Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tulumbaya, kuyuya kontörlü su sayacı ADANA (Cumhuriyet Bürosu)Özelleştirme furyasıyla elden çıkarılan devlet kurum ve kuruluşlarından, KİT'lerden, limanlardan, kıyılardan sonra sıra köylünün suyuna geldi; 12 Haziran seçiminden 5 gün önce, seçim atmosferinin karmaşasında, adeta kamuoyunun gözünden kaçırılırcasına köylünün kuyusuna, tulumbasına kontörlü sayaç takılmasını zorunlu kılacak bir yönetmelik çıkartıldı. Yönetmelikle köylünün, üreticinin eskiden olduğu gibi bağında, bostanında, tarya aykırı olduğunu belirterek iptali için Danıştay'a dava açacağını söyledi. Yeraltı suları hakkında 1960 yılında çıkartılan 167 sayılı yasanın 10. ve geçici 2. maddesine göre çıkartılan “DSİ Yeraltısuyu Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği”yle köy, kom, mezra ya da kırsaldaki herhangi bir bağ, bostan, bahçe, tarla, çiftlik gibi yerlerde yurttaşların artık istediği gibi su çıkartıp dilediğince kullanımına son verilerek su kullanımı sıkı denetim altına alınıyor. Yönetmeliğe göre bundan böyle söz konusu alanlarda su kullanmak isteyenler “ön yüklemeli su sayacı (kontörlü), ön yüklemeli elektrik sayacı ve benzeri ölçüm aygıtı” takmak zorunda kalacak. DSİ'den alınacak belgeyle su tüketicisi kimliği edinenler, bundan böyle yıllık kotaya göre su kullanabilecek. Kota bittiğinde ise o yıl için su kullanımı sona erecek. Kota bir yıl süreyle geçerli olacak; ancak bir yıllık dönemin bitiminde yeni yükleme yapılabilecek. Yıl içinde ek yükleme yapılamayacak. Eğer, bir önceki yıldan su artmışsa artan su kotası sonraki yıl içinde de kullanılamayacak. Bu kurallar kuyu, galeri, tünel ve tulumba gibi teBakanlığı yetkili ve sorumlu olacak. İptal Davası Açılacak Av. İsmail Hakkı Atal, yönetmeliğin her şeyden önce T.C.'nin sosyal devlet niteliğine de, bağlı olduğu yasaya da aykırı olduğunu, ayrıca, 167 sayılı yasanın 4. ve 5. maddelerinde herkesin gereksinimini karşılayacak kadar suyu serbestçe alabileceğine ilişkin hükümlere de aykırı olduğunu, bu nedenle yönetmeliğin iptali için Danıştay'a dava açacağını belirterek şunları söyledi: “Bu yönetmelik suyun ticarileşmesinin altyapısını hazırlıyor. Bundan böyle kırsal alanlardaki suyu da vatandaşa parayla satacaklar. Yönetmelikle kırsal alanlardaki su satışına kontör sistemi getiriliyor. Artık köylümüz tarlasına, bahçesine tulumbayı takıp ürünlerini, hayvanlarını rahatlıkla sulayamayacak.” Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu Üyesi Av. Atal, çok sayıda HES yapımının da hükümetin su üzerindeki uygulamalarının bir başka ayağını oluşturduğunu, tulumba kurulamayacak, kuyu açılamayacak, ancak HES kurulu bölgelerde ise zavallı üreticilerin, köylülerin HES'lerden parayla su almak zorunda kalacaklarını savundu. İsmail Hakkı Atal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biliminsanlarının tahminlerine göre küresel ısınmaya bağlı olarak önü HES yapımlarıyla, yeraltı sularına getirilen kontör sistemleriyle önümüzdeki çağın altını olacağına kesin gözüyle bakılan suyun küresel ser sislerde su çıkarmada kullanılan enerji miktarı için de geçerli olacak. Ağır Para Cezası Suyu kullanan belge sahipleri sayaç sistemleriyle birlikte yeraltısuyunun güvenliğinden de sorumlu olacaklar. Belge sahipleri, sayaçlar kış aylarında sökülerek güvenli bir yere kaldırıldıktan sonraki sürede de yeraltısuyu çekemeyecekler. Tersine hareket edenler içinse söz konusu yasanın 18. maddesine dayanılarak 500 TL'den 3 bin TL'ye değin ağır para cezası getiriliyor. Ayrıca, belge sahibinin yasa ve yönetmeliğe uymayan edimleri DSİ tarafından tutulacak sicile de kaydedilecek. Yönetmeliğin uygulanmasından birinci derecede DSİ ve başına Veysel Eroğlu'nun getirildiği yeni kurulan Orman ve Su İşleri lasında tulumba kurarak, kuyu açarak dilediği gibi su kullanımına sıkı denetim getiren uygulama çevreciler tarafından “köylüye parası kadar su” diye tanımlanarak sosyal devlet yapılanmasına da aykırı bulundu; suyun ticarileşmesi, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının elegeçirilerek uluslararası sermaye çevrelerine peşkeş çekilmesi, diye yorumlandı. Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu Üyesi Av. İsmail Hakkı Atal ise yönetmeliğin yasa cak al ji ol a ost ık bir n art nt üler ü Bu gör müzdeki 10 yıl içinde su petrolden daha değerli hale gelecek ve ülkeler arasında su savaşları çıkacak. İşte, tüm bu maye ve şirketler tarafından denetim altına alınmasının altyapısı hazırlanıyor.” C MY B C MY B