03 Şubat 2025 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 315/16 Temmuz 2010 Kendi alanında yurtdışına gönderilen tekTürkçe dergi Sanat,‘Sahne’ninsayfalarında ? Selda GÜNEYSU urat Demirbaş tarafından 7 yıl önce yayımlanmaya başladı Sahne dergisi. Gün geçtikçe birçok sanat kurumu, derginin kendi alanında “başvuru kaynağı” niteliği taşıdığını vurguladı. Aynı zamanda yurtdışında belli önemli adreslere gönderilen tek Türkçe sanat içerikli yayın olan Sahne dergisi, bu yıl Sanat Kurumu tarafından “Jüri Özel Ödülü”ne değer görüldü. Dergi, tiyatro, opera, bale eleştirilerinden, Devlet Tiyatrosu (DT), Devlet Opera Balesi (DOB) gibi kurumların yasa tartışmalarına varana kadar sanatla ilgili, dikkate değer her türlü değerlendimeye sayfalarını açıyor. Sahne dergisini 7 yıldır yayımlayan, İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Demirbaş ile konuştuk: Salt sahne sanatları üzerine bir dergi çıkarma fikri nasıl gelişti? I Ben de tiyatro eğitimi alan on binlerce kişiden biriyim. Dil ve Tarih Fakültesi Tiyatro Bölümü öğrencisiyim. Tiyatroya başladığım yıllardan bu yana, düzenli olarak takip edebileceğim, eleştirilerin ve yorumların bulunduğu bir yayın ihtiyacı yaşadım. Bugün Türkiye’de hemen hemen her alanda, alanların kendilerine özgü dergileri vardır. İş dünyasında çoktur özellikle bu dergiler. Ancak ne yazık ki bizimki gibi ülkelerde sanat adına ciddi boşluklar yaşandığı için bu alanda çıkan çok az sayıda yayın vardı. Onların birçoğu da sıkıntılıydı, kendi hallerindeydi. Bu nedenle, düzenli, kuramsal bilgilerin yanında, tiyatro eleştirilerinin yer aldığı, sanat adına haber veren bir derginin olmasını istediğim için çıktı Sahne dergisi ortaya. Herkes önceleri bu dergi birkaç hafta yayımlanır sonra kapanır diyordu ama öyle olmadı. 7 yıldır yayın hayatına devam ediyor dergi... Üstelik son zamanlarda hedef kitlesi arttı, Türkiye’nin hemen her yerinde bulunabilir hale geldi... I Kesinlikle. Eylülekim sayımızla 40. M sayımızı çıkarmış olacağız. İki ayda bir yayımlıyoruz. Tiyatro alanında görev yapan öğretim üyeleri de dergimize destek veriyor. Prof. Dr. Sevda Şener, Prof. Dr. Ayşegül Yüksel gibi... Biz bu dergiyi çıkarmadan önce onların önerilerini dinledik. Bugüne değin de tiyatro ve operabale eserlerinin düzeyli eleştirilerini, bilimsel dilden uzaklaşmadan, gündemi de takip ederek yayımlamaya çalıştık. Bir taraftan da özel tartışma köşeleri oluşturduk dergide. “Boş Koltuklar” ve “Sarı Sayifeler” gibi... “Boş Koltuklar” köşesinde, hiç tiyatro oyunu izlemediğini düşündüğümüz kitlelerle, gecekonduda yaşayan yurttaşlarla, itfaiyecilerle, nöbete giden hastabakıcılarla söyleşiler yaptık. “Sarı Sayifeler” köşemizde de oyunlara ilişkin kimsenin arşivinde olmayan, unutulmaya yüz tutmuş, siyahbeyaz fotoğrafları yayımladık. Böylelikle bugünlere geldik, okuyucu kitlemiz arttı. Tüm Türkiye’deki kitapçılarda dergimiz bulunabiliyor ve sahne sanatları alanında “bir başvuru niteliği” taşır hale geldi. Artık 96 sayfayız ve kuşe kağıda basılı olarak çıkıyoruz. Ayrıca bütün sayılarımız Harvard Üniversitesi’ne gidiyor. Onlar da derginin Türkiye’deki sanat alanını takip etmede bir “başvuru niteliği” taşıdığı görüşünde. TÜBİTAK’ın araştırmasına da konu olmuştu Sahne dergisi... Bu yıl da Sanat Kurumu tarafından “Jüri Özel Ödülü”ne değer görüldü... I TÜBİTAK’ın 20052010 yılları arasındaki kültür sanat yayıncılığı ile ilgili yaptığı bir araştırma vardı. Ona konu olduk. Bu anlamda akademisyenlerin, özellikle güzel sanatlar fakültesi olan üniversitelerdeki öğretim üyelerinin takip ettiği bir dergi olduğumuzu da kanıtladık. Bu yıl ayrıca Sanat Kurumu tarafından “Jüri Özel Ödülü”ne değer görüldük. Çok onur duyduk böyle bir ödül almaktan çünkü tiyatro alanında uzman kişilerin verdiği bir ödül bu. Çok prestijli. Derginin merkezi Ankara. İstanbul ve İzmir’de de temsilciliğimiz var. Yayın ve Danışma Kurulumuz Prof. Dr. Sevda Şener, Prof. Dr. Ayşegül Yüksel, Prof. Dr. Özdemir Nutku, Prof. Dr. Tülin Sağlam, Doç. Dr. Güzin Yamaner, Dr. Süreyya Karacabey ve Dr. Bediz Güçbilmez’den oluşuyor. Dergide salt tiyatro ile ilgili yazılar yayımlanmıyor... I Öncelikle biz bir tiyatro dergisi olarak kurulduk. Ancak sahne sanatları ile ilgili de yazılar yazmaya karar verdik. DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen ile görüştük. Tiyatro dergisinin böylece tiyatro opera ve bale dergisi olmasına karar verdik. 1.5 yıldır bu şekilde yayın hayatımıza devam ediyoruz. Bu anlamda da tekiz. Tirajınız nasıl? I Başlangıçta böyle değildi. Dağıtım ‘Bizim işimiz sahne sanatları’ sorunu yaşıyorduk. Biliyorsunuz, bir dergi veya gazete ne kadar iyi dağıtılırsa, hedef kitlesine o kadar kolay ulaşır. Önceleri ekonomik gücümüz bu boyutta değildi. Son iki yıldır sorunlarımızı aştık. 2 bin adet basılıyor dergi. Son sayınızda DT ile DOB’deki yasa tartışmalarını da gündeme getirdiniz... I Elbette. Çünkü bizim işimiz sahne sanatları. O yüzden de Türk tiyatrosunda ve operabale yaşantısında ne tür sorunlar başgösteriyor ise bu sorunları dile getirmek gerekli diye düşünüyoruz. Bu nedenle DT ile DOB’deki yasa tartışmalarını kaleme aldık. Bu alandaki sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini okuyularımızla paylaşıyoruz. Yeni sayımızda Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Genel Başkanı Tamer Levent’in görüşlerine yer verdik. Sonraki sayılarımızda da başka meslek örgütlerinin görüşlerini sunacağız. Ancak ne yazık ki sanat camiası beklendiği gibi örgütlü değil. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle