17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 Haziran 2014 Salı 11 Tekstilciler, enerjilerinin yüzde 45’ini boşa harcıyor u Enervis, Ekonomi Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen proje kapsamında Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren tekstil firmaları için enerji verimliliği raporu hazırladı. Rapora göre tekstil firmaları, kullandıkları enerjinin yüzde 45’ini boşa harcıyor; fabrikalardaki verimsizlik en fazla, atık sıcak suyun değerlendirilmeden deşarj edilmesi ve basınçlı hava kayıpları gibi sebeplerden kaynaklanıyor. WE Turkey Holding çatısı altında enerji verimliliği, mesleki eğitim ve belgelendirme, iç tesisat kontrol ve kalibrasyon alanlarında profesyonel hizmet veren Enervis, sanayi firmalarına yönelik yürüttüğü enerji verimliliği raporunun ilk ayağını tamamladı. Ekonomi Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen projenin ilk aşamasında tekstil firmaları incelendi. Enervis’in EWE AG uzmanları ile birlikte yürüttüğü analizlerden çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Proje kapsamında firmaların son 4 yıla ait elektrik ve ısıl enerji tüketimleri ile üretim verilerini inceleyen Enervis uzmanları, işletmelerin yakma sistemlerinden iklimlendirme sistemlerine, aydınlatmadan elektrik ve otomasyon sistemlerine kadar tüm aşamalarda dikkatlice ölçüm yaptı. Ölçümler sonucunda hazırlanan rapor, tekstil firmalarındaki enerji kaybının yüzde 45’i bulduğunu ortaya koydu. Enervis Genel Müdürü Osman Kipoğlu, “Yaptığımız inceleme ve analizlerde gördük ki; tekstil firmalarının en önemli problemlerinden biri; üretim için ihtiyaç duyulan ısıl kapasitenin çok üzerinde sistem tasarımı yapılmasıdır. Büyük maliyetler ile üretilen buharın, prosese gelmeden yolda kayba uğraması, basınçlı hatlarda meydana gelen kayıplar, eksik veya yetersiz yalıtım uygulamaları ve en önemlisi proseslerde meydana gelen atık su ısısı ile baca gazı ısısının geri kazanılmadan atılması önemli ölçüde enerji kaybına neden oluyor. Bu gibi enerji kayıplarının gerçekleştiği alanların bir kısmında yapılacak basit ekipman bakımı veya değişikliği ile önemli oranda tasarruf sağlanabilir. Bazı kısmında ise yapılacak düşük maliyetli yatırımlarla çok ciddi oranda enerji tasarrufu elde edilebilir. Söz konusu yatırımların geri dönüşüm süreleri de oldukça kısadır” dedi. Kipoğlu, sanayi tesislerindeki aydınlatma, ısıtma, soğutma gibi altyapı ihtiyaçlarının üretim kapasitesindeki artışa paralel revize edilmediğinin de altını çizerek şu tavsiyelerde bulundu; “Tesislerin büyümesine, üretim hatlarının değişmesine göre aydınlatma sisteminde de revizyon yapılması gerekir. Gelişen aydınlatma teknolojisi ile birlikte düşük enerji tüketimine karşılık yüksek verim elde edilebilir. Özellikle boyama prosesi olan tekstil firmaları büyük oranda ısıl enerji kullanırlar. Bu sebeple boyama prosesi olan firmalar, ısı geri kazanım projeleri ile enerji maliyetlerini önemli oranda düşürebilir.” Osman Kipoğlu, Türkiye’de elektrik tüketiminin yüzde 40’ının, doğalgaz tüketiminin ise yüzde 26’sının sanayide kullanıldığını belirterek, bu alanda yapılacak enerji verimliliği çalışmalarının hem üretim maliyetinin, hem de ülkenin enerji ithalatını azaltacağının altını çizdi. Kipoğlu, Türkiye’nin 2023 enerji verimliliği hedefine ulaşabilmesi için Enervis olarak görev almaktan çekinmediklerini ve firmaların da bu konuda hassas davranmaları gerektiğini sözlerine ekledi. Enervis’in yürüttüğü projenin ikinci aşamasında otomotiv üreticilerinin enerji verimliliği karnesi ortaya konulacak. kitap Ekofobiyi Aşmak David Sobel/ Yeni İnsan Yayınevi Toplumun büyük kesimi, günlük hayatın koşuşturması içinde, küresel meselelere duyarsız kalırken, önemli bir kesimi ise ‘bir şey yapmalı’ diyerek, harekete geçti. Başta öğretmenlerin çabası ile, küresel ekolojik felaketlerin, okullara ve zamanla müfredata girmesi, yeni nesillerin yeni kavramlarla ve sorunlarla tanışmasıyla sonuçlandı. Ekofobi kavramıyla da böylece tanışmış olduk. Yakın çevresinde küçük çocuk olan şehirliler, bu çocukların doğayla aralarında herhangi bir bağ olmadığını, dikkatle bakarlarsa hemen fark ederler. Bu kopuş zaman zaman rasyonalitesini kaybeder; kara sinekten korkan çocuklar gibi. Dalından bir meyve koparıp yemeyi reddeden, marketten satın almayı tercih eden çocuklar gibi. Doğadan bu kopuşun çok farklı nedenleri var. Şehirde artık hiç “yer”e basmayan ve hijyen takıntılı anneler bunun önemli nedenlerinden ikisi. Ekofobiyi Aşmak, Doğa Eğitiminde Kalbin Yeri İlknur Urkun Kelso’nun çevirisiyle... E Hayaller Serisi Organik Tarım Yasemin Balaban/ Elma Yayınevi Elma Yayınevi, bu yaz ellerden düşmeyecek yepyeni bir seri hazırladı! Hayaller Serisi’nin ilk kitabı Organik Tarım, gönlünü doğal yaşama kaptıranların hayallerini gerçekleştirmeye hazır! Hayatın bir yarış olmadığını fark edenlerin; toprağa basmak, ağaçlara ve çiçeklere dokunmak, meyve sebzeyi dalından koparmak, doğal gıdalarla beslenmek, zamanı yavaşlatmak isteyenlerin; mevsimleri yaşamayı, toprakla uğraşmayı özleyenlerin özlemini giderecek, yaşam biçimini değiştirecek bir iş: organik çiftçilik. Yepyeni bir başlangıç yapma hayali kuranlar için rehber niteliğinde hazırlanan Hayaller Serisi kitaplarının ilki olan Organik Tarım, hemen ardından piyasaya çıkacak serinin ikinci kitabı KafeRestoran ile birlikte bu yazın en çok okunan kitaplarından biri olmaya aday. Toprak Faunası Mete Mısırlıoğlu/ Nobel Yayın Dağıtım Toprak başlı başına büyük bir ekosistem. Fotosentez ya da madde döngüleri gibi tüm canlıları ilgilendiren yaşamsal olaylar önemli ölçüde toprağa bağlı olarak gerçekleşir. Bunun yanında toprak, pek çok hayvan grubu için yaşam ortamıdır ve bu hayvan grupları doğadaki besin ağı başta olmak üzere sözü edilen yaşamsal olayların çok önemli birer parçasıdır. Ayrıca pek çok toprak hayvanının, toprak verimi ve ürün kalitesi üzerinde, olumlu ya da olumsuz etkileri vardır. Örneğin toprakta yaşayan bir çekirge türü olan danaburnu önemli bir tarım zararlısıyken topraksolucanları gibi bazı hayvanların tarım ürünlerinin kalitesini yükselttikleri, bitki kök hastalıklarında düşüşe neden oldukları, çayır ve meralarda bitki verimini artırdıkları bilinir. Aslında tüm karasal türler, hatta birçok sucul tür dolaylı da olsa toprakla bağlantılıdır. Bu kitapta, bu kapsama giren hayvan grupları, kısa bilgiler ve bu bilgileri destekleyen fotoğraflar yardımıyla tanıtılmaya çalışılmıştır. Akçansa, ‘Sürdürülebilir Üretim’de birinci seçildi B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’nin rekabet gücünün artırılmasına ve ekonominin verimlilik temelli, sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasına yönelik geliştirilen projeleri teşvik etmek amacıyla düzenlenen Verimlilik Proje Ödülleri töreninde Akçansa, “Sürdürülebilir Üretim” kategorisinde birinci seçildi. Akçansa, Büyükçekmece Fabrikası’nda hayata geçirdiği projeyle Türkiye ve dünyada ilk defa fırından ayrı dizayn edilmiş kalsinatörde evsel atıkları, çöpleri ve endüstriyel plastik atıkları yakarak hem ekonomik hem de çevresel fayda sağlamış durumda. “SLC TIP Kalsinatörde RDF ve endüstriyel plastiklerin yakılması ile kömür kullanımının azaltılması” adlı bu projesiyle Akçansa sektöründe önemli bir başarıya imza attı. Akçansa, alternatif yakıt kullanımıyla çevreye salınan emisyon değerlerini düşürdü. Daha az fosil yakıt kullanarak yılda 210 bin adet ağaç eşdeğeri CO2 tasarrufu sağlamıştır. 2013 yılında; ilave 47 bin 500 ton/yıl evsel atık yakma kapasitesi sağlamış, 26 bin 163 ton/yıl ithal kömür ikame kapasitesi elde etmiştir. Nüfusun oldukça yüksek olduğu İstanbul’da çöplerin stoklanması büyük bir problemdir. Proje, bu anlamda İstanbul’un çöp stoklama problemine de bir çözüm alternatifi olmuştur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle