Katalog

Sayfa 10 Kasım 2012 Cumartesi a8 Yaşam 2012 Beaujolais Nouveau Geliyor! K asım ayının ortasına geldik. Önümüzdeki hafta Avrupa başkentlerinde damaklar genç şaraplarla şenlenecek. Beaujolais’nin başkenti Paris’te şimdiden 15 Kasım’ın heyecanı yaşanıyor. Fransızların klasik sloganı “Beaujolais Nouveau est arrivé/Yeni Beaujolais geldi” sloganı sokaklardan yine yükselecek. New York’ta ise Genç Şarap Festivali 16 Kasım’da kutlanıyor. Bizde de, bu güzel geleneği 1988 yılından beri başarı ile sürdüren “Kavaklıdere Şarapları”nin önümüzdeki 15 Kasım Perşembe günü çıkaracağı “2012 Primeur”lerini heyecanla bekliyoruz. Bakalım bu yıl geçen yıldan daha iyi mi olacak? Tadım Notları Prof. Dr. ERTAN ANLI Beajolais Nouveau nedir? Georges Duboeuf “Beaujolais Nouveau” her şeyden önce “Gamay” üzümlerinden üretilen bir “FransaBurgonya” şarabı. O yılın hasatının ilk ürünü. Şarabın tazesi, genci, turfandası. Espirisi; gençliği, tazeliği, diriliği ve dinamizmi yansıtması ve en geç çıktığı yılın sonuna kadar tüketilmesi. Aslında, tarihi 19. yüzyıla kadar uzansa da, 1960 yılında Avrupa’da ve sonrasında da Yeni Dünya’da popüler olan bir Fransız geleneği. Özelliği; üretim tekniğinin ve genç olarak sunulması sayesinde, kiraz, çilek, frambuaz gibi genç aromaların burunda zengin olarak algılanması, artık Avrupa ve Yeni http://tadimnotları.blogspot.com email anliertan@yahoo.com Dünya başkentlerinde festival olarak kutlanılan bir geleneğe dönüşmesi. Fransızlar bu şaraba “primeur (genç/turfanda)” diyorlar. Biz de bu şekilde adlandırıyoruz. Nasıl ortaya çıktı? Fransa’da “Bourgogne” şarap bölgesinin dünyaca ünlü siyah çeşidi şarapseverlerin de çok yakından tanıdığı “Pinot Noir.” Bölgedeki, diğer önemli siyah çeşit olan “Gamay” ise bu büyük çeşitle rekabete girecek düzeyde değil… İşte bu noktada, Roger ve Georges Duboeuf adlı uyanık şarap üreticisi iki Fransız kardeşin zekâsı ortaya çıkıyor ve 1970’li yıllardan itibaren Fransa ve dünyaya “Beaujolais Nouveau” esprisini sevdiriyorlar. Bizde ise; Kavaklıdere Şarapları “Öküzgözü” üzümüyle “primeur” üretiyor. Ümitköy’de farklı bir kafe restoran Billur Sokak’ta “Cafe Botanica” ile önemli bir başarı yakalayan Arzu Deliç, geçtiğimiz ay Ümitköy’de “Cafe Botanica Lavande”yi açtı. Başta, Amsterdam ve Paris olmak üzere Avrupa pazarlarından toplanan farklı aksesuarlar kafeye sempatik, Orta Avrupa tarzı bir hava vermiş. Jazz, loungue ve klasik Avrupa müzikleri eşliğinde keyifle yemek yenebilecek sakin bir mekân arayanlar için önerebilirim. Türkiye Mehmetçiğe Mehmetçik Türk Milletine Emanettir. DERS VERENLER FRANSIZCAYI konuşturuyorum ve mesleki hukuksal çeviri. 0506 300 30 75 KORSAN KİTAP KÖTÜ BASILIR. OKUMA ALIŞKANLIĞINI YOK EDER. denenmeli. Ancak iş içki mönüsüne gelince son derece zayıf. Sınırlı bir şarap ve rakı listesi doğrusu sunduğu lezzete yakışmıyor. Zaten, “Trilye” ve “Kalbur” gibi birkaç restoranı bir yana bırakırsak, Ankara balık restoranlarının bu zaafı düzelecek gibi görünmüyor. Sanki, yatılı okul yemekhanesinde tabldot yemeğin yanına ayran veriyorlar. Tabii, bu sadece restoran sahibinin düşüncesiyle olmuyor. Tüketiciden de yeterli tepki gelmiyor. Biz şaraplarımız çeşitlendi, zenginlendi diyoruz ama her şey birbirini tamamlamıyor. TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 284 19 7071 Faks: 284 19 73 www.mehmetcik.org.tr BESAM İzmir’de Dijital Şarap İletişim Konferansı 911 Kasım tarihleri arasında İzmir Swissotel Grand Efes’te 40 farklı ülkeden 280 farklı katılımcıyla “2012 EWBC Wine Communications Conference” düzenleniyor. Bu muhteşem organizasyonu Türkiye’ye kazandıran “Wines of Turkey” ve “Türk Şarap Sektörü”nü kutlamak gerekiyor. Sadece adı bile kulağa hoş geliyor. İzmirli şarapseverlerin kaçırmaması gereken bir etkinlik. Kumsal Restoran lezzette başarılı ama... Ankara’da balık zamanı geliyor. Restoran alternatifleri başkentimiz için çok da geniş değil. Kaliteli bir şarapla ve de makul fiyatla, iyi balık yiyeceğiniz mekanların sayısı son derece az. Sakarya’nın göbeğindeki “Kumsal Restoran”da balığın lezzeti ve keyfine diyecek yok. Özellikle odun ateşinde pişirilen levrek mutlaka C MY B