28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

5 Cumhuriyet ENERJİ 4 Aralık 2012 32 Kemal ULUSALER EMO Enerji Çalışma Grubu Üyesi Yalan (üzerinde dönen) dünya! arihte dezenformasyonu dolayısıyla yalanı en çok seven ve uygulayan kesim liberaller olmuştur. Toplumu yalan söyleyerek yönlendirmenin mübah olduğuna kendilerini inandırmışlardır. Hatta Leo Strauss tarafından bu işin teorisi bile yazılmıştır. Yerkürede hal böyle iken, elbette Türk liberaller de bu konuda geri kalamazlardı. Zamanın birinde, bunlardan biri; “Tarih şahittir ki, en korumacı ülkeler en fakir ülkeler haline gelmiştir” demiş bulunmaktadır. Ona göre yoksulluğun tanımı bu kadar basittir. Liberallerin söylemlerinin tersine tarihte ekonomik olarak hızla büyüyen ülkeler, bu büyüme dönemlerinde hep korumacı olmuşlardır. Geçmişten günümüze liberalizm, öyle adının önüne neo/yeni ekinin getirilmesini gerektirecek kadar önem arz eden bir değişikliğe uğramamıştır. Liberalizm, hep bildiğimiz liberalizmdir. Nitekim devletin ticarete müdahale etmesini yanlış bulan ve korumacılık yapan devletlerin ekonomik olarak geri kalacaklarını iddia eden liberaller, bugün bu söylemlerini bir an için unutup, tam tersini yapmaktadırlar. Komünist etiketli liberal Çin’in Devlet Radyosu, aynaya sırtını döndüğü bir anda, ABD Kongresi’nin 8 Ekim’de aldığı karara atıfta bulunarak, mevcut durumu şöyle dile getirmekte; “Tıpkı, 2008 Krizi’nde olduğu gibi Batılılar, devlet müdahalesiyle şirketlerini kurtarmaya çalışıyorlar. 2008’de yaptıkları, korumacılığın da ötesinde kamulaştırmaydı. ABD dev bankalarını, dev şirketlerini hazine parasıyla kurtardı. Sonra da matbaayı çalıştırıp dünyaya dolar saçarak kamulaştırmanın bedelini bizlere, tüm dünyaya ödetti ve ödetiyor. Şimdi de dönmüş, şirketlerine ‘sübvansiyon’ yapıyor diye Çin’i suçluyor, Çinli şirketleri ülkesinde sınırlamaya kalkışıyor.” Amerikan yerlilerinin, “Sen makosenlerini bağlayıncaya kadar, yalan dünyayı kırk kez dolaşır” özsözü ne kadar gerçekçi ise bizim “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” özsözümüz de o derece gerçekçidir. Görüldüğü üzere liberal yalanların mumu bir başka liberalce hemen söndürülüveriyor. Dünya liberalleri böylesine raks ederken bizim liberaller kuyruğu dik tutma sevdasında. Şimdilerde, Türkiye’de, muhafaza T Enerji konularında bilim ve teknoloji geliştirme altyapılarının güçlendirilmesi için kamusal ve özerk bir kuruluş olarak TÜBİTAK’ın enerjiyle ilgili enstitüleri Türkiye Enerji Bilimleri ve Teknolojileri Geliştirme Merkezi olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Bu merkezin öncülüğü ve denetimi altında; ? Üniversitelerin enerji enstitüleriyle veya ilgili platformlarıyla bu merkez ilişkilendirilmeli. ? Enerji alanında doktora ve doktora sonrası programları ve yurtdışı merkezlerle ortak çalışma imkanları desteklenmeli. ? Kamu ve özel sektörün enerji alanındaki araştırmageliştirme (ArGe) çalışmalarının çekicileştirilmesi ve eşgüdümü sağlanmalı. ? En kısa zamanda Türkiye’de geliştirilmesi mümkün olan teknolojileri kullanarak doğalgaz ikamesi odaklı, hem yerli kaynak sorununa hem de yerli enerji tek nolojisi sorununa çözüm arayan program ve projeler uygulanmalı. ? Üniversitelerde genç mühendislere/akademisyenlere daha çok master/doktora/doktora sonrası çalışması imkanları verilmeli, onlara daha çok yazılım/donanım sağlanmalı. Yerli teknolojilere/yerli yakıt kullanımı için üniversitelerde akademik/bilimsel araştırmalara daha çok destek verilmeli. ? Kurulması önerilen Türkiye Enerji Bilimleri ve Teknolojileri Geliştirme Merkezi ile ilişkilenecek akademik bilimsel araştırma kuruluşlarımızın sayısı arttırılmalıdır. Muğla, Adana, Mersin, Konya’da, “Güneş Enerjisi Teknolojileri”, Zonguldak, Afşin Elbistan, Adana ve Konya’da “Linyit/Kömür Yakma Teknolojileri,” İzmir ve Çanakkale’de “Rüzgar Santralları,” Ege Bölgesi’nde “Jeotermal Enerji,” Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde “Hidrolik Enerji”, Çukurova ve GAP Bölgesi’nde “Biyoyakıt” araştırma merkezleri kurulmalıdır. Tablo 1 karmütedeyyin tabandan oluşan sacayağının üzerine oturtulmuş liberal AKP Hükümeti de aynı kafada hareket etmekte; entegrasyon konusunda geldiği nokta, “kraldan daha çok kralcı” durumuna denk düşmekte. Örneğin, Fukuşima’dan sonra Japonya, tazminatları ödeyemeyen şirketleri devletleştirdi. Bulgaristan Hükümeti yeni nükleer santrallar inşasını referanduma götürürken, Rusya’ya tazminat ödemeyi göze alarak, Belene Projesi’ni durdurdu. Türkiye ise ters yönde ilerlemeye devam ediyor. Gelelim özelleştirmelere... Enerji sektöründe en hızlı özelleştirmecilerden İngiltere’nin Enerji Bakanı Charles Hendry, bugünlerde “Hükümetin elektrik piyasası reformunda (EMR) bütün gerekçesi, sermayenin maliyetlerini azaltmak ve fiyatları aşağı çekmekti, ama etkisi ters oldu” itirafında bulunarak, enerji yoksulluğundan muzdarip İngilizler için devlet desteği sinyalleri veriyor. İngitere’ye göre daha temkinli hareket eden Avusturya, Fransa, ABD gibi pek çok ülke ise enerji sektöründe kamu varlıklarını özel sektöre aktarmakta ayak sürümekteler. “Özal’dan AKP’ye Türkiye” ise argo deyimle bu entegrasyon oltasına sazan gibi atlamış bulunmakta. Dünün ve bugünün bürokratlarının gerçekten samimi olanları bu kararın tamamen siyasi tercih olduğu ve bile bile lades dendiği inancında. Örnek mi? İşte HES projeleri... Kendi mantığı içinde bile facia. Havza planlaması yapılmadan yangından mal kaçırır gibi hızla dağıtılan lisanslar, başıbozuk sermayenin talanına kapı açmalar… “Havza planlamasını kaçırdık, hiç değilse havza optimizasyonunu ele alalım” yollu söylemlere kulak tıkayan kralcı AKP, optimizasyon bir kenara, yeni su yasa tasarısı ile gözü tamamen karartmış durumda ilerliyor. Türkiye’de 36 milyonu aşkın kişinin enerji yoksulluğundan muzdarip olduğu gerçeği karşısında AKP, dünyadaki örneklerinde olduğu gibi yoksula destek adına, sübvansiyonlarla özel sermayeye destek çıkacak; yoksul kitleyi, yardım kültürü oluşturarak kendine biat ettirecek ve iktidarını sürmeye çalışacak. Dünya yalan üzerinde daha ne kadar dönebilir ki? Ne demişler: “Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle