Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 29 Ocak 2013 Salı Enerji verimliliğinde neredeyiz J ÖZLEM YÜZAK er yıl Ocak ayının ikinci haftası "Enerji Verimliliği" haftası olarak kutlanır. Enerji tüketimi ile ilgili toplumu bilinçlendirme kampanyaları başlatılır, yeni hedefler açıklanır. Hafta kapsamında düzenlenen fuarda yeşil enerji ve yeni teknolojiler tanıtılır. Hepsi iyi hoş da Türkiye enerji verimliliğinde neden arpa boyu yol alıyor, neden çok boyutlu ulusal bir stratejinin göstermelik olarak değil de ödün vermeden uygulanmasında bir türlü adım atılamıyor. Bu konu nedense irdelenmez, bir türlü televizyonlarda saatlerce süren tartışma programlarının içinde yer almaz.. Oysa hepimizin bildiği gibi büyük çoğu enerji ithalatından kaynaklanan yüksek cari açıkla boğuşan bir ülkeyiz ve enerji verimliliği bizim gibi bir ülke için çok büyük önem taşıyor. Aslında enerji verimliliği konusunu anlayabilmek için öncelikle dünyanın ve Türkiye'nin enerji tüketimine ve artan enerji ihtiyacına bakmak gerekiyor. 2011 sonu itibariyle Dünya Birincil Enerji Tüketimi: 12,3 milyar TEP (ton eşdeğer petrol). Türkiye ise 118,8 milyon TEP enerji tüketimi ile dünyadaki enerji tüketimi en yüksek 23'üncü ülke konumunda. 2010 2030 arası yıllık artış oranı dünyada % 1,4 olarak belirlenirken, Türkiye'de bu oranın % 4 olması bekleniyor. Ülkemizin enerjide % 70‘leri aşan bir oranda dışa bağımlığı olduğunu da dikkate aldığımızda enerji verimliliği karşımıza oldukça önemli bir olgu olarak çıkıyor. Türkiye ekonomisi gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında "enerji H Peki enerji verimliliğinde bugüne kadar neler yaptık? ? Ocak ayının ikinci haftasını Enerji Verimliliği haftası olarak kutladık. Yeni hedefler belirledik. Ama Türkiye’nin enerji verimliliğinde bugüne kadar neler yaptığı, ne kadar yol aldığı her zamanki gibi havada kaldı. yoğun" olarak değerlendirilebilir. Enerji yoğunluğu artık ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren bir ölçüt ve 1000 dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla başına tüketilen birincil enerji miktarıyla bulunuyor. Bu oran Türkiye'de 0,28 ton eşdeğeri petrol (TEP) iken OECD ortalaması 0,14 TEP. Bu bir birim üretim yapmak için gelişmiş ülkelerin iki katı enerji harcadığımız anlamına geliyor. Enerji Verimliliği konusu 1980'li yıllardan beri Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE) tarafından sürdürüldü. 2007'de Enerji Verimliliği Kanunu yayınlanarak yasal çerçeve oluşturuldu. Ancak bir yandan düzenlemeler yapılırken bir yandan uygulanan neo liberal politikalarla süreç yap boz tahtasına dönüştürüldü. Bu arada EİE ani bir kararla kapatıldı ve yerine Enerji Bakanlığı bünyesinde Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM) kuruldu. İkinci dönüm noktasını 2012’de yayınlanan “Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (20122023)” oluşturdu. 5 yıl boyunca neler yapıldığı YEGM Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu “ 20002009 döneminde verimli kullanım ile ilgili toplam 25.4 milyon TEP enerji tasarrufu sağlandı. Bu miktar 27.6 milyar dolara eşdeğer” diye açıklıyor. EMO'nun aylık yayın organı Elektrik Mühendisliği Dergisi ocak sayısında ise EMO İzmir Şubesi Enerji Verimliliği Komisyonu Raportörü Talat Canpolat Türkiye'de verimlilik ile ilgili çalışmaların el yordamıyla ve bilimsellikten uzak şeklinde sürdüğünü anlatıyor. 19982008 arasında enerji yoğunluğunda hemen hemen hiç olumlu değişiklik olmadığını ama Strateji belgesinde 20112023 arası 12 yılda yüzde 20'lik bir olumlu düşüş beklentisinden söz edilmesinin gerçekçi olmadığını söyleyen Canpolat “enerji iletim ve dağıtım hatlarında kayıpkaçak oranı yüzde 1718 civarında iken belgede bu sorunun çözümüne, gelişmiş ülkeler ortalamasına indirilmesine yönelik somut hedef ve eylem planı yok. Çünkü siyasi iktidar da bilmektedir ki özelleştirme sürecinde, dağıtım şirketleri dağıtım hatlarının rehabilitasyonu gibi bir harcamayı yapmayacaktır”. Tasarruflu ampulle yol alınamaz diyen Canpolat “son 5 yılda yapılanlar uygulamalar, 10 milyon tasarruflu ampul dağıtmakla veya üç beş kamu binasını mantolamak ve enerji verimli binalar haline getirmekle, enerji verimliliği danışmanlık şirketleri kurmakla bu hedefler gerçekleştirilemez” diyor. Ne kadar bilgi, o kadar kontrol! Kimi ülkelerde bilinç elektrik dağıtım şirketlerinin özel çabalarıyla da sağlanabiliyor. Şirketler müşterilerinin evlerdeki enerji kullanımını azaltmak adına psikolojik tekniklere dahi başvuruyor. Şirketlerin yaptıkları araştırmaların sonuçlarını müşterileriyle paylaşmaları da, müşterileri bu yönde davranmaya teşvik ediyor. Örneğin Virginia menşeli bir şirket olan Opower, internet sitesine bir sayaç koymuş. Bu sayaç, şirketin müşterileriyle elektrik tüketimi üzerine paylaştığı bilgiler ve davranış bilimini kullanarak elektrik kullanım şekillerini değiştirmelerini sağlıyor ve böylece tasarruf edilen elektrik miktarını gösteriyor. Burada ki amaç insanların öğrenerek umursamasını sağlamak. Şirkete göre bu, insanlara elektriği ne zaman ne kadar kullandıklarını göstererek sağlanabilir. Zaten yapılan araştırmalara göre paylaşılan bilgilerle Amerika'da ki gereksiz elektrik kullanımı da yüzde 20 azaltılmış. Yani eğer ki bilgi sahibiysen neyi, nasıl ve ne kadar yapacağını bilirsin! Sanırım yabancı şirketler de bunu insanlara gösterip ‘durum budur gerisi size kalmış’ demişler! Böylece otomatik bir kontrol mekanizmasını devre sokmuşar.