Katalog

4 getireceksin!” diye bağırmış. Bunun üzerine kız kuyunun başına dönmüş, ama makarayı nasıl çıkaracağını bilmiyormuş. Üvey annesinden öyle korkuyormuş ki, sonunda, “Ne olacaksa olsun!” deyip makarayı almak için kuyuya atlamış. Kuyuya atladığı sırada bayılmış. Ayıldığında kendini, güneşin pırıl pırıl parladığı, binlerce çiçekle dolu güzel bir çayırlıkta bulmuş. Çayırda yürümeye başlamış. Az sonra karşısına bir ekmek fırını çıkmış; fırının içi tıka basa ekmek doluymuş. Ekmek kıza seslenmiş: “Dışarı çıkar beni, dışarı çıkar beni, yoksa yanacağım. Çoktan piştim ben!” Kız fırına yaklaşmış, fırın küreğiyle ekmeklerin hepsini teker teker dışarı çıkarmış. Sonra yürümeye devam etmiş. Bu sefer de karşısına dalları silme elma dolu bir elma ağacı çıkmış. Ağaç kıza seslenmiş: “Silkele beni, silkele beni. Biz elmalar, hepimiz olgunlaştık.” Kız ağacı sallamış, elmalar yağmur gibi yere dökülmüş; kızcağız, üzerinde hiç elma kalmayana kadar ağacı silkelemiş, elmaları bir araya toplayarak koca bir yığın haline getirmiş,