22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞk@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com 19 Ağustos 2011 Cuma 372 Türk resminin köşetaşı sanatçıları birarada az ayları genç müzik öğrencileri için yurt içinde ve dışında fırsatlarla dolu... Çeşitli orkestralara katılarak deneyimlerini arttırıyorlar. Bu orkestralardan biri de dört yıldır Ege’nin iki yakası arasında sanatsal bir bağ oluşturan YunanTürk Gençlik Orkestrası. Müziksever girişimci Leni Konialidis’in çabalarıyla sürdürülen, Atina Başkonsolosumuz Beyza Üntuna’nın elinden geldiğince desteklediği orkestranın bu yaz koruyucusu İzmir’deki Yaşar Üniversitesi, şefi ise Ankara’dan Orhun Orhon’du. Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’yla birlikte, Avrupa’daki tüm ilgili kurumların resmen tanıdığı Gençlik Orkestraları Derneği’nin kapsama alanına giren YunanTürk Gençlik Orkestrası’nın Türk üyeleri, Yunanlara göre daha gençti, çoğu liseliydi. Ankara’dan giden bu Bilkentli genç müzisyenlerle, şef Orhun Orhon arasındaki olumlu iletişim, anlayış ve inanç birliği gerek Yaşar Üniversitesi salonundaki provalarda, gerekse Seferihisar’daki konser sırasında dikkati çekti. Başkemancı Ebru Yerlikaya’ydı, çello grubunun ön rahlesinde Deniz Tozar ve Elif Ünlüsoy, viyola grubunun başında Dinç Nayan vardı. Üflemelilerde Yunan meslekdaşlarıyla aynı rahleleri, kornoda Barkın Sönmezer, klarnette Berk Taraklı, trompette Tandoruk Yalçın, obuada artık Hacettepe’de olan Berçem Kutlay paylaştılar. Keman grubunda, yüksek lisans çalışmasını Viyana’da sürdüren Melodi Kayış da yer aldı. Yaşar Üniversitesi Müzik Bölüm Başkanı Kürşad Terci, ayrıntılara varıncaya kadar ilgilenerek çalışmalara evsahipliği yaparken, Seferihisar Sığacık Kaleiçi’nde hazırlıklar tamamlanmıştı ama şiddeti giderek artan karayel fırtınasının konsere izin vermeyeceği anlaşıldı. Salyangoz amblemli “yavaşkent” unvanlı Seferihisar’ın belediye başkanı Tunç Soyer, belediyesinin kriz anında nasıl “tazı hızı”nda olabileceğini gösterdi, sandalye taşınmasına kendisi de bizzat el atarak, konser düzenini belediye merkezinin büyük salonuna aktarıverdi. Konserin solisti, Almanya’dan yüksek lisanslı, doktorasını Bilkent’te sürdüren 24 yaşındaki Cem Önertürk’tü. Genç flütçü, Mozart’ın iki numaralı konçertosunda, nefes kontrolü, zarif işlemeleri ustalıkla üflemesi, parlak tınısı ve sahne duruşuyla, nice “isim sahibi” ve “medyatik” solisti müzikal anlamda sollamış olduğunu gösterdi. Şefle olan göz teması da, konçertonun bütün olarak iyi seslendirilmesine yardımcı oldu. Bravo genç Cem’e... Devlet orkestralarımıza Cem’e solistlik, Orhun Orhon’a da sıklıkla şeflik olanağı sağlamalarını önermek boynumuzun borcu... Konserin senfonik yapıtları Mendelssohn’un “Fingal Mağarası Uvertürü” ile Beethoven’in “1. Senfoni”siydi. Şef Orhun Orhon, artık çoğunlukla “bagetsiz” çalışmayı, sağ eliyle sadece tempo vurmak yerine ayrıntıları parmak hareketleriyle işlemeyi yeğliyor. Bellekten yönettiği iki yapıtta da gençlerden parlak sonuç elde etmeyi başardı. Yunan ordusu Meriç’e paralel “hendek” kazadursun (!), Yunan ve Türk gençleri dostluklarını müzik arıcılığıyla dirletip sergilediler, bu gösteriyi eylülde de Selanik’te yineleyecekler. Y Yunan ve Türk Gençlerin Müzik Dostluğu 37ressam,37tarz Balaban Orhan Peker’in Yaşar Kemal portresi NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doku Sanat Galerisi aralarında Nuri İyem, Ferruh Başağa, Turgut Atalay, Şeref Bigalı, Orhan Peker, Zeki Faik İzer, İbrahim Safi, Adnan Turani, Mustafa Ayaz, Ali Candaş, Hasan Taşdemir ve İbrahim Balaban gibi önemli sanatçıların eserlerinin bulunduğu “Büyük Yaz Karması”nı sergilemeye devam ediyor. 2 Haziran’da başlayan ve 12 Eylül’e kadar devam edecek sergiyi pazar günleri hariç hergün saat 1118:45 arasında ziyarete açık. Otuzyedi sanatçının katkıları ile hayat bulan sergi için Doku Sanat Galerisi Yöneticisi Mehmet Kıyat “Bu kadar tanınmış ressamı birarada görmek ve tarzlarını karşılaştırmak açısından büyük fırsat. Resimseverler bu sergiyi kaçırmasınlar. Türkiye’de böyle bir toplu sergiyi birarada görmek zor” diyor. Sergide resim fiyatları 500 TL ile 60 bin TL arası değişiyor. Serginin en değerli parçaları arasında Orhan Peker’in Yaşar Kemal (60 bin TL) ve Necil Kazım Akses portreleri (40 bin TL) ile Ferruh Başağa’nın 65*65 resmi (60 bin TL) bulunuyor. Ayrıca Nuri İyem’in de iki büyük resmi 50 bin TL civarında. Sergide eserleri yer alan bazı sanatçılar şöyle: Nuri İyem: 1915 doğumlu 2005’te vefat etti. Toplumsal gerçekçi bir sanatçı. Uzun dönem hapis yattı. İstanbul’da yazları Şile’de Şileli kadınları, peyzaj yaptı. Türk resiminin temel taşlarından. Yeniler grubundandır. Ferruh Başağa: Yine yeniler grubundan, Nuri A İyem’in de arkadaşı. 1915 doğumlu, 2010 Aralık’ında vefat etti. Geometrik soyut çizgide resimler yaptı. Turgut Atalay: Çok gerçekçi çalışan bir sanatçı. Ölü doğalar (natur mort) ve peyzajlar yaptı. 1918 doğumlu 2004’te vefat etti. Şeref Bigalı: 1925 doğumlu. 2005 yılında vefat etti. Hem gerçekçi hem de soyut resimler yaptı. Suluboya resimleriyle İş Bankası Büyük Ödülünü almıştı. Orhan Peker: 1927 doğumlu. 1978 yılında vefat etti. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisidir. O da portreler yaptı, gerçekçi ve soyut resimler de yaptı. 1966 tarihli Yaşar Kemal portresi ile müzikolog Necil Kazım Akses portreleri dikkat çekiyor. Doku Sanat Galerisi 1984 mart ayında ressamın kişisel sergisi ile açıldı. Zeki Faik İzer: 1905 doğumlu. 1988 yılında vefat etti. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde müdürlük görevinde bulundu. Paris’te 22 yıl kaldı. Picasso kendisine çok değer vermişti. Sergide kara kalemli bir Picasso resmi var. 13 Eylül’de aynı galeride kişisel sergisini açacak. İbrahim Safi: 18981983 yılları arasında yaşadı. Daha çok İstanbul resimleri ve portreleriyle tanınır. Adnan Turani: 1925 doğumlu. Hem Hacettepe’de hem de Bilkent’te Güzel Sanatlar Bölümü’nü kurdu. Soyut çalışmalar yapar. Mustafa Ayaz: 1938 doğumlu. Profesör olarak Bilkent’ten emekli oldu. Adnan Turani’nin öğrencisidir. Çok zor hayat şartlarından çok başarılı bir kariyere ulaştı. Figüratif soyut resimler yapmaktadır. Ali Candaş: 1940 doğ u m l u . Ayaz’ın sınıf arkadaşıdır. O da soyut çalışmalar yapmaktadır. Hasan Taşdemir: 1949 doğumlu. Azeri kökenli, Bakuİstanbul arasında yaşamaktadır. Gerçekçi resimler y a p maktadır. Ölü doğalar, manzaralar ve portreler ağırlıklı olarak gerçekçi resimler yapmaktadır. İstanbul ve Bodrum manzaraları öne çıkar. İbrahim Balaban: 1921 doğumlu. İstanbul’da yaşıyor. Toplumsal gerçekçi resimler yapmaktadır. Nazım Hikmet ile beraber hapis hayatında şairin teşviğiyle dikkat çekti. Doku Sanat Galerisi: Enis Behiç Koryürek Sok. No: 11/Çankaya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle