Katalog

10 26 Ekim 2014 Pazar Sürdürülebilirlik bilinci yaygınlaşmalı o ZUHAL AYTOLUN D oğuş Otomotiv, sektöründe bir ilk olan Kurumsal Sorumluluk Raporu’nun beşincisini yayınladı. Uluslararası raporlama standardı olan GRI çerçevesine uygun hazırlanan rapor, Doğuş Otomotiv’in 2013 yılında, sürdürülebilirlik, toplumsal gelişim ve daha yaşanabilir bir çevre için geliştirdiği uygulamaları aktarıyor. Bu raporda Doğuş Otomotiv ve Doğuş Oto’nun yanı sıra bu yıl ilk kez, İstanbul Acarlar, General Oto, Tamaş, Kayseri ÖzSa, İzmir Vosmer, Edirne Mercan Yetkili Satıcıları ile Leaseplan ve Gebze Scania Yetkili Servisi’nin de sürdürülebilirlik ve toplumsal katkı çalışmalarına yer verildi. Zaten Volswagen Grubu, 2018 yılına kadar gerçekleştirilecek önemli hedefler de koymuş durumda. 2008 yılında yeni CEO Martin Winterkorn tarafından Volkswagen Grubu’nun 10 yıllık hedefi için konulan MACH 18 Hedefleri, grubun 2018 yılına kadar, dünya genelindeki üretim Aclan Acar merkezlerinde karbon emisyonu, su tüketimi, atık tüketimi ve enerji tüketimini yüzde 25 oranında azaltılmasını Volkswagen Grubu’nun da yıllık 10 milyon araç üretimini yakalayarak, dünyanın en büyük otomotiv grubu olmasını ön görüyor. Doğuş Otomotiv de bu kültürle çalışmalarını sürdürüyor. Rapora göre, Doğuş Otomotiv genel merkezi ve rapora dahil olan sekiz paydaşın A4 kağıt tüketiminde, 545 bin kilogram kağıt ve karton geri dönüşüme gönderilmiş. Böylece 9 bin 265 ağacın kesilmesi engellenmiş. Değer zinciri kapsamında, atık yönetimi ve intermodal nakliye geçişle, 5 bin 575 ton karbondioksitin atmosfere salınması önlenmiş. Bu da 253 bin 400 adet ağacın bir yılda çevreye olumlu etkisine eş değer. Ayrıca araç başına salınan karbon emisyonlarında 2011 yılından bu yana yüzde 7’lik bir iyileşmenin gerçekleştiği belirtiliyor. 2013 yılı rakamına göre araç başına karbon emisyonu 100 kilometrede 133 gram olmuş. Satılan araç başına su tüketimi miktarı da bir önceki yıla göre, 0.59 metreküpten, 0.57 metreküpe indirilmiş. Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, bir milyon araçlık bir parka sahip olan ve yarattığı değer zinciriyle 15 bine yakın istihdam sağladıklarını söylüyor. Hal böyle olunca da sorumluluklarının artığını, bu anlamda aldıkları kararlarla yürüdüklerini belirtiyor. Sürdürülebilirlik ve toplumsal katkı bilincinin bir kurum kültürü haline geldiğini vurgulayan Acar, çalışanlarla birlikte bu kültürü geliştirdiklerini dile getiriyor: “Amacımız bu bilinci paydaşlarımızla yaygınlaştırmak.” Doğuş Otomotiv, işe alımlarda pozitif ayrımcılığı destekleyerek, 2013 yılında yeni işe alımlarda kadın çalışan oranını bir önceki yıl yüzde 10 iken yüzde 33’e çıkarmış. Ayrıca Meslek Liseleri İşbirliği kapsamında yeni bir sınıf da eklemiş. Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolle Diyarbakır Burhanettin Yıldız Endüstri Meslek Lisesi’nde dördüncü Volswagen Eğitim Labaratuvarı açılmış. Toplam 143 öğrenciye 17 Doğuş Otomotiv Yetkili Servisi’nde staj imkanı tanınmış. 2013 yılında bu sınıflarda eğitim gören 42 öğrenci mezun olmuş ve bu öğrencilerden 21’i yetkili servislerde işe başlamış. Trafik hayattır Kadın çalışan sayısı artıyor Trafikte saygı kültürünü toplumun her kesimine yayma amacıyla gerçekleştirilen Trafik Hayattır Kurumsal Sosyal Sorumluluk Platformu, Türkiye’de ilk kez gerçekleşen projesiyle, yedi üniversitede seçmeli ders olarak trafik güvenliği dersi veriliyor. Kocaeli, Marmara, Bahçeşehir, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Işık, Trakya, Sakarya, Konya Selçuk, Adnan Menderes, Çukurova ve Erzurum Teknik Üniversitesi’nde okutuluyor. Proje, Birleşmiş Milletler Yol Güvenliği Çalışma Komisyonu yıllık toplantısında dünyadan En İyi Uygulama olarak seçildi. İklim değişikliği ile mücadelede adım atıldı Ç evre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması” hakkında yayımlanan yönetmelik ve tebliğ ile sektördeki çok sayıda firmanın sera gazı emisyon izleme planı oluşturarak yıllık sera gazı emisyonlarını raporlayacak olması Türkiye açısından önemli bir dönüm noktası. Yürürlüğe giren yönetmelikle birlikte 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren ilgili sektördeki firmalar, yıllık sera gazı emisyonlarını izlemekle yükümlü olacak ve 30 Nisan 2016 tarihine kadar 2015 yılı için hazırlanmış ve doğrulanmış yıllık sera gazı emisyonlarını yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunacak. Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi takip edilerek hazırlanan yönetmeliğin, emisyona neden olan sektörleri belirlemek açısından son derece faydalı olacağını belirten Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Karbon Zirvesi Komite Başkanı Prof. Dr. Etem Karakaya “Bu yönetmelik iklim değişikliği ile mücadelede Türkiye açısından önemli bir dönüm noktası. Bu şekilde sera gazı emisyonlarına kaynaklık eden faktörler daha net bir şekilde belirlenecek. Bu anlamda sera gazı emisyonu konusunda önleyici politikaların oluşturulması kolaylaşacak. Türkiye’de emisyon verilerinin ölçülüp, raporlanabiliyor olması, Türkiye’nin uluslararası arenada yapılan iklim değişikliği çalışmalarında daha aktif rol oynaması açısından da son derece önem taşıyor” dedi. “Firmaların bilinçlendirilmesi gerekiyor” Karakaya, Türkiye’ye uluslararası arenada prestij katacak bu adımda özel sektörün bundan sonra da üzerine düşeni yapması ve öncü olması gerektiğini söyleyerek, “Yönetmelik kapsamında enerji üretiminin yanı sıra rafineriler, çimento, demir çelik, kimya,cam ve kağıt üretimi yapan firmalar bulunuyor. Sera gazı emisyonunun izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması konusundaki çalışmalara öncülük edecek bu firmaların konuyla ilgili bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Dahası, söz konusu yönetmelik kapsamında izlenen ve raporlanan emisyonların doğrulanması işlemini Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akredite edilerek yapacak olan doğrulayıcı kuruluşların rolü ve hangi kriterlere göre seçileceği önemli” dedi.