02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

G Ü l\l L Ü K S A L A H R S E L NAR KABUKLARI 29^>ubat 1992 aıatıulık kolay ıs, dcğıldır Sanatglar çokluk duş guvlennı ycrlennden kımıldatabılmek, bındıklen gcmıyı bırdcn ters yone çevırebılmek ıVin enselenyle boylannı bırbınne eklerler Yanı her ^eye uın go/uyle bakarlar Kımılenyse, 1866 yılının 14 kasımında (<,arş,amba geccsı, saat sckı/dc) Istanbul ustunc, bır mınarc boyu yaklas,an yıldı/lar orneğı, yağmur gıbı akmaya (,alıs.ırlar Evet yaratma, şoloktur, doburdur, poyra/dır, lodoslur, ımbattır, keşışlemedır, karayeldır İpckvılıktır Yıldır yıldır koşmaktır Damlayı denı/ ctmcktır F ransı/ Yenı İzlenımcı ressamı Paul Sıgnac ın, clıne paletını ve fıı\asını aldığında, alelyesındckı parkelerın ulalanmi!} olmasına dıkkat etmesı bu sanat helvaMndan kaynaklanır Romancı Mıchel Bııtor da ya/ılarının çoğunu daktılodan cllı ktv geçırmcdcn bır şeyler yaratabıleceğıne ınanma/mış, Bı/ım Şınası ısc çalı^maya durduğunda sırtına eskıpusku bır clma kurku alıriTiıt} Ahınet Rasım, onun bu kurk ıçın "Buyukbabamdan kalma" dedığını ya Y All 2 Mart 1992 ımılen gonullerını dunya sevgısmdeıı kurtarmaya bır ko^ede kuru ba^lanyla yaşamaya bakarlar Bıınlar, vokluk, daha, korpe yaşlarda, pıllcn bıtmı^ kışılerdır K Deni/lere, ormanlara, dağlara, ırmaklara, civeklere, hayvanlara, gulmeşckcr ınsanlara başlannı dondurup bakma/lar Onlara "Hudey, hudey dostlar, hudcv" dıye seslenmek ısteme/ler Oysa, doğanm kutuğunu eşelemekte, scvgı odaklanmn hantasını v'karmakta buyuk bılım, buyuk mutluluk vardır Çunku kuşjar, çunku ağaçlar, vunku ırnıaklar, ı,unku ^içckler, Tann'nın gunu, bı/c bcij bın altınla selamlarını yollar Eskılcr, peşkırlenn adlanna bılc gul kokulan, naılı bah(,elcr, gelın ba^ları, bulbul (,K,ı'klen, "Sev bcnı" çığlıkları ve dc mcncvı^lcr b(Ka ctmı^lerdır Nerdcsını/' Nc yapıyorsunu/' Bah(,elcre dalıp ya da yolumıı/ ııstundekı bır yesjillığe yaslanıp karanfillerı, lcylakları gıılleıı, sıımbullerı, mustafaViçcklcnnı lılkı^cnlcrı, yascmmlerı, hanınıellennı seyre durursanı/ ıçını/ı koyu erguvanıler, kanarya sanlan, tırşeler, al ebrulıler, vanılya morlan, sutbeya/i, tarvın kırmı/ılan, hunnabıler, açık allar, nohutıler havaı mavıler, cam gobeklerı ılc bo^altır ve doldurursunuz Renk, rcnk, renk Deni7 kıyısına ınıp, gokyu/uyle bırlıkte, sonsu/ ısjikları go/lcnı altına aldığını/da da Çın mavısı, Saksonya mavısı, kral mavısı Prusya mavısı, kur^unı mavı ve de blcu turquoise yanı Turk mavısı ılc ışınlanırsınız Ama si7 acele etmeyın Nafıle yorgun luk almayın Ak^am, akş,am yıne ak^amı bckleyın Gokkııbbenın gelıp kendını denı/ın kollanna bırakıvermesını kollayın t^tc o zaman, Edırne kırmı/ılan, gul kuruları, ^arabılcr, firfirıler yanı parlak kı/ıllar, nar kabukları M/e, ıçı ve dı^ı bayındır bır solen çekecektır Si7 de, ıstersenı/ gollerde kamı^ olabılırsını/ 4 Mart 1992 ır ınsamn du^untesınde kendısının payı nedır"' (.okluk duşuntelerımı/ın yerden hıttığınc, o/gun olduğuna ınanın/, ama so/umu/un her selanıında, bırılerı uzakta temenna cder Dıyeceğım, kotardığımı/ ışlcrın tavı yalnı/ta kendı dandını yuruyıi!>umu/le kabarma/ Carcur konuşmalar, çıtıpıtı ışler de kalbımmn onune dıkılır Ya^ıntımı/ bıle baş.kalarından mola alır, mola bırıktırıı George Sand anılannda (Hayatım / Frkck (,olundc Bir Kamolva) ^oylc der Bız, bır dercceye değın kendı yaşamımızı çı/ebılıyoruz, ondan otesını başkaları (,ı/ıyor Bu konuda ftalyan denemecısı Papını daha da ılerı gıdccektır Hi(,bır ^ey benım değıl Butun bıldıklerımı başkalarından oğrendım keijişlemc ve de karayeldır Yuksek genlım savaşçısıdır Bır kaleden bır kaleye şahın uçurur Fşsı/ Ve/ır Mustafa Paşa gıbı Arısto tedbırlıdır Ona sarkıttığını/ dı/eler, başka ımgelerle vuruşur, kırışır Sonra da ortaya, eskısıyle hıçbır alışverı^ı bulunmayan dı/eler, pıtık pıtık guller, sevda so/lerı vıkar 6 Mart 1992 u haflakı IVınpo dergısınde İhsan Yılma/'ın bcnımle yaptığı bır konuşma var. Sorulardan bın ^uydu Gunluğunu/e alıp almamakta duraksadığını/ konular ya da olaylar oluyor mu' Ben şoyle kar^ılık vermış,ım Olmuyor deınek kolay değıl Oluyor elbet Kendını/ı duşunun Bırıne yu/deyu/ kulretmenı/ gerekse de ağzını/ı boAibılır mısını/' Yalnı/, ben gunlııgumde yalana dolana ya da dıbı dclık dedıkodıılara yer vcrmem Kesınkes vermem Batıdakı gunlukvulerı go/ onunde tutarsanız, onların da ba^ka bır yol ızlemedıklennı gorursunuz Onlar da her şeyı gunluklerıne boca etmemışlerdır Belkı Andre Gıde, belkı sadece o, tore bakımından kendını /or durumda bırakatak sayfalara pervası/uı uAinmıijtır Ama her zaman değıl Pek bındebır Haa, her şeyı hot be hot anlatan bır sanatçı daha vardır Ingılız şaırı Lord Byron O da herkcsten gı/Iı tutulması gerekcn şcylen, gunluğune değıl ama anılanna tıkmı^tır Gelın gorun, Byron olur olme7 de karısı (bu yapılır mı9) tum defterlerını, tum anılannı sobaya atıp yakmıştır M B B 5 Mart 1992 er zaman yapmam, ama bugun yaptım Dun ya/dıklanmı bır daha okudum Doğrusu bılınçaltının rast peşrevını, hantasının dcnn yerlennı de unutmamak gerckır Bılınçaltı korkunç bır yaratıktır Şolok, dobur, bozyel, lodos, yıldız. H C U M H U R İ Y E T D f H B l 13 A R A L I K 1 9 9 2 S A Y I 381
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle