Katalog

06 15 Nisan 2011 Cuma 354 Herkarış topraktaizivar SELDA GÜNEYSU Aydınlanmanın merkezi Köy Enstitülerinin 71. yılı kutlanıyor YKKED Ankara Şube Başkanı Akçam: NKARA İnternetteki arama motorlarına “Köy Enstitüleri” yazıldığı zaman binlerce fotoğrafla karşılaşılıyor... Fotoğraflar, Köy Enstitülerinde, kızerkek tüm öğrencilerin el ele, kol kola eğitim gördüğünü, birlikte toprağı işleyip ürün topladılarını, şarkılar söylediklerini, en az bir müzik aleti çaldıklarını, kitap okuduklarını, kısaca yaşama dair ne varsa, uygulamalı olarak öğrendiklerini belgeliyor. “Aydınlanma merkezleri” olarak adlandırılan enstitülerin 71. yıldönümü kutlanıyor. Köy Enstitülerini kuran düşüncenin bugün yeniden yaşam bulması gerektiğine inandıkları için bir avuç gönüllünün kurduğu Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Ankara Şubesi Başkanı Alper Akçam, “Ayağını bu ülkenin toprağına basan kurumlardır Köy Enstitüleri” diyor. YKKED Ankara Şubesi üyeleri yarın gazetemizin Ankara Temsilciliği’nde bulunan Cumhuriyet Kültür Merkezi’ne (CKM) konuk olacaklar. Bir kez daha Köy Enstitülerini, enstitülerin kuruluş felsefesini anlatmak, bu felsefeyi yarına taşımak için. Ardından “Hasanoğlan Onurumuzdur” adlı belgeseli gösterecekler. Ancak bu etkinliğin öncesinde Cumhuriyet Anka A ‘TonguçBaba...’ ra’ya şöyle anlattı Akçam, Köy Enstitülerinin dününü ve bugüne kazandırdıklarını: “17 Nisan 1940 tarihi, Köy Enstitülerinin kuruluş yasasının çıktığı tarih. Biz her yıl nisan ayının bugünlerinde, Köy Enstülerini yarına taşımak için etkinlikler düzenleriz. Köy Enstüleri tarihte kalmış geçmiş bir anıtsal değer olmanın ötesinde bugün için de çok büyük anlamlar taşıyan bir girişim ifade ediyor bize. Enstitüleri kuran düşüncenin bugün yeniden yaşam bulması, günümüz eğitim kültür karmaşasına çözümler getirilebilmesi açısından çok önemli. Çünkü Köy Enstitüleri, ayağını bu ülkenin toprağına basan kurumlardı. Anadolu halk kültü2001 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor rünü ve halk kültüYKKED. Türkiye’nin pek çok yerinde 25 şubesi var. r ü Akçam bu örgütlenmenin çok önemli olduğuna da vurgu yapıyor. “Köy Enstitülerinin felsefesini genç kuşaklara taşımak ilkesiyle hareket ediyoruz. Bu nedenle de Türkiye’nin hemen hemen her yerinde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Örneğin Hasanoğlan’da yürüttüğümüz çalışmalar. Kamplar düzenledik, yaz okulu açtık Hasanoğlan’da gençlerle. En azından Hasanoğlan için bugün toplumda bir duyarlılık geliştirdiğimiz inancındayız” diyor. Akçam, 17 Nisan’da yeniden Hasanoğlan’da olacaklarının bilgisini veriyor. Akçam, Köy Enstitüleri denildiğinde akla ilk iki isim geldiğini belirtiyor. İsmail Hakkı Tonguç ve Hasan Âli Yücel... “Akla ilk Tonguç geliyor, çünkü Köy Enstitülüler Tonguç’a hep ‘Tonguç Baba’ derler. ‘HASANOĞLAN Tonguç, enstitülerin kuramsal babasıydı, yaşaONURUMUZDUR’ tıcısıydı. 1936 yılında açılan eğitmen kurslarınBELGESELİ nün çoğulcu güdan itibaren yapılandıran, meydana çıkaran 16 NİSAN’DA cünü evrensel asıl mimardır İsmail Hakkı Tonguç. Anadolu halk bilgi ve estetik kültürünün gücünü gören ve bu nedenle Köy EnsCKM’DE kavrayışla sentez titülerinin yolunu açan isimdir. Onun en önemli özeletmeyi başarmış, Batı liği, Batı toplumunda rönesansın kurucusu sayılan ‘grove Doğu kültürleri aratesk’ halk kültürünün çoğulcu gücünü sezmiş olmasıysında bir köprü oluşturmaya dı” diyor. Hasan Âli Yücel’in de hem Doğu, hem Batı topyönelmiş önemli bir girişimdi. lumlarının kültürleri hakkında çok geniş bilgilere sahip olan, Yalnızca ülkemiz açısından “devrimci” bir bilim adamı ve Maarif Vekili olduğundan değil, dünya açısından da söz ediyor. Akçam, “Yücel’in en önemli icraatı, 1938 yıönemliydi. Çünkü bugün yerlında göreve geldiği zaman İlköğretim Genel Müdürlüyüzündeki bütün savaşların, ğü’nü vekaleten yürüten Tonguç’u asaleten atamak oldu. ayrılıkların ve birtakım olumEnstitülerin yasasının çıkması için çalıştı” görüşünü suzlukların kaynağında hep dile getiriyor. kullanılagelmekte olan kültürler, inançlar ayrılığı vardır.” ‘Gelenekseltartışmayı amaçedindik’