Katalog

Cumhuriyet Ankara 321/27 AĞUSTOS 2010 Sosyetepazarını ‘mafya’kuşattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sıhhiye’de perşembe günleri kurulan Yenişehir pazar alanı yaşanan keşmekeşle dikkat çekerken, alana sığmayan pazarcılar yer bulabilmek için mafyanın eline düşüyor. Anakent Belediyesi’nin sorumluluğunda bulunan pazar alanının çevresindeki caddelerde ve hemen bitişiğindeki Abdi İpekçi Parkı’nda pazarcılara yasadışı olarak yer kiralayan bazı kişilerin bu işten büyük paralar aldıkları iddia ediliyor. Halk arasında sosyete pazarı olarak da bilinen ve Sıhhiye’de perşembe günleri kurulan pazar, halktan gördüğü yoğun ilgiyle anılıyor. Fakat pazar alanının çevresini saran caddelerde ve bitişiğindeki Abdi İpekçi Parkı’nda pazar mafyası kol geziyor. Pazarda tezgâh açmak isteyen esnafın pazar için ayrılan alanda yer bulamamasını fırsat bilen bazı kişiler, alanın çevresindeki caddelerde ve Abdi İpekçi Parkı’nda bulunan belli alanları pazarcı esnafına günlük olarak kiralıyor. Bu kişilerin Anakent Belediyesi’nin sorumluluğunda bulunan ve kamuya ait olan alanları pazarcı esnafına kiralayarak tek bir günde binlerce lira aldıkları iddia ediliyor. Pazar alanının çevresinde dükkân işleten yurttaşlar durumdan son derece rahatsız. Pazarcıların ve pazarcılara cadde üzerinde yer kiralayan kişilerin sabahın erken saatlerinden itibaren gruplar halinde alana geldiklerini, pazarcılarla ve bazen de kendi aralarında kavgalar yaşandığını dile getiriyor. Bu durumun yıllardır devam ettiğini anlatan bölgedeki işyeri sahipleri, yetkililerin kayıtsızlığından yakınıyor. Dışkapı Hastanesi’nde ameliyat öncesi kuyruk çilesi ‘YILLARDIR AYNI SORUN’ Çoğu zaman pazarcılara ait araçların dükkânlarının önünü kapattığından yakınan dükkân sahibi bir yurttaş, “ Her perşembe aynı sorunu yaşıyoruz. Caddeler pazarcıların araçlarıyla dolup taşıyor. Dükkânlarımızın önünü kapattıkları gibi yaya geçişini de zorlaştırıyorlar. Alana yaklaşık 50 metre mesafede üç ayrı otopark bulunmasın rağmen araçlarını otoparklara değil caddeye bırakıyorlar. Yetkililerin gözü önünde yıllardır aynı sorunu yaşıyoruz” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Hasta yurttaşlar sıkıntılı ‘Mutlakabirnedenivardır’ D ? Sinan TARTANOĞLU Alanda ve çevresinde hem Anakent Belediyesi’nin hem de Çankaya Belediyesi’nin zabıta noktalarının bulunduğuna dikkat çeken esnaf, buna karşın söz konusu durumun yıllardır sürmesini “gevşeklik ve ciddiyetsizlik” olarak değerlendiriyor. DıŞkApı Hastanesi’nin kendi internet adresinde, hasta hakları bölümünde de yer alan 1 Ağustos 1998 tarihinde kabul edilen Hasta Hakları Yönetmeliği’nin “Hastaların Vakti” ile ilgili bölümünde “Her birey hızlı ve önceden belirtilen süre içerisinde gerekli tedaviyi alma hakkına sahiptir. Bu hak tedavinin her aşaması için ‘Her birey gerekli tedaviyi alma hakkına sahiptir’ geçerlidir” deniliyor. İnternet sitesinde bu yönetmeliğe göre hizmet verildiği belirtilen Dışkapı Hastanesi’ndeki ameliyat kuyrukları zaten hasta ve ameliyat gerginliği içerisinde olan yurttaşlar için işkence oluyor. Yönetmeliğin aynı maddesi ise şöyle devam ediyor: “Belli bir süre içinde verilmesi gereken hizmetler dikkate alı Bekleyen yurttaşlar randevunun neden o kadar erken verilirken, ameliyat için bu kadar beklenildiği sorusuna kendilerince farklı yanıtlar veriyorlar. Örneğin bir hasta yakını,“Mutlaka bir nedeni vardır”diyerek durumun olağan olduğunu düşünüyor ve“Hasta anestezinin etkisinden geç kurtulmuştur. Müdahaleye geç yanıt vermiştir. Çeşit çeşit hasta geliyor, çeşit çeşit sorun çıkıyor”ifadesini kullanıyor. Hastanede yatan hastaların ameliyat sırasında bir önceliği yok. Ama genellikle salonda bekleyenlerden önce onların ameliyata alındığı dikkati çekiyor. Bir başka yurttaş, odasından getirilerek ameliyathaneye giren başka bir hastaya bakarken,“Herhalde onun sıkıntısı daha acil. Şükür ben bekleyebiliyorum”diyor. Başka bir hasta yakını ise,“Acaba ameliyattan önce yemek yemeyelim, su içmeyelim diye mi, bunu kontrol edebilmek için mi burada bekletiyorlar”sorusunu soruyor ve hemen ardından yanıtını“Burada da nasıl kontrol edebilir ki, benim peşimden mi koşacak, burada da yeyip içebilirim, sonuçta hastanın kendisi ile ilgili bir durum”ifadesiyle kendisi veriyor. ışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi ameliyathanesinde yurttaşlar ameliyat olmak için saatlerce bekliyor. Ameliyatlar, verilen randevu saatinden çok sonra başlıyor. Yetkililer hastalara bu gecikme için herhangi bir açıklama yapmazken, neden bekledikleri konusunda yurttaşların kafası karışık. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyathane girişleri, ameliyat saatlerini bekleyen yurttaşlarla dolu. Ameliyathanelerin bulunduğu binanın girişindeki bekleme salonunda, ameliyat olacak hastaların “ameliyata giriş, servise çıkış” durumlarının yazdığı ekranda, birçok hastanın isminin yanında “ameliyat başlamadı” ifadesinin yer aldığı dikkat çekiyor. Örneğin beyin cerrahisi bölümünde ameliyata girecek olan bir hastanın yaklaşık 2 saattir beklediği, bu ekrandan görülebiliyor. Ameliyathane katlarına çıkınca durum daha da ağırlaşıyor. Çünkü giriş katındaki bekleme salonunun rahatlığının yanında buralarda beklemek yurttaşlar için işkence haline geliyor. En fazla 10 kişinin oturabileceği, ışıkların yanmadığı asansör tadilatı nedeniyle toz içinde olan ameliyathane girişlerininsağındavesolundabulunankoridorlar,hastanedeyatanhastalarınodalarına açılıyor. Ameliyata giriş sırasının belirlenmesi için bir ölçüt yok. Örneğin “fizik tedavi” bölümünün ameliyathanesinde bel fıtığı ameliyatı olacak bir hasta, sabah saat 8’den beri sırasını beklerken, yatan hastalar bölümünden bir hasta ameliyata alınabiliyor. Bekleyen hastalara da, şikâyetine göre “yemek yemeden ve su içmeden bekle” denildiğinden yurttaşlar saatlerce aç ve susuz bekliyor. Bu bekleme sırasında yurttaşlar hem bulundukları ortamdan kaynaklanan psikolojik sıkıntılarla hem de ameliyat öncesinde rahatsızlıklarını arttıracak başka sıkıntılarla karşılaşma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. narak bekleme sürelerinin belirlenmesi sağlık hizmetlerinin görevidir. Önceden belirlenen süre içerisinde sağlık hizmeti verilemezse aynı kalitede alternatif hizmetler kullanım ihtimali garanti edilmeli ve bundan kaynaklanan harcamalar makul bir süre içerisinde hastalara geri ödenmelidir.” 17