Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D 0ĞA D A YA S A H A L D U N A Y D I N G Ü N İlle de yüce dağlar mı gerek? Datça'daki Aktur zirv*sl, fazla bir önoml olmayan; ama ulaşmak için, Insanın dağcılık konusunda g«r«k«n tüm birikimlni kullanabil*c*ği, birkaç saat İçin bile olsa blr doğa sporunun tüm keyfinl yaşıyabllaceği hoş blr zirve... atça yarımadasındaki AKTUR Tatil Sitesi'ne ne zaman gitsem gözütn hep arkasında dimdik yükselen, ismini bilmediğim zirvelere ve sırt hatlarına takılır. 1986 yılında, eşim Sema ve ikı arkadaş ile birlikte, hemen sitenin doğu ucundan yükseien, küçük,amadikbirsırtıyürümüştük.tki saatlik bu yürüyüş sırasında daha ötelere uzayıp giden sırtlara, "Birgiin, mutlaka!" diyerek bakmıştım. Bu yıl ağustos ayında, aradan geçen beş seneden sonra, bu arzumu gerçekleştirmek olanağını buldum. Bu kezeşim Sema bebeğimizi bırakacak kimse olmadığı için, baştan katılamayacağını söylemişti. Ben de tek başıma yürüyecektim. Hatta fotoğraf çekebilmek için, her zaman çok kocaman olduğunu düşündüğüm tri po D tumu bile yanımaalmıştım. Aynca Datça "dağlarında" yapılacak tırmanışlarda karşılaşılacak bazı özel sorunlara karşı da tedbirli olmak gerekiyordu. Çevredeki bitki örtüsü, bizim "steril" Aladağlar'ımızda hiç alışmadığımız ölçüde dikenli ve zorluydu. Rahat yürüyebileceğim çok kalın bir kot pantolon ve yürüyüş botlarımı da beraberimde götürdüm. O sırada, raslantısal olarak sitede bulunan üç arkadaş daha bulunca güzel bir yürüyüştırmanış ekibi ortaya çıktı. Güney'de, ağustos sıcağında, deniz seviyesinde yokuş tırmanmaktan daha iğrenç bir şey olamaz diye düşündüğüm için de yürüyüşe başlama saatini, sabahın 5.30'una aldık. Güneş ortaya çıkana kadar, hiç olmazsa tırmanışın önemli bir bölümünü bitirebilecektik. Sabah buluşup bir yüz metre yürüdükten sonra, karanlıkta bile yola çıkmanın fazla işe yaramadığını görüyorduk. tnanılmaz bir sıcak vardı. Üstümüzdeki tişörtler bir anda sırılsıklam olmuştu. Bulduğumuz bir patikadan ilerleyerek, yürümeyi düşündüğümüz sırt hattının doğu ucuna yöneldik. Sabahın karanlığında girdiğimiz ormanın içi, bir anda an vınlamalanyla doluverdi. Hiç bu kadar "tropik" bir ortamda yürüyüş yapmamıştım. "İster misin şimdi binlerce an bizi soksun, hap kadar yerde geberip gidelim" diye düşünüyordum. Sinir bozucu bu sesi duymamaya çalışarak kaygan orman zemininde,oldukçadikeğimde tırmanmaya devam ediyorduk. Denizden yaklaşık 200 metre kadar yüİcselince, hem sabahki o korkunç nem ve sıcağın üstünde kaldığımızı, hem de iyice aydınlanan günün içinden nefis bir manzarayı seyretme olanağımızın bulunduğunugörüyorduk. Bu Doftan Aral, Orhan Bafcar va arkadaalan HaMun, Datça yı ıdaJcl kadarcık yükselmek bile havayı değiştiriyordu. tzlediğimiz sırt yükseldikçe daha bir kayalık ve zevkli olmaya başladı. Bir yerden sonra da kuzeyimizi tam olarak görmeğe başladık, Gökova Körfezi uzanıpgidiyordu. 7.50'de470metreyüksekliktekizirveye vardık. Ne kadar 'alçakgönüllü bir dağ' olursa olsun, bulunduğumuz nokta tüm çevrenin en yüksek yeriydi. tlerlerde, yaklaşık 30 km. uzakta Datça üzerindeki dağların biraz daha yüksek olması gerekiyordu sadece. Zirvede küçük bir durum değerlendirmesi yaptık. Sırt hattı batıya doğru çok daha sertleşerek, zaman zaman temel kaya tırmanışlarıgerektirerek sürüyordu. Gruptaki herkes devam edilmesi yolunda oyunu kullandı. Böylece bir saat daha çok zevkli kaya tırmanışlanyla ilerledik, sonunda saat 10.30'da, yani başladıktan tam 5 saat sonra, umduğumuzdan daha zevkli bir etkinlik yapmış olmanın keyfıyle siteye geri döndük. Bu küçük tırmanışın ortaya koyduğu çok ho.ş bir nokta var: Dağcılık için ille de yüce dağlar gerekmiyor. Hayal gücünü kullanabilen meraklı bir in^an, hiç olmadık yerlerde çok güzel yürüyüşler, tırmanışlar yapabiliyor. Türkiye dağcılık koşullarında alay konusu olabilecek bu yürüyüş, yer yer ocak ayında Ingiltere'de Snowdonia'da yaptığım kayalık sırt yürüyüşüne benziyordu. O yürüyüşün pek çok kitapta bahsini duymuş, uzun uzun yapılmış açıklamalarını okumuştum. AKTUR zirvesi de böyle bir yerdi işte, fazla bir önemi olmayan; ama ulaşmak için, insanın dağcılık konusunda gerekcn tüm birikimini kullanabileceği, birkaç saat için bile olsa bir doğa sporunun tüm keyfıni yaşıyabileceği hoşbirzirve. ^ DASPORTCOUNTRY DağcıhkDoğa sporları Kamp Malzemeleri DAWES MOUIMTAIIM BIKES SALEWAEDELRID Jack Wolfskin THE INIORTH FACE PETZLWauDe Dağcılık teknik eğitim calısmaları TUR YAKAMOZ 349 87 94 95 337 44 04 •;Ş£HİRSlZ" PAZAR TDRLARIMIZ ( POYRAZLAH GÖLÜSAPANCA~) YuruyOşfkahyallıfOğlen pknık+ulaşım 75 000 Ç~~ ABANTCENIMETGÖL ~) Yuruyüş+kahvallı+^ğlen pıknık+ulaşım 85 000 "ŞEHİRSİZ" CUMAPAZAR TURLARI KERPE / ASSOS c 2 gece TP konaklama+ulaşım 300 000 MEHMET YÜREGİLLİ İstiklâl Cad. Rumeli İşhanı No: 88/3 BeyoğluİSTANBUL Tel: 151 52 0405 Fax: 151 52 05 cz KARTALKAYA Yaylalardayüruyüş+TP konaklama+ulaşım 375 000 "ŞEHİRSİZ" BAVRAM TURLARI 2529 EKİM . PAMUKKALE AFRODİSİAS EFES BULDAN • KAPADOKYA IHLARA . BEHRAMKALE / ASSOS • BARTIN • AMASRA SAFRANBOIU YEDIGOILER ABANT 16 C U M H U R İ Y E T DEROİ 29 EYLÛL 1991 SAYI 210