Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
H A F T A EM I IM K O N U Ö U TV sunuculuğuna hazırlanan Billur Kalkavan anlatıyor: Ben bindiğimde vapur yan yatardı B Çogu yaşıtlarımn evlenlp barklandığını ama kendislnln, devamlı bir şeytor yapmak Istediğini, bir sürü is« burnunu soktuğunu dile getirlyor Billur Kalkavan. Güneç gaz«t«sinde Güneri Cıvaoğlu'nun sekr«t«rl iken, kılık kıyaf etiyle harkosi "fırttırtan", Airport Dlsco'dan sonra Taxlm'in 'halkla lllf kller'lnl yürüten Billur Kalkavan, şimditerd* TRT'nln 1. Kanal'ında sunuculuğa soyunuyor. illur Kalkavan, bildiğimiz kızlardan değil. Fiziği, giyimi ve yaptığı işlerle çok değişik bir kız. Orneğin hiç mücevheri yok; ama kedileri var. Üstelik evi de kendi gibi farklı. Evinde yemek masası, sandalyeleri yok; ama odalan dolduran bitkileri var. Hayvanlar, bitkiler ve çiçekler onuniçinbirevdeki"yaşambelirtileri"... Billur, sengerekfiziğinle ve giysilerinle gerekse yaptığın işlerle, yaşıtlarından oldukça farklı birgenç kadınsın. Seniböyle sıradışı yapan etkenler neler sence? Dışanda mı büyüdün acaba? wm Benortaokuldabiraradilöğrenmek için Amerika'ya gittim ama, aslında Türkiye'de yetiştim ve Maarif Koleji'nde okudum. Benim hem annem hem de babam çok açık fıkirliydiler. Bi/.im ailede hiçbir şeye tepki yoktur. Kardeşimle bana ne içki ne de sigara yasaklanmadı mesela ve bu yüzden biz ikisini de kullanmayız. Sanırım tarzımı bulmamda ailemin etkisi oldu. Bir aralık saçlarım değişik renklere boyar, deriler içinde dolaşırdın. Tam bir Türk Punk'ı gibi. Ailen veya çevren ona da tepki göstermedimi? ™ Ailem bana hiç karışmadı. O kıyafetlerim babamın çok da hoşuna giderdi. Ama o yıllarda ben Güneş gazetesinde Güneri Cıvaoğlu'nun sekreterliğini yapıyordum. Güneri Bey kıyafetlerime fıttırıyordu. Saçlarım rengârenkti. Ben o kıhkta vapura bindiğim zaman ilk günlerde vapur yan yatıyordu, çünkü herkes beni görmeye bulunduğum tarafa yığılıyordu. Ama insanlar beni ne rahatsız ettiler, ne de eleştirdiler. Benim o halim sadece komiklerine gidiyordu o kadar. Bugün geriye doğru düşününce niye o kıhklara büründüğümü anlayamıyorum. Herhalde bir şeylere karşı tepkiydi. Sen kendini yaşıtlarından farklı görüyor musun? •• Eskıden pek görmüyordum. Ama şimdı çoğu evlendi, barklandı, çoluk çocuk sahibi oldu. Bense devamlı bir şeyler yapmak istiyorum. Bir sürü işe burnumu sokuyorum, yaşamayı, eğlenmeyi, değişik şeyler yapmayı seviyorum. Benim farkım buradan doğuyor. Evet, sekreterükten gece kulübü yöneticiliğine dek, bir sürü işlerden söz eder misitt biraz? Billur Kalkavan'm «vl d* k*ndi glbl farklı; y*m*k masası yok ama odalan bltkl dolu... •• Güneş gazetesindenayrıldıktan sonra Amerika'ya gittim. Orada yapmadığım iş kalmadı. Satıcı olarak çalıştım, psikoloji kurslanna katıldım. Gündüzleri çalıştyor, geceleri okuyordum. Psikoloji kursumu bitirdikten sonra, psikoloji ile uğraşan bir şirketegirdim. YanidelUerlemiuğraşUn? •• Yok, tam anlamıyla deli değildiler. Amerikahlarçok yalnız ve bunalımlı insanlar. Yediden yetmişe yalnızlık çekiyorlar. Aileleriden kopuklar. Bizim gibi dostlarına açılamıyor, ailelerine sığınamıyorlar. Dolayısiyla derin bunalımlara düşüyorlar. Ben önce katıldığım kursta bu insanlara yardımcı olmak üzere yetiştirildim. Çalıştığım kurumda her yaştan insana birliği, beraberliğı, sevgiyi hatırlatıyorduk. tnsanlar gelip dertlerini döküyorlar, ağhyorlar, rahatlıyorlardı. Neyse, orada üç buçuk yıl kaldım. Sonra ben de kendi ailemi özledim ve geri döndüm. Ve çok değişik bir işe girdim, Airport Disco'nun halkla ilişkilerini yapmaya başladım. Aynı zamanda bir dershanede Ingilizce ders veriyordum. Sonra da bir inşaat şirketinde sekreterlik yaptım ve kompütür kullanmayı öğrendim. Çok hoşuma gitti. Bir ara çahşmamayı denedim ve sıkıntıdan patladım. Derken bir yaz havuza gitmiştim. Meto (Metin Fadıllıoğlu) yeni bir yer açıyordu; gel benle çalış dedi. Böylece Taxim'de halkla ilişkilere başladım. Bir gece kulübünün halkla ilişkileri denince, akla negeliyor Billur f •• Elimızde büyük bir müşteri listesi oluyor. Tüm etkinliklerimizi müşterilerimize duyurmak zorundayız. Gündemde kalabilmek için devamlı müşteriyle ilişkide olmak gerekiyor. Çünkü çok büyük bir rekabet var. Bar geceleri düzenliyorduk, partiler veriyorduk. Ben Taxim'e saat on ikide gidiyor, hafta sonları sabahın yedisine kadar kalıyordum. Bomboş bir pavyonda ne yapıyordun öğlen vakti? mm Tüm yazışmalar, gece rezervasyonları, masa aranjmanları ancak yetişiyordu. Ve ayrıca saat altıya kadar sağı solu telefonlaanyor, yemeye gelmelerini garantiyeahyordum. Sabahın yedisine kadar nasıl bir etkinlik oluyordu orada? Dans mı ediliyordu? • Dans faslı saat dörtte bitiyordu, sonra insanlar bir çorba içmeye, hamburgeryemeğeyinerestoranageliyorlardı. O saatte diskodan boşalanlar gençler oluyordu herhalde? ™ 16,17 yaşındaki gençler çoğunlukla. Bu diskolara sadece giriş bile elli, altmış bin lira; bu yaşta insanlar nasıl bulabiliyorlar bu paralan? •• Girişi ödeyince bir içki hakkı doğuyor. Bir içkiyle sabaha kadar dans ediyorlarçoğukez. Siz adam basına bir içkiyle kâra geçebiliyor muydunu z ? •• Geçiyorduk, çünkü geldiler mi iki bin kişi birden geliyorlar. Peki, sen bu kadar güzel hoş bir kızstn, dekolteler giyiyorsun, çok da yakışıyor sana. Onca içkiden sonra rahatsız edenler olmuyormuydu seni? •• Oluyordu ara sıra; ama onu da işin bir parçası olarak görüyordum. Ayrıca Meto, hep arkamızdaydı ve magandalar da pek gelmiyordu Taxim'e. Diyelim ki bir maganda kapıya dayandı? •• Yerimiz yok, rezervasyon yapmamışsınızfılandiyerekatlatıyorduk. Bu işteyken evlenme teklifı veya başka teküfler aldığın oldu mu? 0ER8İ 29 EYLUL 1 9 9 1S A Y I 2 9 0 C U M H U R İ Y E T