Katalog

Ekonomik ve Toplumsal Kalkınma İçin: Erken Çocukluk Eğitimi 7 yaş artık çok geç “Çocuklara yatırım yapmak için onların birer yetişkin olmalarını bekleme lüksümüz olmadığı gibi, onlar okula başlayana kadar bekleme lüksümüz de yok; çünkü o zaman müdahale etmek için çok geç olabilir” nne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) büyük ilgi gören “7 Çok Geç Kampanyası” yeni dönem çalışmalarına ve daha birçok etkinliğe başlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin dört bir yanında, çocuklara eğitimde fırsat eşitliği sağlama misyonu ile projelerini şekillendiren ve hayata geçiren Anne ÇoHeckman, J, 2001 cuk Eğitim Vakfı (AÇEV) , (Nobel Ödüllü İktisatcı) 06 yaş arası erken çocukluk eğitiminin önemi konusunda kamuoyunu bilgilendirmeyi ve kaliteli bir okul öncesi eğitiminin ülkemizdeki tüm çocuklara yaygınlaşmasını hedefleyen 7 Çok Geç Kampanyası’nın yeni dönemini başlattı. Kampanyanın bir önceki döneminde ağır A lıklı olarak erken çocukluk eğitiminin önemine ilişkin mesajlar veren ve yetkililerin dikkatini çekmek amacıyla lobi faaliyetleri yürüten AÇEV, yeni dönemde de çeşitli iletişim faaliyetleri ile kamuoyuna sesleniyor. Ayrıca, ailelerin okul öncesi dönemde çocuğun gelişimindeki önemini anlatacak etkinlikler yapılması planlanıyor. 2005 yılından bu yana yü Sabancı Vakfı’ndan AÇEV’e 1.14 Milyon TL rütülen “7 Çok Geç” Kampanyası bu konuda kamuoyundaki farkındalığı artırdığı gibi okul öncesi eğitimin yaygınlaşmasına da katkıda bulundu. Kampanyanın başladığı 2005 yılında ülkemizde %16 olan 46 yaş arası okullulaşma oranı o günden bu yana, vakfın yürüttüğü çalışmaların, annebabaların bilinçlenmesinin ve devletin bu konudaki çabalarının bir ortak sonucu olarak, %107 oranında bir artış ile aynı yaş grubunda %33,4’e yükseldi. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı 20092010 eğitim yılında ana sınıflarının zorunlu olmasına yönelik 30 ilde pilot çalışmaların başlayacağını duyurdu. AÇEV tarafından hazırlanan “Türkiye’de okul öncesi Eğitiminin FaydaMaliyet Analizi” raporu çarpıcı sonuçları gözler önüne seriyor. Erken Çocukluk Eğitimi (EÇE) hizmetlerine yapılan her 1 birimlik yatırımın, 6.37 birime kadar getiri sağladığı saptandı. Bu da üretimde, doğrudan veya dolaylı vergi gelirlerinde ve kamu hizmetlerinde artış anlamına geliyor. Prof. Dr. Mehmet Kaytaz tarafından hazırlanan raporda, 1 yıllık okul öncesi eğitime yapılacak birim yatırımın bireye ve topluma, yalnızca lise düzeyinde okulu terk oranlarını düşmesiyle 2.28 birimlik bir fayda sağlayacağını ortaya koyuyor. Yetersiz okul öncesi eğitimin ve buna bağlı olarak çocukların okula hazır olmamalarının etkileri, ortaokul ve lise öğrencilerininin performanslarına da yansıyor. 2003 PİSA (Uluslararası Öğrenci Değrelendirem Programı) araştırmasının ilk sonuçları 15 yaşındaki Türk öğrencilerin OECD ülkeleri arasında matematik becerilerinde en düşük sırada yer aldığına işaret ediyor. Aynı araştırmada, okul öncesi eğitimi almış olan çocukların bu eğitimi almamış olanlara göre, lisede öğrenme becerilerinde 2 yıl daha önde oldukları da saptanmış. Bu nedenle Türkiye’nin günümüzün bilgi toplumunda rekabet edeceği insan gücü açısından okulöncesi eğitimi büyük önem taşıyor. EÇE Finansmanı Mevcut ve devlete ait EÇE hizmetleri kurum merkezli. Bu modelin Türkiye’nin birçok kesiminde yaygınlaşması şart. Ancak bu model risk altındaki çocuklara ulaşmada etkili olmadığı gibi maliyetleri de daha yüksek. Mevcut ekonomik koşullarda devletin bu hizmetleri geniş çapta yaygınlaştırması mümkün değil. Örneğin okulöncesi eğitimde yüzde 25 düzeyinde okullaşma oranlarına, en az 16 bin 150 yeni sınıf ve öğretmen gerektirecek. Bu da başlangıç yatırımı olarak büyük bir harcama. Şimdiki durumda diğer eğitim düzeylerine oranla en düşük öğrenci başına harcama okul öncesi eğitime ait. Bu durum hem devlet hem de aileler için geçerli. Devletin özel sektör ve STK’lar tarafından sunulan hedefli ve esnek EÇE hizmetlerine de destek vermesi, özel programlar geliştirmesi şart. S abancı Vakfı, “Kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatların yaratılmasını ve topluma aktif katılımlarını destekleyen ortamların geliştirilmesine katkıda bulunmak” olarak belirlediği programlar stratejisi kapsamında Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) uygulayacağı “Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi’’ projesini 3 yıl boyunca 1.14 Milyon TL hibe vererek ile destekleme kararı aldı. Program kapsamında 11 bin kadına eğitim verilecek, engelli hakları konusunda duyarlılık geliştirilecek. Hazırlıklarına 2008 yı lının ikinci yarısında başlanan proje kapsamında 2009 – 2011 yılları arasında beş ilde (Adana, İzmir, Nevşehir, Trabzon, Van) toplam 11 bin kadın, genç kız ve engelli kadına eğitim verilmesi planlanıyor. Ayrıca, düzenlenecek seminerlerle hem eğitim alanlar hem de toplumun çeşitli kesimlerinden kişiler arasında engelli haklarıyla ilgili bilgi ve duyarlılık geliştirilmesi hedefleniyor. “Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi” Projesi kapsamında Nevşehir ve Trabzon illerinde ilk kez okuma yazma programı uygulanmaya başladı. 12