Katalog

26 Kasım 2010 Cuma 334 05 Başarısını hırsına ve çok çalışmasına bağlıyor Halıtezgâhından NKARA Hasibe Erkoç, Türkiye’nin ilk kadın boks şampiyonu. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de 2006 yılında düzenlenen Dünya Bayanlar Boks Şampiyonası’nda 50 kilogram yarışlarında şampiyon olan Erkoç, finalde Çinli rakibi Li Siyuan’a attığı son yumrukla Türk spor tarihine geçti. Erkoç, aldığı birincilikleri dünya şampiyonluğuyla taçlandırırken, başarısının mimarının babası olduğunu söylüyor. şampiyonluk kürsüsüne A SEVİL ARINAN duk. Bu yardımlarımın ardından babam boksa başladığım dönem bana destek oldu. Boks antrenmanlarına mutluluk içinde gidiyordum. Öyle ki okuldan geldiğim zaman çantamı bir kenara atar, hemen spor salonuna koşardım. Bu tempoyu bozmadan her gün çalıştım, çabaladım” ‘Destekalmadanşampiyonoldum’ Kariyerine sayısız Türkiye şampiyonlukları sığrıdan Erkoç, yaşamında hiç yenilmemiş. Dünya Bayanlar Boks Şampiyonası’nda madalya getiren süreci ise şöyle anlatıyor Erkoç:“Bilimsel çalışmaya çok önem veririm ve 2006 yılında şampiyon olmamda son derece etkili oldu. Çünkü spora başladığım dönemde benim gibilere ayrı olanaklar sunulmadı. Zaten Türkiye’de amatörlerin aldığı şampiyonluklar tamamen kişisel başarılardır. Ben bugün Türkiye’nin ilk kadın boks şampiyonuyum ve bunun tek sebebi benim hırslı yapımdır. Hatta o dönem yaşadığım sakatlıkta kulübüm bile yanımda olmadı. Kendi olanaklarımla tedavimi yaptırdım. Ne okuldan, ne de kulübümden... Yani ben kimseden destek görmedim.” ‘Türkler yapamaz dediler’ Erkoç halen öğretmenlik yapıyor, deneyimlerini öğrencilerine aktarıyor. Onlara yaşamlarında spora yer vermelerini öğütleyen Erkoç, öğrencilerini, anılarını anlatarak motive ediyor. Erkoç, deneyimlerini şöyle paylaşıyor:“Yurtdışı maçlarında yaşadıklarım beni çok etkilerdi. Uluslararası karşılaşmalarda rakip ülke sporcularından ‘Türkler yapamaz. Türkler başarısız’ sözlerini duyardım. O dönemler kadın boksunda Türkiye’nin adı pek geçmiyordu. Ama ben Halı dokuyan eller boks eldiveni giydi İlköğretim dönemlerinde spor salonunun yanında babasına yardım etmek için halı dokuduğunu söyleyen Erkoç, o yılları şimdi gülümseyerek anlatıyor: “Babamın bir dönem işi yoktu. Geçinmek için evde halı dokuyor şunun farkındaydım: Rakip takımların sporcuları iyi taktik yapamıyordu. Yaşadıklarım daha da hırslanmama neden oldu. Biliyordum ki Türkiye’yi bir gün kürsünün en üstüne çıkartacaktım. Ve başardım. Bir insan başaracağına inanırsa altından kalkamayacağı şey yoktur.” ‘Kadınlar mutlaka ‘Büyük hedeflerim var’ Türkiye’de boksa “erkek sporu” gibi bakıldığını, kadınları uzak durduğunu kaydeden Erkoç, Avrupa’da bu spora profesyonelce yaklaşıldığını söylüyor. Türkiye’de özellikle varoşlarda yaşayanların boksa yöneldiğini anlatan Erkoç, “Aktepe’de spor salonum var ve 1214 yaş arasında 5 sporcu yetiştiriyorum. Aslında antrenörlüğe daha önce başlamak istemiştim fakat zorunlu hizmetim vardı. Şu an her şey daha iyi. Sporcularımla ilgili büyük hedeflerim var. Onların Olimpiyat’larda başarılı olmalarını istiyorum” diye konuşuyor. spor yapsın’ Erkoç, Türkiye’de kadınları n spordan uzak durduğunu , bunun olumsuzlukları ber aberinde getirdiğini söylüyor. “Erkeklerden çok kadınlar spor yapsın” diyen Erkoç, şu uyarılarda bulunuyor: “Spor yapan kadının kendine olan güveni artar. Fiziki anlamda daya nıklılığı arttığı gibi sorun larla nasıl baş edebileceğ ini öğrenir. Türkiye’de ka dına yönelik şiddetin an a kaynağı eğitim sistemi. Eğ itim şiddeti törpüleyebilir , onun için herkes spor yapmalı.”