Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Çarşamba 30 Eylül 2015 Eskişehir özgün bir şehircilik anlayışını ve farklılığını her alanda kimliğine yansıtan ender kentlerimizden biri. Çok renkli, çok dilli, çok sesli şehir DENIZ ÇAĞLAR FIRAT skişehir’in sosyal yapısının değişiminin ana nedeni yaşam kalitesinin artması veya doğum oranının artması değil, göç olgusu. Eskişehir’e göç olgusu birçok yerde belirtildiği gibi 1860’lı yıllara değil, daha eskiye, 182829’lara dayanıyor. O yıllarda yaşanan OsmanlıRus Savaşı’ndan sonra Tuna boylarında yaşayan bazı Tatar kabileleri Çifteler’e yerleştirilmişti. Özellikle Kırım Savaşı ve Çerkez lider Şeyh Şamil’in yenilgisinden sonra 1860’lı yıllarda Eskişehir’e Tatar ve Çerkez göçü yoğunluk kazandı. 93 Harbi olarak bilinen 187778 OsmanlıRus Savaşı sonrasında muhacir, Tatar, Çerkez, Türkmen, Rum, Katolik ve Yahudi nüfus Eskişehir’de bir arada yaşamaya başladı. Bu dönemde Eskişehir’in tercih edilme nedeni ise demiryolu hattının varlığı. II. Abdülhamit tarafından demiryolu yapımında görevlendirilmek üzere yabancı nüfusun Eskişehir’e yönlendirilmesi kentin sosyal dokusunun belirlenmesinde büyük pay sahibi oldu. Öyle ki, 1893 yılında Eskişehir’in nüfusu 60 bin olarak sayılırken bunun 1.200’den fazlası yabancı idi ve bunlar demiryolu yapımında çalışmaktaydı. Aralarında Alman, Avusturyalı, İtalyan ve Fransız Katolikler de vardı. Bu insanların varlığı Eskişehir’de çok sayıda okul, otel, lokanta, eğlence yerlerinin açılmasını sağlamıştır. E oluşturuyor. Madencilik, taş ve toprağa dayalı imalat sanayi ve gıda sanayi de Eskişehir’de sanayinin temel taşlarını oluşturuyor. Ayrıca Arçelik, Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A. Ş. (TÜLOMSAŞ), Türk Havacılık ve Uçak Sanayii A. Ş. (TUSAŞ), Kırka Bor İşletmeleri, Ford Otosan, Sarar, Eti Gıda Sanayi, Türkiye Şeker Fabrikası, Alp Havacılık gibi işletmeler de büyük çaplı üretim ve istihdam sağlıyor. Eğitim şehri kimliği Eskişehir’in sahip olduğu birçok unvanın arasında “Öğrenci Kenti” ve “Üniversite Kenti” tanımlamaları da bulunuyor. 1950’li yılların sonlarında Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin kurulmasının Eskişehir’de ciddi bir eğitim hamlesinin başlamasında kuşkusuz büyük bir payı vardır. Kent ile bütünleşen Akademi, gerek sosyal doku gerek ekonomi gerekse de kültürel yapı üzerinde büyük etki yaratmıştır. Eskişehir sadece üniversiteleri ile değil mesleki eğitimde Türkiye ortalamasının üzerinde olması da altı çizilmesi gereken bir diğer özelliğidir. Eğitim gelişmişlik sıralamasında 2’nci, eğitim gelişmişlik endeksinde 3’üncü sırada olması eğitimin kent için önemini ortaya koymaktadır. 2013 yılı verilerine göre Eskişehir’de okuryazarlık oranı yüzde 97,59’dur. Eskişehir lisans, lisansüstü ve doktora mezunu sayısında Türkiye ortalamasının hayli üstündedir. Eskişehir’de mesleki teknik eğitim oranı yüzde 47’dir. Bu oranın yukarıya çıkması için de her geçen gün yeni protokoller imzalanmakta ve uygulamaya geçilmektedir. Sanayi şehri eskişehir Yunus’un, Nasrettin Hoca’nın memleketi Eskişehir, Türkiye’de sanayinin de ilk kurulduğu ve geliştiği yer lerin başında geliyor. Eskişehir Sanayi Odası’nın kurulmasıyla kentte planlı bir sanayileşmenin önü açıldı. Daha önceki yıllarda genel olarak un ve unlu ürünler ile kiremit, tuğla ve soba imalatı konusunda faal olan firmalar ağırlıktayken; Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nin devreye girmesiyle sanayileşme konusunda önemli adımlar atıldı. 1973 yılında başlayan bu adım ile Eskişehir bugün Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre ihracatı nitelik açısından en üst düzeyde olan illerden biri. Sadece son 4 yılda Organize Sanayi Bölgesi’nde 124 yeni tesis hayata geçmiş; OSB alanı 32 milyon metre kareye ulaşmıştır. Sanayide istihdam ettiği kişi sayısı 45 binin üzerine çıkmış ve 2012 yılı ihracatı 2 milyar 120 milyon doları aşmıştır. İleri teknoloji ve yüksek katma değer Eskişehir’deki sanayinin sektörel dağılımı incelendiğinde tek bir sektörün değil genelde yüksek katma değer yaratan ve ileri teknoloji içeren birçok sektörün gelişme gösterdiği görülüyor. Makine imalat sanayi ise ön planda. 2012 yılında makine imalat sanayinin gerçekleştirdiği 1 milyar 91 milyon dolar ihracat, Eskişehir toplam ihracatının yüzde 51’ini