24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet ENERJİ 4 Aralık 2012 32 8 Bakanlık artan ihtiyacın karşılanması ve bağımlılıktan kurtulma gerekçesiyle savunuyor Nükleerde ‘artan talep’ yalanı Nedim Bülent DAMAR EMO Enerji Çalışma Grubu Başkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın web sitesinde yer alan 2013 Bütçe sunumunun 26. sayfasında Türkiye için Nükleer enerjiden elektrik üretilmesinin elzem olduğu bir kez daha ifade ediliyor. Bu elzem olmanın veya daha anlaşılır bir dille bu nükleer santralın gerekliliği yine aynı sayfada “artan talebin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması” olarak belirtiliyor. Yine aynı raporun ilerleyen satırlarında nükleer santralın ayrıca karbon salınımlarının artmasını önlemek için de gerekli olduğu savunuluyor. Yani nükleer santralın yapılmasına karar veren, santralın yapımı için 4628 sayılı Yasa’ya göre ihaleye çıkan fakat özel sektör tarafından yapılması için gerekli ilgiyi bulamayan ve Akkuyu Nükleer Santralı’nın yapımını gerçekleştirmek için bu konuya özel yasalar çıkaran AKP Hükümeti; en yetkili ağızdan nükleer santralın yapılması gerekçesini iki elzem bir de yan gerekçeyle açıklıyor. Nükleer santralın ‘elzem’ olduğu, bütçe görüşmelerinde artan talebi karşılama ve dışa bağımlılığın azaltılması gerekçeleriyle savunuldu. Şu anda nükleer santralın üreteceğinin 25 katı enerjiyi üretecek yatırım planlaması bulunuyor. Bu açıdan nükleer santral yapımını taleple açıklamak olanak dışı. Nükleerin yakıtının dışardan gelecek olması, enerjide bağımlılık sorununun çözüleceğiiddiasını da çökertiyor. edilmesi zaten ekonomik olarak da mümkün değildir. Herhalde elzemlik gerekçeleri daha ciddi olmalıdır. Nükleer yakıt ve nükleer yakıt üretme ve hammaddesini işleme olanakları Türkiye’de yok ve bu santral elektrik üretirken de olmayacak. O zaman bu santralın ithal yakıta bağımlılığı azaltma olasılığı yok. Bakanlığın aynı sunumda bir yan gerekçe olarak sunduğu nükleer santralların karbon salınımlarının artmasındaki payının öteki fosil yakıtlı santrallara göre daha az olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Ancak bu hususun da yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretilmesi ve bunların arz güvenliğinin arttırılması sonucunda oluşacak tablo içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektriğin karbon salınımını arttırmak etkisi ihmal edilecek derecede azdır. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi için kullanılan araçların maliyetleri hızla düşmektedir. Çoğunluğunda yakıt ücreti olmadığından ilk yatırım bedellerindeki düşüş trendi böyle devam ederse çok kısa zaman sonra ekonomik kriterlerin de yenilenebilir kaynaklar açısından önemli avantajlar sağlayacağı beklenmektedir. Bu ise ekonomik olarak da yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim yatırımlarını nükleer santrallara alternatif haline getirebilir. Halka yansıması AKP’nin bu gerekçelerini teker teker ele alarak nükleer santral yapımı gerçekten elzem mi, artan talebin karşılanması için başka yollar yok mu, nükleer santral gerçekten ithal yakıtlara bağımlılık riskini azaltıyor mu diye incelemek gerekiyor. Çünkü eğer Akkuyu Nükleer Santralı yapılırsa bu santralın işletmeye alınacağı yıldan itibaren 15 yıl süre ile üreteceği elektriğin bedelinin yarısının karşılığı olan yaklaşık 51 milyar doları doğrudan Türkiye Cumhuriyeti yani halk vergileri ile ödeyecek. Artık bu bedelle devletin aldığı elektriği evde kullanırken kullanıcılar kilovat saat başına ne ödeyecek belli değil. Ayrıca santralın sahibi Rus çoğunluk hisseli şirket üreteceği elektriğin alım garantili bölümü haricindeki üretimini eğer ihraç etmez ise hangi bedelden satacak ve biz ne ödeyeceğiz; o da belli değil. Yani sonuçta bir kaza ya da arıza halinde karşı karşıya kalacağımız hayati ve çevre tehlikeleri yanında olayın bir de halkı doğrudan ilgilendiren ekonomik tarafı var. Şunu da belirtelim ki nükleer santrala devletin bir kilovat saat için ödeyeceği bedel TETAŞ’ın şimdiye kadar satın aldığı en pahalı yıllık ortalama elektrik ücretinden yüzde 40 daha pahalı ve son 10 yıllık elektrik ücretleri ortalamasının ise iki katı. Dolayısı ile pahalı satın alınan enerji daha pahalı satılacağından sorun aylık elektrik gideri için bir bütçe ayırmak zorunda olan vatandaşı doğrudan ilgilendiriyor. Akkuyu Nükleer Santralı’nın Bakanlıkça belirtilen gerekçelerinden ilki olan artan talebin karşılanmasına ilişkin olarak yine Bakanlığın 2013 bütçe sunumunun 28. Tayfun AkgülFennikarikatürler sayfasında özel sektöre verilen üretim lisanslarına ilişkin verdiği bilgilere göz atalım: Buna göre bugün itibarı ile: ? Lisans verilen özel sektör yatırımlarının toplamı 70 bin 472 MW. Bunun yanında lisanslama süreci devam eden kapasite de 73 bin 229 MW olarak belirtilmektedir. Verilen lisanslardan işletmede olanlar dışında bugün için inşası devam edenler yaklaşık 46 bin 600 MW gücündedir. Bu santrallara lisanslar verilmeden önce fizibiliteleri incelenmiş ve uygun bulunmuştur. Yani teorik olarak 119 bin 829 MW kapasite bugün için yapılma aşamasındadır. ? Yine aynı sunumda mevcut elektrik üretim kapasitesi de 55 bin 785 MW olarak belirtilmektedir. Basit bir hesapla muhtemel kapasite; 55 bin 785 MW kesin, 46 bin 600 MW inşa halinde ve 73 bin 229 MW muhtemel olmak üzere toplam 175 bin 614 MW’tır. 2013 bütçe sunumunda 2023 yılı hedef kapasitesi de 100 bin MW olarak belirtilmiştir. Şimdi bu durumda nükleer santralın artan talebin karşılanması hususunda elzem olduğundan bahsedilebilir mi? Akkuyu Nükleer Santralı’nın kapasitesi olan 4 bin 800 MW’ın yaklaşık 25 misli muhtemel santral kapasitesi vardır. Tüm dünya tarafından kuşku ile bakılan güvenlik tedbirlerinin artırılması için yıllardır çalışmalar yapılan, muhtemel bir arıza, kaza durumunda önlenemez yaşam ve çevre felaketine neden olacak olan bu tesis için, bu denli büyük oranda başka kaynak imkanı varken, neden ısrar edilir? Bugün ve en azından önümüzdeki 10 yıl için kapasite açısından gerekli olmadığı bu denli ayan beyanken, neden nükleer santral yapılması için artan talebin karşılanması gerekçesi gösterilir? Aceleye gerek yok Sonuç olarak Bakanlığın nükleer santral yapım gerekçelerinin hiçbirinin vazgeçilmez olmadığı ve alternatiflerinin olduğu açıkça görünmektedir. Bu nedenle bu yatırımın şimdi yapılmasında mantıki hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Bu santral şimdi yapılmamalıdır. Acele edecek hiçbir neden yoktur. Dünyadaki nükleer yakıt kaynaklarının binde biri bile kullanılmış değildir. Ücretini ödedikten sonra bu santrallar her zaman yaptırılır. Bakarsınız kaya gazı ABD’yi nasıl yakıtta dışa bağımlılıktan kurtardı ve dış siyasetlerini bile değiştirdi ise Türkiye’nin güneşi, rüzgarı, belki buharı ve su kaynakları da bize yakıtta dışa bağımlılığı unutturur. Nükleer santral için harcadığımız zaman ve parayı bu kaynakların geliştirilmesine harcarsak bu süreç daha da hızlanır. Ancak bütçe sunumunda anlatılanlar dışında başka gerekçeler varsa bunu da Türkiye’de yaşayanların bilme hakkı vardır. Sonunda bir kazada onlar ölecek, pahalı elektrik bedelini onlar ödeyecek. Bu sorunun cevabını da Akkuyu Nükleer Santralı’nı yapma kararı alanlar ciddi olarak vermek zorundadır. Yakıtı da dışa bağımlı Nükleer santralın yapımı için ithal yakıtlara bağımlılık risklerinin azaltılması, ikinci “elzemlik” koşulu olarak gösteriliyor. Burada anlaşılmaz bir durum var. Nükleer santralın yakıtı Türkiye’de olmadığına göre herhalde kastedilen anlaşma gereği yakıt getirme ve santralın işletme sorumluluğunun Rus şirkette olması ve dolayısı ile devletin bu santral için yakıt ithal zorunluluğu olmaması. Yani şirket yakıt getirmez ise santral çalışmaz ne yapalım sorumluluk onda deyip bırakılacak mı? Yoksa şirket santralı yaptıktan sonra elektriği satmak için yakıtı da nasılsa getirir diye mi düşüneceğiz? Yani “Bu santralın işleticisi yakıtı getirmez ise santralın işletilmesi için ne yapacağız?” sorusunun cevabı yok. Yani santrala yakıt gelmez santral üretim yapmaz bizim de ithal yakıta bağımlılık riskimiz mi azalır? Kaldı ki ithal yakıt için de dışarıya kaynak aktarımı olacağından ithalat bağımlılığının ortadan kalktığından söz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle