17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 Ocak 2014 Çarşamba 3 Yeşil kavramına geniş açıdan bakmak gerek o ZUHAL AYTOLUN Enerji verimliliğinde neden başarılı değiliz? Enerji bağımlısı bir ülkeyiz ve dış açığımızın çok önemli bir bölümü enerji ithalatından kaynaklanıyor. Enerji açığımız artan nüfus ve hızlı kentleşme ve sanayileşme ile her geçen gün büyüyor. Yeni yatırımlar sürekli gündemde, hatta bu yüzden toplumda ciddi çatışma konusu haline gelmiş durumda. Termik santraller, HES’ler, nükleer santraller... Gerçekten bu kadar fazla enerji yatırımına gerek var mı? Bakıyoruz enerji yatırımına soyunan firma sayısı her geçen gün artıyor. Verilen teşvikler doğru teşvikler mi, enerji planlamamız var mı? Kaynakları doğru kullanıyor muyuz? Peki ya enerji verimliğinde neredeyiz? Tamam bir bilinç uyandı ama neden ortada rakamlar konuşmuyor? Enerji verimliği ile şu kadar tasarruf ettik denemiyor? Binaların yalıtımı ile yüzde 50 enerji tasarrufu tamam çok güzel, bununla ilgili yeni bir sektörün doğduğunu yeni iş alanı ÖZLEM açıldığını anlıyoruz, ama asfalt yolların olarak bozulup yenilenmesi, sürekli YÜZAK sürekli kaldırım kırılıp yeniden yapılması... Bunların yenilenmesinde ne kadar enerji harcandığı, ne kadar kaynak israf edildiği konusunda nerede bilgi var? Verimlilik düzeyini belirleyen pek çok sayıda unsur var. Kamu yönetimi reformu, bölgesel rekabet edilebilirlik, kurumlar arası koordinasyon gibi... TEPAV’ın ‘Enerji Verimliliği’nde neredeyiz?’ başlıklı bir çalışması önümde. “İlave üretim kapasitesinin arttırılmasında önemli adımlar atıldı ama mevcut enerjimizi daha verimli kullanma konusunda başarılı olamadık” diyor. Nedenleri ise söyle sıralıyor: 4 Algıda seçicilik 4 Çok parçalı yapı 4 Yatırım gereksinimi 4 Bilinç eksikliği TEPAV “özel sektörün siyasi istikrarsızlık gibi, vergi oranları. Rüşvet yolsuzluk, kayıt dışı çalışan firmalarla rekabet, finansmana erişim gibi sorunları enerjinin önüne geçiyor” diyor. Meskenlerdeki yalıtım sorununu çözmek de kolay değil. Aynı araştırmaya göre evinde yalıtım sorunu olduğunu söyleyenlerin zaten diğer borç ve taksit yükleri böyle bir yatırıma girişmelerinin önünde engel. Sonuçta görüyoruz ki; enerji verimliliği konusu her ne kadar stratejisi hazırlanmış olsa da ne ülke yönetiminde ne özel sektörde ne de bireylerde gerçek anlamda bir gündem maddesi oluşturamamış... E nerji verimliliği, yenilenebilir enerji, yeşil finansman konularında önemli isimleri bir araya getiren Yeşil Binalar Zirvesi’ni düzenleyen Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Duygu Erten anlatıyor... l Zirve üçüncü yılını dolduruyor. ÇEDBİK de 7 yaşında. Hangi amaçla çıktınız yola, bugüne dek nereye ulaştınız? ÇEDBİK, 2007 yılında kuruldu. Çok sayıda profesyonele eğitim verdik. Bünyemizde çok iyi kurumlar yer alıyor. Uluslararası Yeşil Binalar örgütü altında kurulduk ve bugün 7. yetkin konsey ülkesi konumundayız. Uluslararası arenada büyük işler başardığımızı söyleyebiliriz. Çünkü kurulduğumuzda Türkiye’de yeşil bina yoktu. Bugün ise 69 sertifikalı bina, 200 tane de yeşil bina sertifikası almaya aday bina var. Bazılarının da sertifika almadan da yeşil bina yaptığını düşünürsek, dönüşüm gerçekleşiyor diyebiliriz. l Bakıldığında rakamlar çok az aslında. Küçük sayılar olarak görünseler de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, inşaat sektöründe yeşil bina her konuda standartların üzerine çıkmak demek. Bu anlamda başlangıç anlamında iyi bir noktadayız. l Peki nedir yeşil bina? Yeşil bina, enerji ve su verimliliğinden başlayarak, binanın kullanımında her türlü verimliliğe giden metotlarla tasarlanan, malzeme seçiminden arazi seçimine kadar çevreye en az zarar verecek bir yaklaşımı içeriyor. Bu binaların standartları oldukça yüksek. İç hava kalitesi, ekipmanların kalitesi, emisyonları... Burada asıl felsefe, var olan karbon ayak izimizi büyütmemek. Son 10 yılda bu anlayışın tersi bir işleyiş söz konusu İstanbul’da. Planlama ve yerleşim şehrin sınırlarına taşınıyor. Çekmeköy ya da Bahçeşehir gibi bölgeler yarattığınızda, her ne kadar uydu şehirler yarattığınızı söyleseniz de, insanlar tekrar şehre dönmek istiyor. Haftasonlarında buralardan inanılmaz bir trafik yoğunluğu olduğunu görüyoruz. Ulaştırmayla karbon salınımını da artırıyorsunuz. l Yaşam alanları şehrin çeperlerine çekilerek, sosyo kültürel anlamda bir ayrıştırma yaşanıyor aslında. Doğru. Oysa yaşam sadece barınak ve alışveriş merkezinden ibaret değil. Şehirleşme bu anlamı taşımıyor. Yaşam döngüsü içinde bir çok parametre var. Hal böyle olunca, bu çeperlerdeki yaşam alanlarında büyük bir yalnızlık başlıyor. Daha iyi bir ev için gidenler, sosyo kültürel sıkıntılar yaşayıp geri dönmek istiyor. Uzak alanlarda, yeni yapılmış büyük evler yalnızlıkları artırıyor. Sürdürülebilirliğin altında yalnızca finansal getiri değil, sosyal ve ekonomik göstergeler de var. Dengeleri kurmak önemli. Sürdürülebilirlik bir bütün. Biz de bu yüzden sadece yapıya odaklanmayıp daha geniş bir perspektifi değerlendiriyoruz. O yüzden konferansta sayfa birden başlıyoruz. l Peki yeşil bina kavramı en çok kimleri ilgilendiriyor? Bugüne kadar paydaş olmamış kimler dahil edilmeli? Okulların bu konferanslara mutlaka gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Her şey çocukla, eğitimle başlıyor. Çevre bilincini aşılamamız gerek. Okudukları okulların yeşil okullar olması, yöneticilerin bu yönde çalışması şart. Enerji verimliliğiyle ilgili devlet teşvikleri de çok önemli. Ayrıca Türkiye’de eko kredi çalışmaları yayılmalı. Bankaların elinde ciddi bir güç var. Diğer konu da sanayi. Fabrikaların enerji tasarruflu yapılmasıyla, dışa bağımlılığın azalacağı bir gerçek. l Türkiye’de yeşil sektörde en büyük sorun nedir? Bilinç. Henüz yeterince bilinçlenmedi çoğu kişi. Bizi de örnekse kurumsal iletişim birimleri arıyor. Demek ki hala halkla ilişkiler masasında bu konu. Yeşil konusunun yönetime, yatırımcıya çıkması gerekiyor. Satın almalardan eğitime kadar geniş bir alanda sürdürülebilirlik tercih edilmeli. İnsan gücü yetiştirmek yeşil konusunda çok önemli. l Son olarak, yeni yapılacak binalarla ilgili konuştuk ama eski binalarda neler yapılabilir? Sizce kentsel dönüşüm bu anlamda bir fırsat olarak değerlendirilebiliyor mu? Dünyada yeşil bina hareketi yeni binalardan var olan binalara kayıyor. Asıl tasarruf, var olan binada. İngiltere’de ciddi bir kampanya var. Eski binalarda dönüşüm yapılıyor. Bu konu, Türkiye için önemli. Mantolama ve izolasyon tek başına yeterli değil. Ancak kentsel dönüşüm, “yeşil”in hayatımıza girmesi için çok büyük bir fırsat. Kararvericiler bu konuda bu fırsatları değerlendirmeli. [email protected] Duygu Erten İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayın Yönetmeni: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Ayla Atamer Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle