Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 Kasım 2012 Cumartesi Sayfa kent a3 Elmadağ’a yeraltı barajı geliyor Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, ilçelerin içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yeni su kaynaklarını devreye soktuklarını belirterek, yapılan bu çalışmalar çerçevesinde Elmadağ’da yeraltı barajı inşa edildiğini kaydetti. Elmadağ’ın içme ve kullanma su ihtiyacını karşılayacak olan barajın yerin 14 metre altında, 2,5 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip olacağını ifade eden Gökçek, “Türkiye’nin içme suyu temini amaçlı en büyük kapasiteli yeraltı barajını inşa ediyoruz. ASKİ’nin kendi imkânlarıyla yaptığı bu yeraltı barajı Kargalı Deresi’nden gelen suyu depolayacak” dedi. Başkentin su ihtiyacını temin etmek amacıyla ASKİ’nin öz kaynakları ile daha önce de Kavşakkaya Barajı’nı inşa ettiğini söyleyen Gökçek, “Elmadağ, büyükşehir sınırlarına dahil olduktan sonra burada gerçekleştirilen yatırımlarla su sorunu büyük oranda çözülmüştü. Elmadağ ilçesine şimdi de Türkiye’nin içme suyu temini amaç2,5 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip olacak.” Gökçek, Elmadağ ilçesine suyun 30 kilometre uzaklıktaki mevcut kuyulardan getirildiğini belirterek, “Büyük bir enerji sarfiyatıyla su, mevcut kuyulardan 500 metre yukarı basılarak alınıyor. Bu ise çok ciddi bir enerji sarfiyatına neden oluyor. Yeraltı barajının tamamlanmasıyla Elmadağ’ın eski pompa sistemi devreden çıkarılacak ve elektrik enerjisinden de yıllık 1,5 milyon TL miktarında tasarruf edilebilecek. Böylece devreye girecek olan yeraltı barajı sistemiyle hem yatırımdan hem de işletmeden büyük ölçüde tasarruf sağlamış olacağız” şeklinde konuştu. Elmadağ Yeraltı Barajı’nın kaya, kil ve dolgu malzemesiyle inşa çalışmalarının aralıksız devam ettiğini vurgulayan Gökçek, barajın fiziki olarak yüzde 60, isale hatlarının ise yüzde 50 oranında tamamlandığını kaydetti. ‘Atatürk’ü anarken...’ Eski bakan ve avukat Önay Alpago, Atatürk’e diktatör denilmesini içine sindiremediğini belirterek, “Hiçbir diktatör, yetkilerini Meclis’e bırakmaz. Atatürk, Başkomutan iken Meclis’e 3 ayda bir gelip, yaptıklarını anlatır, hesap verirdi. O yıllarda Avrupa faşizmi konuşurken Türkiye’de bir diktatör demokrasiyi anlatıyor” şeklinde konuştu. Türk Hukukçu Kadınlar Derneği’nin düzenlediği “Atatürk’ü Anarken” paneline eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, eski bakan ve avukat Önay Alpago ve avukat Doğudan Bayülgen katıldı. Çarşamba günü gerçekleştirilen panelde eski bakan Alpago, Atatürk’e diktatör denilmesini içine sindiremediğini söyleyerek, “Meclis’in açılması o koşullarda bir demokrasi örneğidir. Atatürk Rousseau ve Montesque’yi okuyordu. Cumhuriyeti okuduktan sonra, ‘İnşallah bir gün bize de gelecek’ demiştir. Hiçbir diktatör yetkilerini Meclis’e bırakmaz” dedi. Bana biri “Aşk nedir” diye sorsa, “Hiç görmediğin halde bir adamı sevmektir” yanıtını veririm diyen Alpago, “Eğer laiklik varsa ulusal egemenlik vardır” dedi. Panelde konuşan bir diğer isim Özden ise, bu karanlık günlerde Atatürk’ü anmanın kendisine güç verdiğini belirterek, Atatürk’ün özelliklerinin saymakla bitmeyeceğini söyledi. İktidarın Atatürk düşmanlığının giderek “azgınlaştığını” kaydeden Özden, “Dinin ne olduğunu bilmeyenler Atatürk’ü dinsizlikle suçlamaktadır. İnanç sömürüsünün yürütüldüğü bir ortamda Atatürk’ü her gün anmalıyız. Ben Atataürk öldüğü zaman hukuk öğrencisiydim. Atatürk’ü toprağa biz verdik. O gün toprağa verenler arasında tek sağ olan benim. O gün kortejin düzenli yürümesini sağlıyordum. Atatürk’ün ‘Demir ağlarla ördük’ lafı için Tayyip Erdoğan ‘Biri demir ağlarla ördük demiş’ diyor. Yaklaşıma bak” şeklinde konuştu. Yabancı devlet adamlarının Atatürk’le ilgili övgü dolu sözlerini anımsatan Özden, “Bir de bizdeki hainlerin sözlerine bakın” dedi. Avukat Doğudan Bayülgen ise, Atatürk’ün dinine en büyük hizmeti yaptığını belirterek, “Vatandaşlar anlasın diye Kuranıkerim’i Türkçeye çevirtti Atatürk. Sizin Atatürk’ü anlamaya gücünüz yetmez. Atatürk’ün ifadeleri kaldırılıyor. Yeni gelen nesil nasıl öğrenecek? Atatürk’ün ölümünün 74. yıldönümünde adalet ölmüş bir halde, neyi konuşayım? Bir 10 Kasım’ı böyle yad etmekten dolayı çok üzgünüm. Cumhuriyete hayat veren kurumlar yok ediliyor. Birinci Meclis’e çelenk koymanın meydan savaşı haline geleceğini düşünemezdim. YÖK Başkanı yeni yasa tasarısıyla ilgili ‘Tasarıyı imzaladık. Değerlendirmelere bakacağız’ dedi. Burada top bizde Ciddi tepkiler koymamız lazım. Çok fazla tepki gördükleri zaman geri adım atıyorlar” şeklinde konuştu. Atatürk’ün kadına çok özel ve önemli bir yer verdiğini anımsatan Bayülgen, Türkiye’yi bu zor durumdan kadınların kurtarabileceğini kaydetti. Bayülgen, şehirlerin varoş kısımlarındaki kadınlara ulaşılması gerektiğini kaydetti. lı en büyük kapasiteli yeraltı barajını inşa ediyoruz” diye konuştu. Suyu yeraltında depolayacak baraj sayesinde Elmadağ’ın su ihtiyacının güvence altına alınacağını kaydeden Gökçek, şunları söyledi: “Gelişmiş ülkelerde kullanılan yeraltı barajı, Türkiye’de sınırlı sayıda bulunuyor. Yaptığımız bu çalışmayla yerin 14 metre altında Kargalı Deresi’nin suyunu tutacağız. Su yeraltında toprak gözenekleri içerisinde tutulduğundan suyun buharlaşma düzeyi oldukça düşüktür. Bu yüzden de kuraklığa karşı daha dayanıklıdır. Ayrıca su toprağın içerisinde süzülerek geldiğinden su kalitesi de daha yüksek olmaktadır. Baraj tamamlandığında Cumhuriyet Ankara’nın haberiyle uyardığı gün... Yine göçük oldu Çayyolu Metrosu inşaatı güzergâhında, Dikmen Deresi’nin yeraltına indirilmesinden kaynaklı göçüklere önceki gün bir yenisi daha eklendi. Metro inşaatının sürdüğü İnönü Bulvarı’nda, yağmurun da yoğun olduğu akşam saatlerinde, göçük yaşandı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Dikmen Deresi’nin yeraltı suyuna dönüşmesinin sonuçlarının metro inşaatında sorun olarak ortaya çıktığına dikkat çekmiş, yeni göçükler ve can kaybı oluşmaması için acil ıslah çalışması başlatılmasını istemişti. ‘Gökçek’in görevi’ Gök, oluşan yeni göçük nedeniyle şu değerlendirmeyi yaptı: “Soru önergemizin daha mürekkebi kurumadı göçük oldu. Uyarmak da pek işe yaramıyor anlaşılan. Ama biz gene uyarmak istiyoruz. Bu yeraltındaki suların ıslahı sorunu devam etmektedir. Son göçük olayı da bunu gösteriyor. Göz boyama yerine gerçek tedbirlerin alınması gerekir. Ankaralıların yaşadığı tedirginlik artarak devam ediyor; insanlar İnönü Bulvarı’ndan geçmeye korkar hale geldi. Yeraltı sularının ıslah edilmesi Ulaştırma Bakanlığı’nın değil Anakent Belediyesi’nin görevi. Gökçek oturup Twitter ile uğraşacağına yeraltı sularını ıslah etsin.” ‘Buraya gelen ilk bakansınız’ Ankara Temelli Maliköy’de kurulu Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’nde Çanakkale şehitleri anısına yaptırılan anıt, Kültür ve Turizm bakanı Ertuğrul Günay tarafından açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, anıtın açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye’de ilk defa bir organize sanayi bölgesi şehitler anıtı yapıp açarak yola çıkıyor. Bu gerçekten çok önemli, çok anlamlı bir hareket. Sanayi bölgeleri daha çok metal bir demir yığını görümü taşırlar. Buradan bir umudu dile getirmek istiyorum: Çevreci bir sanayi bölgesi oluşturalım, eğer imkân varsa.” Çanakkale şehitleri anısına bir anıt açarak işadamlarının “tarihe duyarlılıklarını kanıtlamış olduklarını” dile getiren Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu yağmur altında 1 saat durmakta zorlanıyoruz. Ya Çanakkale Şavaşı’nı başaranlar hangi koşullarda savaştılar? Bugün açılışını yaptığımız Çanakkale Şehitleri anıtından sonra belki bir Sakarya şehitleri anıtı ile bir Atatürk anıtı açılabilir.” Anadolu Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay da “2000’de başlattığımız oluşum bugün organize sanayi bölgesine dönüştü. 4 bin 500 hektarlık bu alan organize sanayi bölgesi olarak inşa edildi” diyerek, şöyle konuştu: “Burada şu an 4 tane organize sanayi bölgesi var. 4 sanayi bölgesi de yaklaşık bin 500 hektarlık alanı kaplıyor. Biz 2000 yılında Sanayi Bakanlığı’ndan yetki aldık. O dönem yürürlükteki yasa, küçük sanayi sitelerinin ve işadamları derneklerinin bir araya gelip, organize sanayi bölgesi kurmasına mü saitti. Biz o beraberliği gerçekleştirdik. Proje büyüklüğümüz yaklaşık 235 milyon dolar. Geçen sene ilk etaptaki yatırımcılara parselleri teslim ettik. Arkadaşlarımız üstyapı inşaatlarına başladı. Fabrikalar gelecek sene üretime geçecek. 2000 yılından bu tarafa buraya gelen ilk bakansınız. O açıdan sizin buraya gelmenizi çok önemsiyoruz. Ne hikmetse bugüne kadar Sanayi Bakanımızı ve Ekonomi Bakanımızı buraya getiremedik. Hiçbir yağmur Çanakkale Savaşı’nda, Milli Mücadele’de dökülen gözyaşlarından daha fazla olamaz. Çanakkale Savaşı’nı kazanmasaydık ne olurdu düşünmek istemiyoruz. Büyük Taaruz, Milli Mücadele’nin önemli bir dönüm noktası. 4 yıl süren mücadele sonucunda emperyalist güçleri topraklarımızdan çıkarttık.” C MY B