Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 27 Nisan 2010 Salı Onlar sosyal girişimciler... osyal girişimciliğin günümüzde en kabul gören tanımı “toplumsal sorunlara toplumla beraber çözüm üreten bireyler”. Sosyal girişimciler ülkelerin ekonomilerine olumlu etki yapıyor, istihdam yaratıyor, sosyal sorunları çözüyor veya çözümüne katkıda bulunuyor, kamu hizmetleri sunuyor ya da halka S hizmetlerin ulaşmasını sağlıyorlar. Ulusal olarak bu girişimler iş dünyasının geleceği için de önemli... Çünkü daha önce üretim safhalarından dışlanan insanları ekonomiye geri kazandırarak toplumu ve çevreyi iyileştirerek hem refahı yükseltiyor hem sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunuyor. Orijinal ve kalıcı çözümler... Özetle sosyal Birbirinden ilgin ç imza atıyor top projelere sorunlara toplu lumsal mla çözüm üretiyorberaber lar girişimciler toplum için katma değer üreten, fayda sağlayan insanlar... 31 Mart'ta Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV)'in ve British Council'in düzenlediği 'Sosyal Girişimcilik Konferansı'nda sosyal girişimcilerin ilginç projeleri masaya yatırıldı. Doğa Gözcüleri Derneği Başkanı Mustafa Sarı anlattı: İncikefali artık Van’ın yeni markası 'de araştırma görevlisi olarak Van'da incikefalini araştırarak başladım. 1992 İncikefali dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan endemik bir balık. Araştırmalar sırasında gördüm ki göldeki balık popülasyonu giderek azalıyor. Balıkçılar bindikleri dalı kesiyorlar. Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularında yaşaması ve oraya uyum sağlaması mucize gibi ve göldeki tek tür... Yumurtalarını göle bırakması imkânsız... İşte bu yüzden balıklar sürüler halinde göle akan nehirlere doğru yumurta bırakmak için ters yönde bir harekete geçiyor. Civardaki köylüler nehirlere yumurtlamaya giden balıkları sepetler, çuvallarla olmadı elleriyle topluyorlar. 1992'deki manzara tam da böyleydi. Alternatif bir balıkçılık yönetimi geliştirerek başladım işe. Yanıt mahkeme celbiyle geldi, savcılık incikefalini katletmekten bizi mahkemeye verdi. Haliyle 3. modeli geliştirmemiz gerekti balıkçıları, sivil toplum kuruluşlarını (STK) ve üniversiteleri bir araya getiren. Görev paylaşımı yaptık ve bu modelin çalıştığını gördük. Buradan ulaştığımız sonuç sosyal girişimlerde çözüm üretebilmek için geleneksel katılımcılık yönteminin ne kadar önemli olduğuydu. Bir sorun varsa sorunun çözümü için bütün tarafların bir araya gelmesi gerekiyor. incikefali var, kimisi incikefali biçiminde buzdolabı süsü üretmiş. Biz bu proje için 1992 ve 2010 yılları arasında yaklaşık 400 bin dolar para harcadık. Meydana gelen değişim 1.2 milyon dolardan 8 milyon dolara varıyor. Bu yıl 411 Haziran tarihleri arasında Van Valiliği 'İncikefali Festivali' düzenliyor. Bu festival için 200 bin dolar bütçe ayrıldı. İncikefalinin adı yoktu 1996'ya kadar incikefalinin adı yok. Halbuki 45 bin ton iç balık üretimimizin 15 bin tonla üçte birini incikefalinden elde ediyoruz. 2008 senesinde Van Valiliği'nin karşısındaki kavşağa incikefali heykeli dikildi. Biz birçoğumuz Van'ı kedisinden belki de Van Gölü Canavarı'ndan tanıyorduk. Geçtiğimiz yıl Van kedisi ulusal basında 25, canavarı 400, incikefali ise 2500 defa yer aldı. Artık incikefali Van'ın yeni markası... İncikefali'nden sağlanan gelir, benim Van'a gittiğim sene 92'de 1.2 milyon dolardı, bugün 8 milyon dolara ulaştı. Geçimini sağlayan 2 bin kişi vardı, bugün 14 bin... Balıkçılıkla geçimini sağlayan 15 köyden şimdi yalnızca 2'sinde kaçak balıkçılık devam ediyor, hedefimiz kaçak balıkçılığı sıfıra indirmek... Tüm bunlar sosyal girişimle oldu. Diğer yandan incikefali yeni sektörler doğmasına neden oluyor. Mesela birisi kalemlik üretmiş üzerinde Kaçak balıkçılıktan sürdürülebilir balıkçılığa... Oradaki köylülerin geçim kaynağı olduğunu bildiğim için sürdürülebilir bir model bulmak zorundaydım. Modeli ilgili bakanlığa götürdüm ve tipik bir vatandaş olarak gerisini devletin halledeceğini düşündüm. Tabi ki devletten ses çıkmadı. Bu defa balıkçıları da kapsayan kendimiz uygulamaya başlayabileceğimiz alternatif, ikinci projeyi geliştirdik. Aylar sürdü ve devleti çözümün bir parçası saymadan tamamen sosyal ve sivil çözüm odaklı... Ama küçük bir pürüz vardı, yasal düzenleme eksikliği... Yine devlete başvurduk. Sosyal girişimlere iyi bir örnek: Barcelona futbol takımı onferansta Social Enterprise Europe (Avrupa Sosyal Girişimcilik) adına konuşan Cliff Southcombe İngiltere'nin sosyal girişimler açısından öncü bir konumda olduğunu ve 55 bin girişimin yaklaşık 500 bin insanı istihdam ettiğini ifade ederek tüm bu işlerden elde edilen toplam cironun 27 milyon sterlin olduğunu söyledi. Southcombe konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: 'Barcelona FCB' mesela... Barcelona halkına ait... Bir kar şirketi değil. Tüm kazanımları topluma geri dönüyor. Mesela Barcelona futbol takımı oyuncularına bakın. Ne görürsünüz? Unicef! Çünkü Barcelona gömlekleri, üniformaları satın alındığında bütün para K Unicef'e gidiyor.” Bir diğer örneğin de Birleşik Krallık'taki 'adil ticaret hareketi' olduğunu belirten Southcombe “Süpermarkete gittiğimizde belli mallardan yapılan alışverişte fiyatın yüzde 15'i adil ticarete gidiyor. Aslında satın aldığımız şey sadece bir şişe şarap değil, bir sosyal fayda satın alıyoruz ve bu sosyal girişim adına çok önemli... Böylelikle adil ticaret hareketinin yararını satın alıyoruz ve ekstradan bir iki Avro ödemeyi tercih ediyoruz' dedi. Sosyal girişimlerin büyük bölümünün insan odaklı ve insanı değiştirmeye yönelik çalışmalar olduğunu vurgulayan Southcombe “İngiltere'de Bakanlık tarafından 3. sektör ofisi tahsis edildi. Sosyal girişim projeleri politikalarla destekleniyor. Sadece yardım kuruluşlarının sosyal girişime dönüşmesi değil, özel kuruluşların sosyal girişimcilik projelerini sahiplenmeleri de devlet desteği kadar önemli' dedi.