25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 Haziran 2014 Salı 9 Şarkışla Barajı’nda kuraklığı andıran görüntüler ortaya çıktı. Kuruma riskiyle karşı karşıya kalan barajın kıyısında derin yarıklar oluştu. Vatandaşların gezmesi için kıyıda bulundurulan deniz bisikletinin, suların çekilmesiyle barajın uzağında kaldığı görüldü. Öte yandan, çevrede otlatılan ve sulanmak üzere barajın kıyısına getirilen büyükbaş hayvanlardan biri, bataklığa saplandı. Çamura saplanan hayvan, çoban tarafından uzun uğraşlar sonucu çıkarıldı.  Mucur ilçesinde 10 bin 700 hektar alana sahip Seyfe Gölü Kuş Cenneti’nde su seviyesinin artmasına son aylardaki yağışların da fayda etmediği bildirildi. Kuş cenneti, birinci derece doğal sit alanı olmasının yanında uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan Türkiye’nin önemli doğal varlıkları arasında bulunuyor. Tamamen dolu olduğu dönemlerde 187 kuş türüne ev sahipliği yapan gölde, su seviyesi az olmasına rağmen birçok kuş türü gözlemleniyor. E Toprak Ana kırgın ve çaresiz... n son ne zaman toprağı avuçlarınıza erozyon ve çölleşme sonucu kaybedilen toprak aldınız. En son ne zaman ufaladınız insanlığın ortak geleceğinin tehlikeye girmesi parmaklarının arasından kayıp anlamına geliyor. dökülmesini seyrettiniz, en son ne Türkiye’de de durum iç açıcı değil. Türkiye zaman kokladınız? Çok oldu değil Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre mi? Yaşamlarımız hızla betonlaşırken, yeşilden ülkemizde tarım alanlarının yüzde 59’unda, giderek uzaklaşırken toprağı ve yaşamsal önemini orman alanlarının yüzde 54’ünde ve mera nasıl da gözardı edebiliyoruz bazen...Toprak Ana alanlarının sessiz, kırgın. Ve çaresiz.... yüzde 64’ünde aktif erozyon görülüyor. Oysa bildiğiniz gibi dünyada Çölleşme; kurak, yarı kurak ve yarı yaşamın temeli su ve toprak. nemli alanlarda iklim değişmeleri Ancak ikisi de hızla ve insan aktiviteleri sonucunda azalıyor. 17 haziran oluşan arazi bozunumu “Dünya Çölleşmeyle olarak tanımlanıyor. Mücadele TZOB Başkanı Şemsi 4 Türkiye’de her yıl 182 milyon ton verimli üst toprak Günü”ydü. Bayraktar,“Çölleşme sediment halinde akarsular tarafından taşınıyor. Birleşmiş Milletler toprağın aşırı kullanımı, 4 Toprağa aşırı ekim toprağın yorulmasına neden oluyor (BM) bu yılın iklim değişikliği, 4 Aşırı otlatma erozyonu önleyen bitki örtüsünü yok temasını “Ekosistem ormansızlaşma, anız ediyor. tabanlı uyum” ve yakma, amaç dışı toprak 4 Plansız sulama ekim alanlarının tuzlanmasına sloganı da “Toprak kullanımı, aşırı otlatma ve neden oluyor ve yılda 500 bin hektar toprağın Geleceğindir, İklime plansız sulama ve eğitimsizlik çölleşmesine yol açıyor. Dayanıklı Hale Getirelim” gibi nedenlerle meydana geliyor. olarak belirledi. Ayrıca nüfus artışına paralel olarak gıda, Günümüzde 110 ülkede yaşayan 1,2 milyar toprak ve suya olan talebin artması, küresel insan ve 4 milyar hektardan fazla arazi ne yazık ekonominin büyümesi sonucu doğal kaynaklar ki çölleşme tehdidi altında. Her yıl 12 milyon üzerindeki baskının artması da çölleşmeye hektar çölleşiyor. Arazi bozunumu ve çölleşmenin neden olmaktadır” diyor. Ve ekliyor: “Özellikle ekonomiye verdiği senelik kaybın 42 milyar dolar sanayideki hızlı gelişim günümüzde çevre olduğu belirtiliyor. sorunlarının artmasına neden olurken, plansız Bunlar ürkütücü rakamlar...Biraz daha devam kentleşme ve fosil yakıtların aşırı kullanımı edelim. Dünyada yaklaşık 1.5 milyar insanın iklim değişikliği sürecini hızlandırmaktadır. geleceği kuraklaşan ve oluşumu bozulan toprak Sanayileşme ve kentleşmenin de etkisiyle ve arazilere bağlı; dünyanın yüzde 42’si çoktan hızlı ve bilinçsiz bir şekilde tüketilen toprak bozunmuş arazilerde yaşıyor. Çölleşme, kuraklık ve su kaynakları, aynı hızla kirletilmiş ve ve arazi bozunumu sadece kırsalda yaşayan kirletilmeye devam etmektedir. Küresel ısınma, insanları etkiliyor diye düşünmeyin, Toprağı yok iklim değişiklikleri ve yanlış arazi kullanımı etmenin bedeli bize öncelikle gıda fiyatlarında gibi çevresel nedenlerle meydana gelen arazi artış olarak geri dönüyor. Unutmayalım; kuraklık, bozunumu her geçen gün artmaktadır.” Türkiye’de çölleşmenin nedenleri Ekosistem tabanlı uyum nedir? Türkiye’de erozyonla mücadelede en etkin STK olan TEMA bakın ekosistem tabanlı uyumu ve neler yapılması gerektiğini nasıl anlatıyor: Ekosistem tabanlı uyum kavramı, çölleşme ile mücadele ve küresel ısınma gibi sorunlar karşısında uyum sağlamaya ve önlem almaya dayanan bir yol haritasını içeriyor.Sürdürülebilir toprak yönetiminden, sera gazı azaltım stratejilerine, biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin güçlendirilmesinden,  topluluklara yönelik yerel adaptasyon stratejilerine kadar çok sayıda politikanın altı çiziliyor. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin son raporuna göre atmosferdeki karbondioksit, metan ve diazotmonoksit gazlarının atmosferdeki konsantrasyonları, son 800 yıllık dönemde hiç olmadığı kadar yüksek bir düzeye ulaşmış durumda. Atmosferdeki karbondioksit birikimleri temel olarak fosil yakıt yanması ve ikincil olarak net arazi kullanımı değişikliğinden kaynaklanan emisyonlar nedeniyle sanayi öncesi döneme göre yüzde 40 oranında artış gösteriyor. Ekosistem merkezli adaptasyon ile 2030 yılı itibariyle gıdada yüzde 50, enerjide  yüzde 45, su varlıklarında ise yüzde 30 oranında artış sağlanabileceği belirtiliyor. Ekosistem merkezli adaptasyon stratejisinin sunduğu düşük maliyetli yöntemler, yüksek verimlilik potansiyeli taşıyor. Hayvancılığın doğru planlanması ve gözetimi, çayır ve mera verimliliğini sürdürülebilir kılıyor. Sağlıklı toprak sadece gıda üretimi sürekliliğini sağlamıyor, iklim değişikliği kaynaklı şiddetli doğa olaylarına karşı direnci de artırıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle