Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 Ağustos 2011 Cuma 370 15 ki festivallerde de sahnelenen “Karagöz, Cadılar ve Hint Fakiri”, politik ve güncel esprileriyle yetişkin seyirciyle buluşmayı bekliyor. Oyun yarın saat 18.00’de. Tiyatro Tempo, çocukları da unutmadı. Çocuklar için hazırlanan “İyi ki Doğdun Karagöz” adlı oyun da pazar günü saat 13.00’te çocuk izleyici ile buluşacak. Çocuklar bu oyunla Karagöz’ün doğum gününe katılmış olacaklar. Oyun aslında anne ve babaların da oyundan keyif almalarını hedefliyor. (232 32 92) TİYATRO Sevgili Ankaralılar, 20112012 sanat sezonunun başlamasına sayılı günler kaldı diyebiliriz. Bu nedenle başkentteki özel ve Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası gibi kurumlar yeni sezon hazırlıklarını sürdürüyor. Başkentteki özel tiyatrolardan Tiyatro Tempo da yarın “Karagöz, Cadılar ve Hint Fakiri” adlı oyunu sahneleyecek. Yurtdışında ABD, Almanya, Hindistan, Pakistan, Mısır, Singapur, Moldova ve Rusya gibi çok sayıda ülkede YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞk@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com Genç Besteciler, Haberal İçin Yazın... nkara’nın gölgede 36 derece sıcağında, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın Silivri’deki sağlık durumuyla ilgili gelişmeleri bilgisunardan izliyorum. Rahatsızlığının kaynakları arasında “stress /gerginlik” de gösteriliyor. Gerginliğinin nedenlerinden biri de “özlem”dir diye düşünüyorum. Haberal, kurup geliştirdiği Başkent Üniversitesi’ne, hastanedeki ameliyathaneye, konser salonuna büyük özlem duyuyordur mutlaka... Vizyonu geniş bir insandır, kendine rol modeli olarak Bilkent’in kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı’yı seçmişti. Üniversitede bir konservatuvar ve oda müziği orkestrası da kurdurdu. Kendisi de gelebilsin diye, aylık konser günlerini, hastanedeki ameliyat günü dışına aldırdı. Her konsere gelir, soliste konser sonrası çiçeği bizzat kendisi verirdi. Üniversite görevlilerinden bir bölümü de, tahminim sırf rektöre görünmek için, konserlere geliyorlar, klasik müzik dinlemeye alışıyorlardı. Orkestra Akademik Başkent konserlerini Doğramacı’nın adını taşıyan yerleşkedeki çokamaçlı salonda yapıyor. Başkent Üniversitesi, müzik alanındaki katkısını arttırmaya çalışıyor. Çağdaş müzik dağarının zenginleştirilmesi amacıyla her yıl bir beste yarışması düzenlenmesi kararlaştırıldı, ilkinin koşulları açıklandı. Yaylı çalgılar orkestrası için, en az 12 dakikalalık bir yapıtla, yaş sınırı olmadan, diplomalıdiplomasız, isteyen herkes katılabilecek. Son başvuru tarihi 26 Eylül 2011... Böylece OAB’nin repertuvarına da yeni yapıtlar kazandırılmış olacak. Seçici kurul üyeleri arasında BÜDK müdürü müzikologbesteci Prof. Ertuğrul Bayraktarkatal ile OAB genel müzik direktörü şef Ertuğ Korkmaz da yer alıyor. Yeni yapıtların daha çok yarışma ve siparişler yoluyla elde edilebildiği gerçeği göz önünde tutulduğunda, özellikle konservatuvarların kompozisyon bölümlerinde okuyan ya da bitirmiş ve eğitmenliğe başlamış genç besteciler için bu yarışmanın önemli bir olanak olduğu anlaşılıyor. Sadece bu yarışma mı? İkisi yurtdışında olmak üzere üç yarışma daha var önümüzdeki süreçte... Dileyenler bu yarışmaların şartnamelerine bilgisunarda www.kahramankaptan.net adresimden “Duyurular” butonunu tıklayarak ulaşabilirler. Dileğim, yarışmada kazanan bestecilerin yapıtları seslendirilirken Haberal’ın da salonda bulunabilmesidir... A CUMHURiYET ANKARA’NIN SEÇ TiKLERi GEZİ KİTAP “İmparator”, “Azap Ortakları” ve “Bade Harab” üçlemesinin yazarı Erol Toy’un kitaplarının yayın hakkı artık Cumhuriyet Kitapları’nda. “Hoca Efendi” kitabı da bunlardan yalnızca biri. Okuyucunun kitabı eline alır almaz karşılaştıkları şu cümleler, “Derin uykusu bölündü. Az daha düşündeki yaşlıya kanıp yatağını ıslatacaktı. Usulcacık yataktan kaydı. Sırtı hasıra değdi. Tüy gibi doğruldu” kitabın sonunda ne olacak sorusunu yöneltiyor. Erol Toy “Hoca Efendi”de, bir köy imamının üç yıllık köy okulunu bitiren “yetenekli oğlu Meto” ekseninde, “samanın altında yürüyen suyun öyküsü”nü anlatıyor. (442 30 50) Ulus’un göbeğinde, hemen yanıbaşımızda bulunan Cumhuriyet Müzesi’ni en son ne zaman gezdiniz? Diğer bir adıyla 2. TBMM olan bina, Birinci TBMM binasının yetersiz olması nedeniyle 2. TBMM olarak 18 Ekim 1924 tarihinde hizmete açıldı. 19241960 yılları arasında Atatürk ilke ve devrimlerinin gerçekleştirildiği; çağdaş uygarlığa yönelik kararların alındığı; çağdaş yasaların çıkarıldığı, uluslararası alanda Türkiye’nin etkinliğini ve saygınlığını artıran antlaşmaların yapıldığı; çokpartili sisteme geçişin sağlandığı önemli bir yapı 2. TBMM. Bina, 30 Ekim 1981 tarihinde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açıldı. Bu düzeniyle 1985 yılına kadar hizmet verdi. Aynı yıl ziyarete kapatılarak, teşhir çalışmaları başladı. Müzede ilk üç Cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, kendi sözleri, fotoğrafları, bazı özel eşyaları ile o dönemde Meclis’te alınan kararlar ve yasalar sergileniyor. Ne dersiniz, hafta sonunda Cumhuriyet tarihine, Cumhuriyet Müzesi’nde yolculuğa çıkmak hoş olmaz mı? (311 04 73) SİNEMA Yazın sıcağında Ankara’da kalan sinemaseverler... Bildiğiniz gibi geçen haftalarda, gazetelerde ve televizyonlarda, özellikle de internet sitelerinde bir haber yer aldı: “Efsane çizgi film Şirinler film oldu.” Şirin Baba, Şirine, Gözlüklü Şirin, Usta Şirin, Hayalci Şikazınan çizrin, Huysuz Şirin, Aşçı Şirin, Gargamel ve Azman karakterleriyle hafızalara buluşacak. Şiirinlerin hayatının gi film, bu haftadan itibaren peyaz perde de izleyici ile rı için Şianlatıldığı filmde, her zaman olduğu gibi kötü bir büyücü, kendi sinsi amaçla haline gelmiştir. Büyücünün amacı, küçük rinleri yakalamak ister. Bu büyücüde saplantı başlar. mavi yaratıkları yemek ya da onları altına çevirmektir. Böylece efsanevi yarış