabustu. Allahlan sonra Bogart'la anlaştılar." 1942'nin mayıs ayında filmin çekimi başladığında, Epstein'ı başka zorluklar bekliyordu. Çekim başlamasına rağmen öyküyü nasıl bitireceği konusunda hiç bir fikri yoktu. "Nasıl bitircceğinizi bilmcdiğini/ bir senaryo ya/dığını/ı düşünün. Diinyanın cn /.or işi." Senaryonun ilk kaba yazımında Rick, Ilsa'yı Kazablanka'dan kaçması için ikna ediyor A Ünlü Kazablanka fdminin senaristi Julius Epstein bugün 82 yaşında. Geriye dönüp de o günleri andığında, unutmadığı kâbuslarından biri de Humphrey Bogart'ın rolünün Ronald Reagan a verilmesi olasdığıydı. du. Peki, aşıklar filmin sonunda bırbirlerine kavuşmazlarsa scyirci kendini aldatılmış hissetmeyecek miydi? Işte bu tür kaygılara kapılan yönetmcn Curriz'in aklında dört ayrı bitiş vardı. Bunlardan birincisi Ilsa ve Rick'in birbirine kavuşması şeklindeydi ki bu, o dönemlerde pek itibar edemcyecekleri bir sondu. Sansür kurulu, evlilik bağlanyla bağlanmamış bir çiftin mutlu sonuna asla izin vermezdi. Ikinci alternatif, Rick'in, tlsa ve Victor'un kaçışına yardım ederken ölmesiydi. Bu son da Bogart'ı oldukca mutsuz edecekti. Diğcr iki alternatiftcn birinde Victor ölüyor ikincisinde ise Rick, Ilsa ve Victor'u adadan gönderiyordu. Zavallı Ingrid Bergman'ın kafası oldukça kanşmıştı. Epstcin'a filmin nasıl biteceğım sorduğunda şu yanıtı almıştı çünkü: "Biz öğrenir öğrenmcz size de söyleyeceğiz Hangi sonu kullanacaklarına karar verdiklerinde film neredeyse bitmek üzercydi. Yönetmene en makul gelen son, Victor'un Ilsa'ya ihtiyacı olduğu, Rick'in ise ikisini Gestapo'nun elindcn kaçınp, yalnız kalabilecek kadar güçlü bir kişiliği olduğuydu. Geriye bu bitişi vurucu bir hale getirmek kalıyordu. Bu da sonradan sinema tarihinin ünlü deyişleri arasına girecek olan ve Rick'in Isla ile Victor'a veda ettikten sonra arkadaşı Louis'e dönüp ettiği laftı: "Louise, sanırım bu, güzel bir arkadaşlığın başlangıcı cak." olan Kazablanka filmi böylesine ünlü sözlerle dolu . Ve tabii bunlann başında da hala dillerden düşmeyen "Tekrar çal Sam" geliyor. Bir başka söz de İlsa'nın yıllar sonra Rick'in barına gclmesi ve iki eski sevgilinin karşılaşmasında Rick'in söylcdiği, "Dünyadaki bütün barlar içinde kalkıp bcnimkinc geliyor" sözü . Bir zamanlar yaşadıklan büyük aşkı anımsatmak icin Rick'in Ilsa'ya dönüp "Paris'imiz her zaman varolacak" demesi birçok aşık tarafından kullanıldı yıllar boyunca. Filmin çekimi sırasında Bergman ve Bogart arasındaki ilişki hep mesafeli kaldı. O dönemlerdc Mayo Method'la evli olan Bogart'ın evliliği tabiri caizse kayalara bindirmiş durumdaydı. Evliliğindeki gerginlik nedeniyle, sette de oldukça içine kapanık biri gibi davranıyor ve kimseye yüz vcrmiyordu. Dolayısıyla, Hollyvvood'un yabancısı olan Bergman'ın , filmdeki sevgilisiyle, film dışındaki ilişkisi sıfira yakındı. Şöyle yakınıyordu Bergman, 'Bir süre önce Bogoy'i öptüm ama onu tanımıyomm bile". Sette ki bu duygular beyazperdeye hiç yansımadı tabii . Güçlü oyuncular, güçlü yönetmen ve güçlü senarist birlikteliği unutulmaz bir filmin ortaya çıkmasına neden oldu. Epstein Kazablanka'nın senaryosuna burun kıvınyor gerçi ama aslında scnaristliğiyle övünüyor. Üç kez Oskar'a aday olmuş. Sonuncusu dal984'te Rcuben Rcuben ile. En çok gururlandığı konu da senaryolannda özel efektlere gereksinim olmaması. Hayalctler, uzaydan gelen canlılar, büyük araba kazaları vs gibi. Onun scnaryoları basit, güzel, esprili ve yaşayan karakterlerle dolu. Başarısının sırrı da burada L. U M H u H I T b I U C H U I I t M M U Z 1SSİ 1 & A Y I 3 3 1 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle