Katalog

H A F T A N I N K O N U Ğ U Neslihan Yargıcı ile gençler, kadınlar ve erkekler üzerine 'Gençler ihtiyarlamaya hevesli' "Genç kız gibi olmak," yeni yeni başladı diyen Neslihan Yargıcı, kadınların sadelikten uzak ve "fazlasıyla frapan" giyindiklerini, erkeklerin ise giyimleriyle kendilerini birer "pigme"ye döndürdüklerinhsöylüyor. Zehra Çakır opağacı'nda bıı sokak. Ve burası bır apartmanin bodrum kalı. Tümuyle sıyaha but lanmış bir atölyeofis. Dışarıya bakan penccrclcrin doğramaları siyah, demirlerı sıyah. Aynalar siyah, duvarlar siyah, dekoratıf heykelciklcr siyah, tnunıluklar siyah, yer döşemesı siyah, radyatörler siyah, personelın çalışma masaları siyah... Görünürdeki tek "yeşil"in saksısı da siyah. Siyah, siyah, siyah... Her sey siyah, her yer karanlık... • Neslihan Hanım, bu siyah tutkusu ne zaman başladı sızde? • Ben iki yaşında filan ne giyeceğimin bilincindeymisım. Onugıymcm, bunugiyerim filan. Ve ille de siyah rugan ayakkabı hayranıymışım. Kendimi hiçbir zaman renkli, alacalı bulacah renkler içinde görmedim. Çocukken bile... • Modacı olmak fikri nasıl doğdu, gelişti? Eğıtimini yaplınız mt? • tstanbul avangard bir şehir olmasına rağmen, istediğimiz şeyi bulamazdık. Ben lise senelerinde tişört hayranıydım ve Türkiye'de tişört yoktu. Yurtdışından getirilirse ne âlâ, getırilmezse fanila alıp Uzerine patatesten dövme yapıp, onu gıyerdim. Veyahut da kendim uzerine resimler yapıp, boyardım. Belki bundan dolayı sanalın, bu yanını seçtim. Çünkü ailem benim müzikle uğraşmamı istemişti. Zaten 1718 yaşlarında tstanbul bana dar geliyordu. Yurtdışındaki öteki şehirde neler oluyor, çok merak ediyordum. Kalktını dil öğrenmck için Londra'ya gittim. Oraya gittiğiınde kendimi cennctc düşmüş gibi hissettim. • Londra'nın güzelliği mi, yoksa giymek istediğiniz her şeyi bulmanız mı büyülemişti sizi? • Evet, tabii moda konusunda. Okul çıkışlarında mutlaka beş tane dükkânı gezip, kumaşlarııı kalitesi nedir, kaça satıyorlar, aynı malı satan dükkânlarda fiyallar neden larklı diye bakınırdım... Böylece kendi kendıme bir marketing araştırması yapardım. Zamanla bu gelişti, bır arkadaşım, "Gel seninle bir şeyler yapalım" dedi. Ama bendeteknik yok... Kol nedir, verev nedir, bilmiyordum. Bunun uzerine Paris'e geçtim ve orada dört sene okudum Kalıp, kumaş deseni, resim... Ve 1983... Neslihan Yargıcı Türkiye'de neyle karşılaştı? • Ilk başta bır şey yaşamadım. Çünkü ben, dediğim dcdik, kinısenin etkisindc kalmayan, 'basıbozuk' bir insanım. Eğer başkalannın sözunıı dinlemiş olsaydını, burada olmazdım. Bcnim çok aşağımdaki insanların birtakım laflarını dinlemeye hiç vaktim yok. Benim çok yukarımdaki insanları ise, ancak benim mantığımın paralelinde, beni hayretc duşıırup "Vaav" dedırtecek şcylcr söylerlerse dinlerim... • Sanırım en başta "siyah"lannız yadırganmış, tepki almışlır... "Benim erkeklerie bir zorum yok," dlyen Nesllhan Yargıcı, urettlftl glysilerle, kendl glylm tarzıyla llglll olarak, hap kadınlann sAyleııtllar çıkardıiını, kendrslnl kınadıklannı ballrtlyor... 1983'ten bu yana Imzası moda dunyasında var olan Neslihan Yargıcı, siyah range olan bıtkusumı, bu rengln dlnlendlrlclll, çeklcl ve 'saygın' bir renk oluşu İle acıklıyor... Modacı odaaya karar vermeden önce, bir sflre konservatınara gtttiglnl anlatan Yargıcı, "Ama olmadı; muzlk dlnlemeyl çok severhn, 'kulaflim1 da özatllyor muzlk e$itlml donemini*.. T • Bu siyah gözlük vs. çok tepki aldı. Ilk başta vevrem, yakınlarım... Ailem demiyorum, çtınkü onlarla çok iyi ilişkilerim oldu, bana köstck değil destektirler hep. Oysa başkalan işimi ciddiye almadılar, ıste oynuyor, eğlensin bakalım filan... Oysa benim öyle büyük hedeflerım vardı ki; hâlâ var... Siyah da giyılır mı, ruhun kapanmıyor mu, ihtiyarlayınca ne giyeceksin, bu seni boyle görmekten bıklık, sen bırmadıın mı, türu laflara alıştım... Artık ezberlediğim şeyleı.. • Bu soruyu bir de ben sorayım bari... Siyaha bu kadar tutkulu olmanızın psikolojık bir açıklaması olabılir mı? Ancak hayata kuskun, karamsar hiç değılsimz; hatla coşkulu, harekellı bır yaşantınız var. Bu bir çelişki mi acaba? • Bu soru bana her sorulusta, ben sıyahın ıçine biıa/ daha gırıyorum. Bır kere, ben sıyahı tek renk olarak görmüyorum. Siyalıın ıçıııdc kcndı renkleri var. Açığı, koyusu değil, matı var, parlağı var. Ne bileyim siyah çok konuşııyor. Bana dcdiler ki, "Sen tabiata aykırısın!" "Nasıl?" dcdim... "Siyahın labiatta yeri yok. Yeşil, luprak rengi, gök mavisi varken" dediler... Onun üzerine ben de dedım ki, 'Siz geceleri hakikalen uyuyorsunuz. Tabiatta bir de gece var. Gece olunca her yer kararıyor..." Bence siyah, tubialla çok yeri olan bir renk. Matem rengi denir, ilgisi yok. Belki bilinıncyenlere karşı bir sempatim var. Çunku siyah bilinmeyen bir renk." • Gece yaşamını seviyorsunuz... • Evet, çoook. Çunku bırçok insan çekilmiş oluyor, sehır sankı benim. Ama sabahı hiç sevmem. Bazı ınsan gunesın doğuşunu scver, ben batışından daha çok /evk alıyorum. • Gerçekten bütiin giysilerinız siyah mı? Hiç başka renkie bır bluzunuz filan yok mu? • Yok. Ancak beyazla karışıı arasııa. Ama Beşiktaşlı değilim; takımlarla alakam yok. • Ya silah gözlukleriniz? Gece günduz süreklı gözünüzde. Sıkılmıyor musunuz Allahaşkına? • Hayır. lstediğim yere rahatça bakıyorum. • Yani karşınızdakinin sızın nereye haktığınzı fark etmemesı mı sıze ilginç geliyor? • Tabit; yanı dünyanın aıkasındayım. Özgür oluyorum. Keyıf duyuyoıum. Bu da komplekstcn filan ilcri gelmiyor... Benim akhmdan geçen, gözümün ıçindcn anlasılıı. Buıııı ıslemıyoıum; oğrenmcsınlcr... • Neslihan Hanım, hemen hemetı herkesın siyah bir giyshi vardır. Her modacı da