Katalog

Tulumbaya, kuyuya kontörlü su sayacı Özelleştirme furyasıyla elden çıkarılan devlet kurum ve kuruluşlarından, KİT'lerden, limanlardan, kıyılardan sonra sıra köylünün suyuna geldi; 12 Haziran seçiminden 5 gün önce, seçim atmosferinin karmaşasında, adeta kamuoyunun gözünden kaçırılırcasına köylünün kuyusuna, tulumbasına kontörlü sayaç takılmasını zorunlu kılacak bir yönetmelik çıkartıldı. DSİ'den alınacak belgeyle su tüketicisi kimliği edinenler, bundan böyle yıllık kotaya göre su kullanabilecek. Kota bittiğinde ise o yıl için su kullanımı sona erecek. Kota bir yıl süreyle geçerli olacak; ancak bir yıllık dönemin bitiminde yeni yükleme yapılabilecek. Yıl içinde ek yükleme yapılamayacak. Tersine hareket edenler içinse söz konusu yasanın 18. maddesine dayanılarak 500 TL'den 3 bin TL'ye değin ağır para cezası getiriliyor. Suyu kullanan belge sahipleri sayaç sistemleriyle birlikte yeraltısuyunun güvenliğinden de sorumlu olacaklar. Av. İsmail Hakkı Atal, yönetmeliğin her şeyden önce T.C.'nin sosyal devlet niteliğine de, bağlı olduğu yasaya da aykırı olduğunu, ayrıca, 167 sayılı yasanın 4. ve 5. maddelerinde herkesin gereksinimini karşılayacak kadar suyu serbestçe alabileceğine ilişkin hükümlere de aykırı olduğunu, bu nedenle yönetmeliğin iptali için Danıştay'a dava açacağını söyledi. Haberi 6. Sayfada HAFTALIK ÜCRETS Z EK 85 [email protected] 15 TEMMUZ 2011 CUMA Belediyelere ‘sinek’ tuzağı Berlin’de sergi açtılar Avrupa Birliği Fonu tarafından desteklenen ve Antakya Esnaf ve Sanatkarları Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nce açılan “Kadın eliyle mozaik tasarımı” projesi ön görülen eğitimini tamamlayarak ilk mozaik sergisini Almanya’nın başkenti Berlin’de açtı. 2. Sayfada Bayboğan uğurlandı Belediyelerde sinekle mücadele ilacından anlayan personellerin bulunması gerekiyor. Ancak bir çok belediyede uzman personel bulunmadığı için belediyelere çoğu zaman pamuk ve karpuz ilacı gibi sinekle mücadelede etkili olmayan ilaçlar satılıyor. Sinekle mücadeleyi Anakent Belediyeleri veya ilçe belediyelerinden hangisinin yapacağına yönelik belirsizlik de yurttaşları sinek eziyetiyle karşı karşıya bırakıyor. Mersin Belediyesi’nin eski başkan yardımcılarından, ziraat mühendisi Neşet Tarhan, birçok belediyede uzman personel olmadığı için, sinekle mücadele ilacı adı altında belediyelere karpuz ilacı, pamuk ilacı gibi ürünlerin satıldığını söyledi. Üniversitenin ve meslek odalarının sinekle mücadelede kullanılacak ilaçlar ve yöntem konusunda yardımcı olması gerektiğine değinen Tarhan, Okan Merzeci’nin belediye başkanı olduğu dönemde yaşanan ilginç bir olayı da anlattı. Tarhan, işçilerin sinekle mücadele ilacında yanlış karışım yaptığının son anda fark edilmesiyle ‘toplu zehirlenme’ felaketinin önlendiğini anlattı. 4. Sayfada Mersin’in Silifke ilçesinde tatil yaparken denizde geçirdiği kalp krizi nedeniyle geçen hafta yaşamını yitiren Özel Çağ Koleji, Çağ Üniversitesi kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Yaşar Bayboğan’ın arkasından ailesi, öğrencileri, öğretim üyeleri ve çalışanları büyük üzüntü yaşıyor. Eğitim gönüllüsü Bayboğan’ın yokluğuna alışmaya çalışan herkes, mirasını yaşatmak için mücadele edeceğini söyledi. 5. Sayfada O’nu çok özleyecekler “Otantik Halı Müzesi” istiyorlar Niğde’nin önemli ürünlerinden dokuma halının tanıtımı amacıyla 2002 yılında açılacağı belirtilen “Otantik Halı Müzesi” için bugüne dek harhangi bir çalışma yapılmaması konuyla ilgili kesimleri rahatsız ediyor. 2. Sayfada Tarsus çöreğini Havana yarattı BARIŞ KENT ANAMUR Anamur tarihi ve kültürü çok eski yıllara dayanan önemli bir kent. Ama tarihi ve kültürel açıdan incelenip araştırılmış bir yerleşim birimi değil. Bu nedenle de tanınmamış, daha doğrusu tanıtılmamış. Anamur’un en bilinmeyen kültürel değeri bize göre “Barış” kavramının hep önde olması. Örneğin, 1960’lı yıllarda “Anamurium” antik kentinde yapılan kazı sırasında bir mozaik bulundu. İlginç bir mozaikti. Mozaikte, ortada bir meşe ağacı, ağacın sağında bir oğlak, solunda bir leopar vardı. Kazı heyetindeki uzmanlara bunun ne anlama geldiğini sormuştum. “Bu mozaik barışı simgeliyor” demişlerdi. Güngör Türkeli’nin yazısı Kentlerin tanıtımında ya da adının duyulmasında çok sayıda unsur önemli rol oynayabilir. Bu bazen bir tarihi yapı, doğası, bazen de bir sanayi ya da tarımsal ürünü olabilir. Türkiye’nin en büyük ilçesi olan ve binlerce yıllık tarihi ve çok sayıda turistik yapıyı barındıran Tarsus’un bugünlerde adını duyuran bir başka ürün var: Tarsus Çöreği. 2. Sayfada Şahinbey’de tarihi mekânlara restorasyon Kentin tarihi dokusunun gün yüzüne çıkartılması ve korunması için yapılan planlama kapsamında Gümrük Han ve Bostancı Mektebi’nde başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. 4. Sayfada 2. Sayfada Hasta yakınlarına konukevi yapıldı Fotoğraf: MUHAMMET GÜZEL “Suda çok kalmayın” Sıcak ve nemli havalarda kulakta ağrı ve akıntı şikayetlerinin daha da arttığını belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Özhan Türeli, serinlemek için girilen akarsu, havuz ve denizlerde çok fazla kalınmamasını istedi. 3. Sayfada Karaküçük, “OSB için en ideal bölge Tomsuklu” Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Kemal Karaküçük, yeni organize sanayi bölgesi için Tomsuklu’da inceleme yaptı. Sanayi Ticaret İl Müdürü Nesih Tanrıverdi ve Tapu Kadastro İl Müdürü Mustafa Avcı ile birlikte bölgeyi gezen Karaküçük, “Sanayimizin geleceği açısından en ideal ve en uygun yerin Tomsuklu olduğunu düşünüyoruz” dedi. 4. Sayfada “Suriye yalnız değil” Samandağ’da Suriye’ye destek gösterisi düzenlendi. Yapılan eylemde, “Suriye Ortadoğu’da ABD’nin emperyalist üssünün bulunmadığı tek ülkedir” denildi. 5. Sayfada İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’ne tedavi olmak için bölgeden ve yurtdışından gelen hasta yakınlarının hastane bahçesinde, banklar üzerinde ve araba içlerinde gecelemelerini önlemek için ücretsiz olarak kalabileceği otel konforundaki konukevi, düzenlenen törenle hizmete girdi. 3. Sayfada C MY B C MY B