Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET 19 Ağustos 2011 Cuma 372 İsmail Altınok’un Ankara’sı nu, en çok Burdur ve Dikili’den çalıştığı resimleriyle tanıdık. Yurdun bu köşelerini yansıttığı tuvallerini izlerken fırça vuruşları arasına serpiştirilmiş renklerle Anadolu duyumsanmaz mı yeniden? Ya da Eskişehir’deki bir kahvenin orta yerine kurulu sobadan yükselen alevlerin sıcaklığı çarpmaz mı yüzünüze? Şimdi karşımızda “Ankara’dan” adlı resmi duruyor. Sanatçımızın son günlerine değin yaşadığı kente bir köşesinden bakışını yansıtan tablosu, o bildik fırça vuruşlarının izleriyle dolu. İniş çıkışlı bir yer yapısı üzerine sıkıştırılmış gecekondularla dolu bölgeden anlaşıldığı kadarıyla Abidinpaşa ya da Mamak taraflarında bir yeri seçmiş kendisine. Cebeci’de oturduğu için yakın yerlerde çalışmayı yeğliyordu. Ağaçlar arasından seçilen çatılar ve ileriye doğru uzayan evler, evler… Öteki resimlerinde de görmeye alışık olunan bozkır toprağının kokusu sinmiş sanki. Şimdi üzerinde apartmanların yükseldiği yerlerden günümüze gelen eski bir görüntü bu. Bir dönem yöneldiği soyut çalışmaları dışında İsmail Altınok, hep Anadolu görünümleriyle kaldı aklımızda. 1920 yılında doğduğu Burdur’u yansıtmakla başladı çalışmalarına. “Burdur’lu” resmi, Anadolu köylüsünün bir başka sanatçı gözüyle yansıtılmasından başka bir şey değildi. Yalın renkler, yalın biçimlerle ortaya konmuş olgun bir düzenleme. Sanat eğitimi boyunca resim sanatımızın usta öğreticilerinden ders aldı. İzmir Öğretmen Okulu’ndayken Abidin Elderoğlu’nun, Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nde Refik Epikman ile Malik Aksel’in öğrencisi oldu. Okulu bitirdiği 1943 yılından sonra Eskişehir, Ankara ve Kıbrıs’ta öğretmenlik yaptı. Bu arada tanıştığı ve dost olduğu Cemal Tollu, Eşref Üren ve Cemal Bingöl’le sanatsal konuların tartışıldığı ortamlar içinde olduğunu biliyoruz. 1955 yılında bir grup sergisi nedeniyle gittiği Paris’te bir ay kaldı. Dört yıl sonra İtalyan hükümetinin bursunu kazanarak Roma’da kalacağı dört ay süreyle oradaki sanat ortamını ve ustaların yapıtlarını izleyecektir. Uzun yıllar boyunca katıldığı Devlet Resim ve Heykel Sergileri içinde 1975 yılında Başarı Ödülünü de sanatçımız alır. Resmimizin bu kendine özgü fırçası, ayrıca sanat üzerine düşüncelerini de yazıya dökmekten geri kalmaz. Bizde oldukça az görülen yazarak sanata katkı bulunma anlayışını sürdürür. “Bugünkü Türk Resmi”, “Bir Ressamın Notları”, “Sanatın Tanımı” ve “Toplumcu Görüş ve Resim Sanatı” gibi birçok kitap onun görüşlerini aktarır bizlere. 1968 yılında, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) öncülüğünde toplanan Devrimci Eğitim Şurası’na katılarak hazırladığı bildiriyle sanat konusundaki görüşlerini açıklayacaktır. İlk sergisini 1948 yılında açan İsmail Altınok’un son sergisi Aralık 2001’de, Ankara İş Sanat Galerisi’nde gerçekleşir ve retrospektif nitelik taşır. Son dönemlerinde rahatsızlığı nedeniyle bir süre resim yapamayan sanatçı 6 Mayıs 2002 tarihinde ayrılır aramızdan. O Yazgecelerinde Ankaraeğlenceleri Brothers A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankaralılar yavaş yavaş tatilden dönüp gece hayatını canlandırmaya başladılar. Özellikle hafta sonları eğlence mekanları yoğunluk yaşıyor. Kudsi Erguner Ensemble: Sufiyan Bu hafta geleneksel mevlevi sufi müziğinin ustası neyzen Kudsi Erguner, 16. yüzyıl klasik Osmanlı müziği çalan Ensemble topluluğu ile CerModern’de bir dinleti verecek. Birlikteliğin ‘Sufiyan’ adını verdikleri dinleti 19 Ağustos (bugün) cuma gecesi 21:30’da. If Performance Hall’da ise 23 Ağustos salı günü saat 21:30’da “Kirli Beyaz” sevenlerinin karşısına çıkacak. Lisede okudukları 2004 yılında Antalya’da kurulan Grup 2007 yılından itibaren Ankara’da müzik çalışmalarına devam ediyor. Grup vokal ve gitarda Alihsan Yüksel, bas gitarda Mert IF Omurcalı, lead gitarda Utku Hacıoğlu, davulda Şevki Yöntem ve keyboard ve synthesizerda Mert Ulutaş’tan oluşuyor. Bir buçuk senedir salı akşamları IF’te izleyicileri ile buluşan grup üniversite şenliklerinde de performans sergiliyor. Çankaya Amarillo Grill’de ise 24 Ağustos Çarşamba günü saat 21:15’te “Soul Project” izleyenlerinin karşısına çıkacak. 1998 yılında Ankara’da kurulan Grubun kuruluş amacı hit olmuş soul parçalarını çalarak sahne almaktı. İlerleyen yıllarda repertuarını ve tarzını geniş bir düzleme taşıyan Grup, ağırlıkla Soul, Rock’n Roll, Pop, Disco Rock, Reggae çalıyor. Yine 24 Ağustos Çarşamba günü saat 20:45’de Çayyolu’ndaki Beyzade Ocakbaşı’nda TRT Radyosu Türk Halk Müziği Sanatçısı Hülya Yıldız sahneye çıkıyor. Yıldız “Fasıl Gecesi” programını sergileyecek. Hülya Yıldız Gözde mekanlar bubölgelerde Başkentlilerin en çok rağbet gösterdiği adresler canlı müzik yapan eğlence mekanları. Çayyolu’nda Park Caddesi, Gaziosmanpaşa’da Arjantin Caddesi, Bahçelievler 7. Cadde ve Tunus Caddesi eğlence merkezlerinin başında geliyor. Çayyolu’nda Public Irish Pub, Ümitköy Minesara içerisinde “d’blyu”, Tunus Caddesi’nde IF Performance Hall ve Flat, Gaziosmanpaşa’da Amerillo Grill, Bahçelievler 7. Cadde’de Brothers dikkat çeken mekanlar arasında yer alıyor.