23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 266/7 Ağustos 2009 ‘3aydırmaaşalamıyoruz’ kAfesiNDe çalışan kapasitesinin 89 kişiden 4 kişiye düştüğüne dikkat çeken Hüseyin Yıldırım, “Yüzde 50’lik bir iş kaybımız var. Ciroya baktığımızda yüzde 70 kayıp var. Faturalarımız var, ödeyemiyoruz. Üç aydır maaş alamıyoruz. Gittiği yere kadar katlanacağız” dedi. Atakule’nin nasıl canlanacağı konusunda ise Yıldırım, “Kiralarda indirim olduğu taktirde, biraz da gözle görülür bir tadilat olduğu zaman burası merak uyandıracaktır. Atakule kesinlikle canlanacaktır; çünkü burası bir simge” görüşünü dile getirdi. ‘Hergünkötüyegidiyor’ AtAkule Ataontower Sinemaları İşletme Müdürü Derya Beyaz da Atakule’deki kapalı dükkânların işlerini çok fazla etkilediğini belirterek şöyle konuştu: “Sinemaya gelenler diğer ihtiyaçlarını da karşılamak istiyorlar. Dükkânların kapanması sinemaya gelen kişi sayısını düşürdü. Kiralar çok yüksek. Kiracılar dayanmıyor. Biz bir kişi bile olsa oynatıyoruz. Hafta sonu biraz daha iyi oluyor. Ancak hafta sonu önceden yer bulamazlardı müşteriler. Şimdi gayet rahat yer bulabiliyorlar. Seneler geçtikçe daha kötüye gidiyor. Çarşıda da geçen yıla göre yarı yarıya dükkân sayısı azaldı. Yeni kiracı da gelmiyor tabii.” ‘Ankara manzarası daha aktif kullanılabilir’ geldiğini belirten Şehir Plancısı Turgay Günal, dükkânların kapalı olmasının hiç hoşuna gitmediğini söyledi. “Burada bir işletme problemi var” diyen Günal, “Aslında burası mimari olarak güzel. Atakule 1989’da açılmıştı. Ankara’nın ilk AVM’si sayılır. Bir tadilat ihtiyacı olabilir. Bir işletme problemi var. Kiraların yüksek olduğu söyleniyor diğer AVM’lere göre. Burada bir yenileşme projesi AtAkule’ye sık sık yapılabilir. Bazı düzenlemelerle daha iyi markalar getirilebilir, burası daha iyi işletilebilir. 2001 krizinde dükkân kapanmaları oldu. Sinema açılınca biraz toparlanma oldu. Ama son yıllarda tekrar bu ekonomik krizle beraber gündeme gelen işletme sorunu aşılamadı. Tanıtıma ihtiyacı var. Kuzey tarafındaki Ankara manzarası daha aktif kullanılabilir. Dükkânlar büyütülebilir, birleştirilebilir” değerlendirmesini yaptı. Ayaşlılardevletkurumlarınıntaşınmasınatepkili Bölge Müdürlüğü ve bazı banka şubelerinin taşınmasının ardından şimdi de BAĞKUR İrtibat Bürosu kapandı. Ankara’nın saklı bahçesi olarak bilinen, dutu, domatesi, kirazı, tarihi evleri ve termal suyu ile ünlü Ayaş’ta, devlet birimlerinin büroları tek tek kapanmaya başladı. Son 56 yıl içerisinde Şeker Pancarı İrtibat Bürosu’nun yanı sıra DSİ Bölge Müdürlüğü ve bazı bankalar ilçedeki şubelerini kapattı. TEDAŞ Ayaş Şube Müdürlüğü şefliğe dönüşürken Toprak Mahsulleri Ofisi şubesi de kapandı. Ayaş Devlet Hastanesi de Sincan Devlet Hastanesi’ne bağlandı. Son olarak BAĞKUR İl Müdürlüğü’nün Ayaş’ta bulunan irtibat bürosu kapandı. Konuyla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ankara İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Ankara İl Müdürlüğü’ne bağlı Ayaş İrtibat Bürosu olarak hizmet görmekte iken İl Mü ANkARA (Cumhuriyet Bürosu) AyAş ilçesinde Şeker Pancarı Bürosu, DSİ dürlüğümüze devredilen birimimizdeki iş ve işlemlerin; yönetim kurulumuzun anılan kararları doğrultusunda Beypazarı ilçesinde açılan Beypazarı Sosyal Güvenlik Merkezi’ne devredilmesine karar verilmiştir” denildi. BAĞKUR Ayaş İrtibat Bürosu alınan bu karar nedeniyle 15 Temmuz’da kapandı. Ayaşlılar ise, son olarak BAĞKUR Ayaş İrtibat Bürosu’nun da kapanmasına tepki gösteriyor. “Bizlere sahip çıkan yok mu? Ayaş üvey evlat mı?” diyerek tepkilerini dile getiren Ayaşlı yurttaşlar, “Hükümet elimizde ne var ne yok almaya çalışıyor. İktidar partisinin temsilcileri makam sevdasından Ayaş’ı unutuyor, Ayaş’a sahip çıkmıyorlar. Esnafımız ve köylülerimiz BağKur işlemleri için şimdi Beypazarı’na gitmek zorunda kalacaklar” diye konuştu. Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç da, “Buradaki kurumların neredeyse tamamı gitti. Devlet hastanesi bile Sincan Devlet Hastanesi’ne bağlandı” dedi. Başkaraağaç, bu uygulamanın devletin küçültme politikalarından biri olduğunu vurgulayarak bunun “yanlış” olduğunu kaydetti. Başkaraağaç, kapanan kurumların Ayaş’ın küçülmesine neden olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “5216 sayılı yasayla Ayaş Belediyesi, Anakent Belediyesi sınırlarına dahil edildi. İller Bankası gelirlerimize de el kondu. Devletin küçültme politikalarından biri gibi geliyor bana. Son birkaç yıldır kurumlarımız elimizden alınıyor. Bu konuda hem ben hem de Ayaş halkı tepkili. Yerel yönetici olarak da elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Devlet politikalarının yanlış olduğu ortadadır.” 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle