25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 27 Kasım 2012 Salı Doğadan aldıklarımızı geri verme, Eğirdir'i kurtarma zamanı! ? ÖZGE KESKİN aroluşumuzdan bugüne, onun her türlü nimetinden yararlandık. Meyvesini yedik, suyunu içtik, toprağını işledik... Ama artık durup düşünme zamanı. Çünkü bu fütursuzca tüketim doğanın alarm vermesine neden oluyor. Doğal kaynaklar gün geçtikçe azalıyor, tarım arazileri verim kaybediyor. Neden? Cevap çok basit; yerine koymadan alıyoruz yani “hep bana, hep bana!” Neyse ki bu tahribatın farkında olan ve doğadan aldıklarımızı telafi edebilmek için canla başla çalışan insanlar hala var. Bunların başında WWFTürkiye geliyor. Onlar ellerinden geldiğince doğada yarattığımız tahribatı onarmaya çalışıyorlar ve bunun için bir çok proje yürütüyorlar. Bu projelerden biri de Siemens Ev Aletleri’nin desteğiyle; Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su gölü ve doğal içme suyu havzası olmasının yanı sıra biyolojik çeşitlilik değerleri bakımından uluslararası öneme sahip bir sulak alan olan Eğirdir Gölü’nü korumak için başlatılan “Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat Projesi.” V bir kerevit cennetiymiş. Hatta öyle bir nimetmiş ki bu onlar için sadece balıkçılık yaparak, tabiri caizse “köşeyi dönüp” şimdi hayatını yurt dışında sürdürenler bile var. Ancak kirlilik nedeniyle bunlar sadece hatıra artık! Ama ileride tekrar yaşama şansları da yok değil. Çünkü WWF Türkiye ve Siemens’in ortak çalışması sayesinde gölde balıkçılık tekrar canlanmış. 2010 yılının yaz döneminde kerevit yasağı bir aylığına kaldırılarak 550 tonluk kota getirilmiş. Önümüzdeki dönemde ise sazan ve sudak avına da izin verilmesi bekleniyor. Türkiye’nin elma bahçesi, Isparta yerine feromon çubukları kullanılmaya başlanmış. Olumlu sonuçları gören diğer köylüler de yavaş yavaş alışmaya başlamışlar duruma. Peki, nedir bu feromon çubuğu? Feromon aslında dişi kelebek kokusu yayan bir çubuk ve tamamen doğal. Bir ağaca 6 tane bağlamanız yeterli. Böylece o ağaçtaki elmalarda kurtlanma önleniyor. Nasıl mı? Şöyle ki; kurtlar kelebeklerin ağaçlarda çiftleşerek buraya bıraktıkları lavralarıyla ortaya çıkıyor. Feromon çubuğunu ağaca bağladığınızda ise erkek kelebek orada dişi kelebek var zannederek geliyor ama bulamayınca geri gidiyor böylece çiftleşemiyor ve ağaca lavra bırakamıyor. Sonuç olarak da kurtlanma engelleniyor. Balıkçılık yeniden hayat bulacak Isparta’nın şirin ilçesi Eğirdir’de ki bu proje aslında 2008 yılında başlatılmış ve şu anda ikinci aşamaya geçilmiş. İlk aşamada, bir zamanlar bölge insanı için en büyük geçim kaynaklarından olan ama kirlenme sonucu yok olmakla yüz yüze kalan Balıkçılık gölde hâlâ devam balıkçılık ele alınmış. ediyor ancak eski ihtişamlı günlerden eser yok. Daha çok Eğirdirlilerin anlattığına göre, bir zamanlar köy tam tarıma yönelmiş Eğirdirliler. Birinci aşamanın bitmesiyle de ikinci aşama; sürdürülebilir tarıma epimiz sorumluyuz geçilmiş. Belki bilmeyenleriniz vardır Isparta adeta Bir de, doğru ilaçlama ve Türkiye’nin elma bahçesi. sulama takvimlerinin Toplam 30 milyon elma oluşturulması için ilaç ağacımız var ve bunun hazırlama ünitesi ve 3 milyonu Isparta’da. tarımsal ilaç kullanımını Yani manavda elinizi mümkün olduğu kadar uzattığınız 5 elmadan azaltmak için Bilgisayarlı 3’ü Ispartalı. Tecrübeyle Erken Uyarı ve Hava sabittir ki oldukça da Tahmin Sistemi kurmuşlar. lezzetliler. Ancak iki sorun Ünite kimyasalın toprağa var. Birincisi buranın endemik böylece de göle karışmasını yani buraya özgü, kökeni buradan engellerken, hava tahmini sistemi de Eğirdir’de kafanızı nereye çıkmış bir elma türü yok daha gereksiz ilaçlamayı önlüyor. WWF çevirseniz elma. Kütür önce tavşan elması varmış ama yok ekibi bu topraklar için ellerinden kütür, sulu tam ağızlara olmuş. İkincisi ise böylesine layık. Tek eksik bu lezzeti geleni yapıyor. Proje tamamlanınca tanıtmak, markalaşmak. lezzetli elmalar markalaşamıyor. da biz yaptık bitti demeyecekler Biz de kendi toprağımızın elması üstelik. Devamında da denetlemeler dururken elalemin elmasını bir güzel yiyoruz. devam edecek ancak onların bu azmi bizim de Peki, “WWF ekibi burada ne yapıyor?” çabalarımız dahilinde var. Yani asıl görev hepimize derseniz; pilot köy olarak seçilen Esinyurt Köyü düşüyor. sakinlerini eğitmekle başlamışlar işe. Tarımda Bunun yanında maalesef ki Eğirdir Gölü’ndeki kullanılan, aşırı miktarda kimyasal ilaç ve gübre tek sorun kirlilik değil. Kirlilik nedeniyle bozulan nedeniyle toprağın ve suyun nasıl zarar gördüğünü sosyoekonomik dengeler; yöre halkının tarım, anlatmışlar. Tabii, hiç kolay olmamış köylüyü ikna turizm ve balıkçılık kaynaklı gelirlerini kaybetme etmek. Yerel bir kuruluş olan Bizim Isparta riski ile karşı karşıya kalması da işin başka bir yüzü. Derneği’nin de büyük desteği olmuş bu Anlayacağınız bilinçsizce veya bilinçli olarak çevreye çalışmalarda. Önce köyün muhtarıyla koyulmuşlar verdiğimiz zarar aslında kendimize verdiğimiz zarar. işe. O gönüllü olup, tarlasında kimyasal ilaçlar Yok olup giden yine bizim hayatımız! H
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle