27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 323/10 EYLÜL 2010 Türkçeengeliniaşalım:Hedefsizolalım ? Yasemin ŞENYURT yaseminsenyurt@gmail.com Anaokulunda İngilizce Anaokulunda İngilizce öğretilmeye başlanmasıyla birlikte yaklaşık bir nesil sonra çocukların anne ve babalarıyla anlaşamayacağına da değinen Oktay Sinanoğlu, bunun aslında Türk dilinin ortadan kaldırılması anlamına geldiğini söylerken bu durumu ciddiye almalı ve tepki göstermeliyiz diyor. Sömürgeleşmenin bu şekilde olduğunu söyleyen yazarı desteklemek yetmiyor. Bu meselenin Türkiye için ölüm kalım süreci olduğunu anlamak ve anlatmak gerekiyor. Çocuklarımız İngilizce öğrenmesinler mi diyenler için yabancı dil öğrenmenin zevkli olduğunu ve insana kazandırdıkları olduğunu ancak bütün eğitimin İngilizce olmasının gençlerin düşünmesinin önünde büyük bir engel olduğunu ve bunun hangi amaca hizmet ettiğini anlamamız gerektiğini vurguluyor Oktay Sinanoğlu. O ktay Sinanoğlu’nun Hedef Türkiye kitabını okuyorum büyük bir heyecanla. Türkiye’nin hedefsiz olmasının bütün karışıklıkların temel nedeni olduğunu söylüyor yazar. Amerika’nın Ay’a gitme hedefini koymasıyla birlikte, bilgisayar alanında ne kadar büyük gelişmeler kaydettiğini anlatıyor. “Atatürk döneminden sonra ise Türkiye kendine bir hedef seçememiştir” diyen yazar hedef de öneriyor. Ancak tüm bu hedeflerin önüne Amerika’nın nasıl setler çektiğini ve Türkçe ile nasıl “uğraşıldığını” anlatıyor. TED ile 1950’li yıllarda başlayan İngilizce ile eğitim sürecinin ODTÜ, Bilkent ve Boğaziçi’nde nasıl yaygınlaştığını anlatan yazar, İngilizce ile bir fizik kavramını anlamaya çalışan gencin ne kadar zorlanabileceğini de ekliyor. Şu anda anaokullarında bile İngilizce dersi olmasının, aslında Amerika’nın kültür endüstrisi tarafından işlendiğini ve Türkçenin yok edilmeye ve Türk kimliğinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını incelikleriyle anlatıyor. Temel sorunumuzun eğitim olduğunu söyleyen yazar, eğitimin en önemli amaçlarından birinin birey olarak her vatandaşın milletinin geçmişi ile geleceği arasında köprü kurmak olduğunu belirtiyor. Ama bu geçmiş de Türkiye’de unutturulmaya çalışılıyor. Geçmiş unutturularak, bireylerin ve milletin geleceğe yönelik hedef koyması da zorlaşıyor. Türk gencinin İngilizce ile her konuyu öğrenmesi ve sonunda kendi kimliğinden uzaklaşması söz konusu oluyor. Bu uzaklaşma kendine güveni azaltırken aşağılanma duygusu yaratıyor. Aşağılanma duygusu sonucunda da “Ben ne yapabilirim ki” sorusu doğuyor. Oktay Sinanoğlu bu aşağılanma duygusunu mutlaka ama mutlaka yenmemiz gerektiğini söylüyor. Bilinç zamanı Bizlere düşen görevler var. Ancak insan bunu tam anlamıyla benimseyince bu görevlerin ne olduğunu ve hedeflerine nasıl ulaşacağını düşünmeye başlıyor. Son günlerde Türkiye’de yaşanan olaylar kaynayan bir kazana işaret ediyordu. Aslında uzun zamandır bu böyleydi. Böyle gelmişti ancak böyle gidemez demeye başlamam bir hafta oldu. Türkiye üzerine oynanan oyunları gerek kitaplardan gerek internetten araştırmaya başladım. Lütfen bu araştırmayı siz de yapmaya çalışın. Neler olduğunu anlamaya çalışalım ve bu olanlar karşısında tepki gösterelim. Sesimizi çıkaralım. Belki benden çok daha önce böyle yapmaya başladınız. Benim sözüm henüz bu olayların farkında olmayan arkadaşlarım için. Çünkü ben yeni uyandım! Fethullah Gülen’in Amerika ile ilişkileri ve Amerika’nın Türkiye’de gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirmeye çalıştıkları üzerine araştırma yapmanızı öneririm. Neden Türkiye ile uğraşılıyor? Neden gençler hedefsiz? Neden bu ülkede kimse tepkisini göstermiyor? İngilizce öğrenmemiz neden bu kadar gerekli? Düşünelim ve araştıralım. Ben artık bu ülke için önemli bir şeyler yapmak istiyorum. Bu kararım geç alınmış bir karar olsa da bir yerden başlamak istiyorum. Uyutulmuşluğumun ve uyuşmuşluğumun üstesinden geleceğim. Atatürk’e söz veriyorum. Geç kalmadık. Bilinçli olmamız ve hedefler belirlememiz çok önemli. Bu yazı Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) tarafından hazırlanmıştır. Dışarı çıkmış insan kemikleri görenleri rahatsız ediyor A Elvanköy’ünharabemezarlığı layarak yeniden defnettiği bilgisini verdiler. Sincan’ı Etimesgut’a bağlayan 12. Cadde’nin devamı olan 21. Cadde’nin açılması esnasında, açılan yeni yol, Elvanköy mezarlığının ortasından geçmişti. Yolun açılması esnasında birçok mezar yeri yeni mezarlığa taşınmıştı ve eski köy mezarlığı olarak bilinen alana defin işlemlerine ise izin verilmiyordu. Oysa Etimesgut Belediyesi tarafından eski mezarlık alanına defin işlemlerine hâlâ izin verildiği veya ses çıkarılmadığı belirtiliyor. Bölgede yaşayan yurttaşlar, mezarlığın sahipsiz kaldığını ve belediye yetkililerinin ilgilenmediğini belirtirken “Bu alan yeniden gözden geçirilmeli. Yoksa eskiden buraya gömülen insanların cesetleri çıplak gözle bile görülecek” diye yakınıyorlar. NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Etimesgut’a bağlı Elvanköy yerleşim bölgesinde bulunan eski köy mezarlığının harabe durumu görenleri rahatsız ediyor. Mezarlığa daha önce gömülenlerin kemiklerinin toprak yüzeyine çıkmasına yurttaşlar tepki gösteriyor. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde bağlı Elvanköy’deki eski mezarlıktaki bazı mezarlar harap olmuş durumda. Halen defin işlemlerine de izin verilen mezarlıkta daha önce gömülmüş insanların kemikleri toprak yüzeyine çıkmış. Kimlikleri belli olmamasına karşın Elvanköy sakinleri duruma tepki gösteriyor. Elvanköylü yurttaşlar, daha önce de aynı durumun söz konusu olduğunu ve belediyenin kemikleri top 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle