Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Nisan 2011 Cuma 353 09 Baskınlar ve orantısız güç kullanımı gölgesinde Polis Haftası kutlanıyor ‘Polis insanodaklı eğitilmeli’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Erol Aras, son dönemde tartışma yaratacak uygulamalarla gündeme gelen polislere “insan sevgisi” odaklı eğitim verilmesi gerektiğini dile getirdi. Aras, “Sonuçta polisin şüpheliye yaklaşımı, davranışı, o ülkenin uygarlık ölçüsünü göstereceği için daha titiz yaklaşım ve bu konuda sürekli eğitimin gerektiği açıktır” dedi. Türk Polis Teşkilatı’nın 166. kuruluş yıldönümü, “içkili restoran baskını”, “çiftlere GBT kontrolü” ve eylem yapmak isteyen öğrencilere sert müdahale tartışmaları arasında kutluyor. Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi Erol Aras, böyle bir dönemde polisin insan hakları ve hukuk devleti tanımı içindeki yerini değerlendirdi, önerilerde bulundu. Ceza yargılamasının, ceza hukukunun hatta insan A hakları kavramının daha başlangıcında bireyin, devlet adına ilk muhatabının polis olduğuna dikkat çeken Aras, şu değerlendirmeyi yaptı: “İnsan hakları adına şüpheci yaklaşıldığında dahi öncelikle polisin hepimizin güvencesi, toplumun koruyucu aygıtı olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak, süreç içinde polis baskıcı rejimlerin eli, kolu, demiri olmuş ve insanların maddi ve manevi yapılarını, türlü işkencelerle tahrip etmiştir. Modern ceza hukukunda polis bırakın işkenceyi, eğer şiddet yok sa hiç şiddet kullanmayacak, kendisine yönelik saldırı varsa ‘orantılı güç’ kullanacaktır. Polisin silah kullanması da hem kendi Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nda hem de ceza kanunlarında sıkı şartlara bağlanmıştır.” Son dönemlerde kullanılan göz yaşartıcı gaz sıkma yönteminin amacını aşacak şekilde uygulandığını dile getiren Aras, “Başkaca yollarla engellenecek nümayişler, kolaycılığa kaçıp, hemen bu yola gidilmektedir” diye konuştu. ‘İnsanlarınonurukorunmalı’ Polise insan ve insan sevgisi odaklı eğitim verilmesi gerektiğini anlatan Aras, “İnsan psikolojisi, toplum psikolojisi, sosyolojik disiplin polisin eğitiminde yararlanılacak öğretiler olmalıdır. Ayrıca gözaltına alınan kişilerin, hele hele kaçması imkânsız kişiler olunca kelepçelenmesi ya da arabaya bindirilirken elleriyle bireyin başının bastırılması, insanlık onurunu zedeleyen davranıştır. İnsan izlerken rahatsız olmaktadır” görüşünü kaydetti. Kelepçe takma ve başa elle müdahalenin çok özenle ve istisnai olarak uygulanmasını gerektiğin savunan Aras, şunları kaydetti: “Ayrıca ve çok önemle belirtmem gerekir ki uygulamada polis gözaltına aldığı anda avukatın temasını sağlamamakta, bunu engellemekte, avukat gelmeden, yasada olmayan, ‘ön mülakat’ adını verdiği, şüpheli ile görüşme yapmaktadır. Hele cinayet suçlamalarında avukat nerede ise ilk bulguların tamamının toplanmasından sonra şüpheliye ulaşmaktadır. ‘Keşifte’ diyerek, ‘Rapor almaya gitti’ diyerek, özellikle genç meslektaşların şüpheliye ‘o anda’ ulaşımını engellemektedir. Neticede polisin şüpheliye yaklaşımı, davranışı, o ülkenin, uygarlık ölçüsünü göstereceği için daha titiz yaklaşım ve bu konuda sürekli eğitimin gerektiği açıktır.”