Katalog

şova Paklı ülkeleri belli bir seviyeye }>eldi. Biz çok gerideyiz. gj^ j t . (,„ n o klaya gelebilmek için bu araşlırmalan yapmalıyı/. Nelicede bu savunmaya donüktür, barışeı bir girişimdir. Caydırıcılıgı esas almaktadır...' Öte yandan, bu sistemin yalnızca ABD için koruyucu bir şemsiye'görevi goreceği, Avrupa'n'ın onenıinin giderek a/alacağı yolunda görüşler var. Bu göruşte olanlar da Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı'na yakın olan ulkelerin öncminin giderek azalacağını, bundan istifade etmelerinin zor olduğunu belirtiyorlar. ABD isc, 'Hayır, bu sistemler ileride taktik silahlar için de kullanüabileeekıir. Biz her ne kadar stratejik savunmaya işaret eltiysek de bu ileride laktik gayelere de ulaşabilir' diyor. zim bunun, araştırmaların bizi nereye götürduğıinü bilmemiz la/ım. Bunu bilmiyoruz. Buyuk lazer sistemleri olacak, lazer ışınlarıyla atılan fu/eleri hedefe yaklaşmadan havada yakalayacağız diye bilimkurgu filmlerindekine benzer şeyler söyleniyor. Ancak benim bir muhendis olarak önce bu işin teknik yanını gormem lazım. Aynı konuda son bir soru: Hükümet olarak bu projenin siyasi açıdan desteklenmesi konusunda bir karar alındı mı? Komşumuzu tahrik etmiyoruz Kendimizi Avrupa'nın dışında duşünmemiz mumkun değildir. Gerek savunma, gerek politik bakımdan biz AET'nin tabii uyesiyiz. Ben bunu böyle goruyorurn. Türkiye Cumhuriyeti tabii uye olmak için kurulmuştur. Bunun şu veya bu şekilde saptırılması mumkun değildir. Baıı Avrupa medeniyelini hcdef almışız ve takip ediyoru/, ulaşmak istıyoruz. Bizim durumumuzu Batı Almanya ve NATO'nun orta bölgesinden ayrı mutalaa etmek gerekir. Biliyorsunuz Almanya Pershing ve Cruise füzelerini konuşlandırmıştır. Bi/de ise bunlar sö/ konusu değildir. Biz açıkça soyluyoruz: Bizdeki sistem, nukleer sistemler tamamıyle caydırıcılığa donuktur ve taktik maksatlıdır. Onların endişesi, Batı Avrupa'nın endişesi bizde aynı boyutta değildir. Ayrıca biz iyi ilişkilerimiz olan Varşova Paktı'nın lideri olan komşumuzu tehdit etnıeyecek, tahrik etmeyecek bir duzen esas alıyoruz. Bizim nukleer politikamızı onlar da takdir etmişlerdir. Bi/.imki taktik ve caydırıcıdır. Onun için Batı Avrupa'daki durumla bizinıkinın aynı koşullar içinde olduğunu söylemek zordur."D Hayır.. Hayır yok.. Zaten oyle bir kararı kimse bizden istemedi. Bize yalnız, 'Böyle bir araşlırma yapıyoruz. Gerek devlet kuruluşlarınız, gerek özel sektörünüz bu işten hisse alabilir, buyursunlar' denildi. Yoksa, /lilli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk 'Bunu siyasi olarak destekliyorum, desteklemiyorum' diye kimse bir karar isırma yapacak kuruluş maalesef yok. TÜBİ Bu proje gerçekleştirildiği takdirde Türki temedi. AK'ın çalışmaları var, onıı takdir cdiyoruz. •akat ticari olarak araştmna yapabilecek bir ye'nin savunması açısından bir katkı sağla Reykjavik zirvesinde gündente gelen 'Sı.ııruluş yok. TÜBİTAK var elimi/de. Onun yabilir mi? ftr çözüm' öneriiiAvrupa'da ciddi kaygılar lışında insaıı söylerken canı sıkılıyor araş Bu araştırma konusunuri nereye varıp yarattı. A vrupa 'daki orta menzilli fuzelerin çeırma yok bizde. Bizde araştırma denilince şu varmayacağını bilmiyoruz. Daha önce izah et kilmesinin Avrupa'yı Sovyetler Birliği karşııııla'jilıyor: 'Birkav kişi bir araya geliyor, la tiğirn gibi u/.aya dönuk sistemler duşünulur sında saidınya daha açık hale getireceği soymraluvarda bir şey ical ediyorlarmış gibi an ken atmosferin alt katmanlarına inilmesi de lendi. Türkiye A vrupa 'da doğan bu kaygıları aşıhyor'. Aslında böyle bir şcy söz konusu dc söz konusudur deniliyor. Türkiye açısından bi paylaşıyor mu? ;il. Araştırma tckniğini bilcn kuruluşlara, bir ıraştırmaya, konuya nasıl yaklaşacağını bilen kuruluşlara ihtiyaç var. Bu, sivil sektörde yok. Devlettc ise bir tek TÜBİTAK var. Üniversi[elerimizde de akademik olarak yapılan ba/ı araştırmalar var. Uzayda yapılmakta olan bu araştırmalarla belki diğer ulkclerde çalışan, ABD'de çahşan Türk uzmanlar ilgilenebilirler. Ama, Türkiye olarak gerek kamu kuruluşlarımızda gerek özel sektörde ilgilenen kimse çıkmadı. Binlerce füze rampası ve on binlerce hedef arayan roket ile uzaya yerleştirilecek Türkiye'ye ne getirir? Yıldız Savaşları'nda yeni aşama Uzay garajları Savaş mtrtozi (avcı Füzelere donatılmış Pastadan pay almak Demek ki, Türkiye pastadan pay alamayacak... Güç gözüküyor değil, yani yok oyle bir şey.. Ama olup bitenleri lakip etmek, nelerin yapıldığını görmek ve nelerin yapıldığını bize söylemeleri için, kapıyı açık bırakmak için çağımızın bu en büyük araştırmasının dışında kalmamamız şerektiğini defalarca söyledik. Hiç olmazsa, lıteratürün izlenmesi, araştırmaların izlenmesi, olup bitenlerin enformasyonunun aktarılması bakımından... ABD'nin bu araştırmalarıla ortaya çıkan bulgulan Türkiye 'ye vermesini istiyorsunuz. Haberdar olmamız bakımından ilgimizin devam ettiğini söylemek zorundayız ve bunu söyledik... Yıldız Savaşları projesinin teknolojik boyutunun yanı sıra siyasi, askeri ve stratejik boyutları da var. Hükümetinizin Yıldız Savaşları projesinin stratejik ve siyasi boyutları üzerindeki görüsü nedir? Bu konuyu siyasi ve jeopolitik bakımından analiz eden arkadaşlar oldu. Basında ve Mecliste analiz ettiler. Yaptıkları değerlendirmelerde projenin 'tırmanmaya' yol açacağı, tahrik niteliğinde olduğu yolunda görüşler belirtildi. Biz de kendilerine verdiğimiz yanıtlarda 'Bi/.im konumuz tamamen araşdrma konusudur. Biz işin sadecc bu tarafına sahip çıkmışızdır ya da sahip çıkma durumundayız' dedik. Bunun politik, jeopolitik ve global dengeler bakımından değerlendirilmesi ayrı bir konudur. olan garaj uydularla, Sovyet nukleer füzeleri daha fırlatılma aşamasında etkisiz hale getirilecek. Radar uydutu (Fuzelen atmosterın dtşında saptiyor) Ermn uyan uydutu füze v* ymtlttcı maddtlaı Fün «vcttı füztter (atmosferin dışında kullanılıyor.) KıtalararMi füzeler avcı* füzeler (atmosterin içinde kullanılıyor.) ulutsuz gecelerde ufukta uçan nesneler parlardı. Düzinelerce yapay ay güneybatıdan kuzeydoğuya sürekli gök*r ünii dolaşırdı. Bu geçit, saaller, giinler, ,eceler boyunca sürerdi. Doğuda kaybolan her uçan nesnenin yerine batıdan yeni bir tane yükselirdi." Eğer ABD yeni Yıldız Savaşları tasarımını gerçekleştirmeyi başarırsa, yıldızlar ve ayın dışında başka bir şey görmeye alışık olma Projenin DoğuBatı ilişkilerine dönük dığımız gökyüzünün yeni görUnümU yukarıda anlatıldığı gibi olacak. yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni Yıldız Savaşları projesinin babası olan SDI Organizasyonu Başkanı Korgeneral James A. Abrahamson, Reagan'ın rüyasının 9O'lı yılların başında gerçekleşeceğini söylüyor. Abrahamson'un 17 arahkta Başkan Reagan'a bir takım kartlar ve grafiklerle anlattığı yeni projeye göre sUrekli dünyanın yörüngesinde dönecek füze avcısı silahlar Sovyet nukleer füzelerine, fırlatıldıktan kısa bir süre sonra saldıracak. İsabet ettirilemeyenler ise atmosferde, ya da uzayda yakalanacak. İşin topları ve parçacık hızlandırıcılar gibi egzotik tasarımlardan vazgeçen NVashington, şimdi nükleer fuzelerin karşısına yine füzeleri çıkarmayı planhyor. Binlerce füze rampası ve on binlerce hedef arayan roket ile uzayın yeryüzüne yakın bölümünde üçlü savunma kuşağı oluşturmayı düşünüyor. Üçlü savunma sistemi nasıl işleyecek? • 1000 ile 2000 "garaj" uydu, dünyanın yörüngesinde dönecek. Bunların 100'den fazlası Sovyetler Birliği'nin Üzerinde bulunacak. Her istasyonda Sovyet nükleer füzelerini daha fırlatılma aşamasında vuracak 10 kadar avcı füze bulunacak. • Çabuk fırlatılabilen "Eris M füzeleri ilk avlama kuşağını aşan füzeleri yakalayacak. • Savunmanın UçUncü aşamasında " H e d i " roketleri devreye girerek hedefe doğru yönelen nükleer füzeleri tahrip edecek. Pentagon ve SDI yetkililerinin ışın silahlarından geçici olarak vazgeçmeleri uzmanları şaşırtmadı. Yıldız Savaşları Deniliyor ki, bu bir araştırma konusudur ve Varşova Paktı üyeleri 17 yıldır bunun üzerinde çalışıyorlar. Bize haber kaynaklarımızdan ulaşan bilgiler böyle... Ancak teknolojilerinin o seviyede olmaması nedeniyle bir sonuca varamadılar. Amerikalıların nihai bir sonuç alabileceklerini gördükleri için çok huzursuzlar. Ve bunun için de özel elçilerini çeşitli ülkclcre göndererek çeşitli ülkeleri uyarıyorlar. 'Bunu yapmayın' diyorlar. Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov da Reykjavik zirvesinde bu konuya ağırlık vermiştir. öbür tarafa gelince, ABD de diyor ki, 'Var programı için gerekli silahların hiçbirinin bu yüzyıl içinde gerçekleştirilemeyeceği biliniyordu. Buna karşılık bilim adamları bogün elde bulunan füzelerle "benzer bir sistemin" 90'lı yıllarda gerçekleştirebileceğini söylüyorlar. Washington'daki George C.Marshall JBnstitüsü yeni projenin ABD'ye yönelik fuzelerin yüzde 90'ınını tahrip edeceğini belirtti. Bilim adamları bu sistemin gerçekleştirilebilmesi için "teknolojik nicelik sıçramasına" gerek olmadığını, sadece "olgunlaşmış hava savunma teknolojisinin evrimsel gelişiminin" yeterli olacağını açıkladı. Ayrıca dencyler sonucunda planlanan füze savunma sisteminin yapılabilir olduğu SDI yetkililerince kanıtlandı. Ancak bu arada Sovyetler Birliği'nin bazı basit önlemler almasının, örneğin nükleer füzelerle birlikte havaya yanıltıcı cisimler de fırlatmasının savunma kuşağını deleceği belirtiliyor. Tuğgeneral John F.Wall da savunma sisteminde çözUlemeyen noktalar bulunduğunu itiraf ediyor. Cl 11