Katalog

PAZARIN ç PENCERESİNDEN u da otomobil de otobüs de minibüs de işte bu tür biretkiyeyolaçıyor: Bu iki saat boyunca yapabileceğim güzel ve iyi şeylerı düşündükçedaha fazla sinirleniyorum. Geçen gün düşündüm, en sevdiğim fılmin hangisi olduğunubirtürlübulamadım; ama en bayıldığım film sahnesi konusunda en küçük bir kuşkum yok! Bir Amerikan filminin sonu şöyle bitiyordu: Cumartesi öğle vakti, tümü tıkabasa dolu altı şeritli bir yolda dakikada bir arpa boyu ilerleyen bir trafikte şehri terketmeğe çalışan fılm kahramanı sonunda o kadar sıkıldıydı ki arabasını yolun ortasında bırakıp anahtannı fırlatıp yürüyüp gittiydi... Teyp dinle Tıkanan traflgln ortaaında, aıkıntıdan patlayu; »u<t.«,u, »«lar yaparT mek, okumaya vakit bulamadığım romanları izlemek seyirleri boyunca bunlan yapmanın bu mendebur süreyi olumlu, yararlanı dikkati yoldan başka yönlere çekip kalabilir bir sürece çeviriveriyor. za ihtimalini arttırması dışında olumsuz Uzun şehir içi seyirler boyunca başka başka yönleri de var: Ben işe giderken ne yapılabilir? Sabah işe giderken yolda yolda arabaya binmek isteyenleri geri kahvaltı edebilirim. Tek sakıncası, üs çevirmeyi hiç sevmem. Eskiden arabam tüme başıma dökmektir. Bu ara, araba boşken, başparmaklarıyla gittiğim yökullanırken sandviç yediğinden ehliyeti nü işaret edenleri hep alırdım. Bir sürebirkaç ay için geri alınmış olan İsrailli dir teyp dinlerken, tıraş olacağım zabir dostumu hatırladım. Demek ki bazı man bu yolculan alamamanın sıkıntısıülkelerde araba kullanırken bir şey yenı çekiyorum. "Arabasına bindikleri menin dikkat dağıtan, kazaya yol açan kimse birden dişlerini fırçalamaya, viicubireylemolduğudüşünülüyor. dunun all bölümündeki kasları çalıştırSpor yapılabilir mi? Evet, izometrik maya başlarsa kimbilir neler düşünüregzersizlere yer var. Bir elinizle araba ler?" dey ıp yol unıa de vam edıyorum. kullanırken diğeriyle "grip trainer", Bu yazının müsvettelerini okuduğum "el yayı" vb. dedikleri aygıtlarla çalışabirdostumertesi gün bana birgazetenin bilirsiniz. Şonra "elmacıîc" yani rahim pazar ekini getirdi, "Fransız Başbakanı sarkması, idrar tutamama gibi rahatsızBayan Cresson ile Fransı/ların scks yalıklar çeken hanımlar oturdukları yerde şamları yeniden gündeme gelince geniş perine adalelerine özgü jimnastikler yabir anket yapılmış, Fransız halkının buparak bu hastalıklarını hafifletebilirler. günkücinsel ö/.ellikleri saptanmış...'1 Gebeler "Kegel egzersizleri" denen pelBirçok ilginç sonuçtan bızi düşündüvis tabanı kaslannı güçlendirici harereni, 'halkın yüzde elli yedisinin en az bir ketleri yapabilirler. kez arabada sevişmiş olduğu'nu yansıtaElektrikli Japon veya Alman aletlenı... rinden birini edinirseniz sabah işe giderDostum, "Bunu da listene ekle bakaken tıraş olabilirsiniz.Ancak otomobil lımrdedi. < C U M H U R İ Y E T D E R O İ 2 9 E Y L U L 1 9 9 1 S A Y I 2 9 0 Yoğun trafikte ne yapmalı? emmuz 1956, Darlington Hall: Birkaç giindür /ihnimi meşgul eden ge/iııliyi gervekles.tirmc düşünccm gidcrek güçlenmektedir. Bu geziyi tek haşıma Bay Karaday'ın Ford'uileyapacağım. Ingiltcre'nin en giizel kırsal bölgelerinden geçerek Batı'ya doğru gidecvğim. Böylecc Darlington Hall'dan beş, belki dc altı gün kadar uzaklaşmış olacağım. Bu gı*7İ fikri yaklaşık iki hafta önce, kütüphanede portrelerin to/unu alırken Bay Faraday'ın nazik tcklifleriyle doğmuştu: Bay Faraday önce ABD'ye beş hafta için dönmeye karar verdiğini açıklamış sonra bu açıklamanın ardından şezlonga uzanarak bana "Stevens, yokluğumda bu binada kapalı kalmanı beklemıyorum. Arabamı alıp bırkaç gün için u/aklaşsanfenaolmaz!"demişti. Birkaç gündür Işıguro Kazuo'nun "Günden Geriye Kalanlar" başlıklı romanını dinliyorum. Kim okuyor? Michacl York. Bu bitince, Evelyn Waughn'un "Brideshcad'e Dönüş"ünü dinlcyeceğim. Sir John Gielgud okumuş... Televizyonda bunu seri fılm olarak izlemiştim, ama romanı Gıelgud'dan dinlemenin zevki bambaşkadır. Bir süredir Amerika'ya, İngiltere'ye giden gelen dostlardan "Neistersin?" diyc soranlara "Teybe okunmuş roman!" T diyorum... Kısa bir süre önce kı/ım, Thomas L. Fricdman'ın "Beyruttan Kudüs'e" adlı yapıtının teyp kaydını yollamıştı. Bu 1989 Ulusal Kitap ödülü'nü kazanmış yapıtı teybe, yazarı okumuş. Başlangıçta teybe okunmuş kitapların çocuklara, yaşlılara bir de görmeyenlere yararlı olacağı ıleri sürülüyordu. Zamanla büyük kentlerde, işi ileevi arasında her gün saatlerce araba sürmek zorunda olanlara beylik radyo istasyonlarından daha iyi, daha doyurucu bir alternatif olabilecekleri anlaşıldı. Her gün evimle Cerrahpaşa arasında bir saat süren araba yolculuğunu bu teypleri dinleyerek "çekilir" kılmaya başladım. Evimle işim arasındaki mesafe son yıllarda uzadıkça uzadı... Nihayet bu yolculuk, bir saatten kısa sürmemeye başladı. Aslında ben giderek daha uzaklara taşınmadım; süreyi uzatan, trafiğin yoğunlaşması, araba sayısının çoğalması... Bu süre uzayıp günümün biri gidiş biri dönüş, böyle sıkıntıyla geçen iki saatini oluşturunca, bu zamanı nasıl değerlendirebileceğimi düşünmeye başladım: Bazen bindirildiği uzay aygıtını uzun süre terkedemeyeceğini bilen bir astronot gibi hissediyorum kendimi. Hatta daha da kötü! Astronotlar hiç olmazsa yolda sıkılınca, "ozon tabakasındaki deliklerin çaplanm v ölçüp "yeni doğmuş farelerin yerçekimi yokluğunda nasıl davrandıklarını" ınceleyerek hoşça vakit geçirebiliyorlar. Benim bu sıkıcı, uzun yolda böyle deneyler yapabilmem imkânsız. Aslan Kaynardağ, Cumhuriyet Kitap eklerinden birinde bir televizyon ve video kitabını irdelerken, "Telcvizyonun en önemli etkisinin, neden olduğu değil engellediği olaylar açısından ortaya çıktığı" göBlr Franaız darglalnln garçaklaftlrdlgl "Arabada Afk" adlı rüşünüaktarmıştı. Böyle clneal fantazl araftırmaıında yar alan "Bu if Ranault 25't« nasıl olur?" bölUmilnda, yukarıdakl fotografta Izladlglnbt uzun şehir içi yolculukları bahis konusu olduğuntürda Insanlarla düsUnülmüf blr aahna anlatılıyordu.