Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 264/24 Temmuz 2009 Ankara AMATEM’in 5. kuruluş yıldönümünde, Klinik Şefi Doç. Dr. Nesrin Dilbaz sorularımızı yanıtladı ‘Uyuşturucuylamücadelede koordinasyoneksikliğivar’ ‘Ailelerbilinçlendirilmeli’ Madde bağımlıları ve aileleri için ne tür çalışmalar yapılabilir ? I Bağımlılar, toplumda suçlu ve zayıf karakterli gibi düşünüldüğü müddetçe onlara haksızlık yapmaya devam etmiş olacağız. Bağımlılık üç şeye neden oluyor. Psikolojik durumu bozuyor. Sosyal durumu etkiliyor. Bir de genel sağlık problemleri oluşturuyor. Önce bu konuda halkı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Sigara kullanan anne babanın, çocuğuna sigaranın zararlarını anlatması mümkün değil. Biz, genci burada tedaviye alıyoruz. Gencin babası maddeden hapishanede yatıyor. Bunlara “2. jenerasyon” diyoruz. Yani, ailede sağlıklı modellerin oluşturulması ve çocuklarla sağlıklı iletişim kurulması için ailelerin de bilinçlendirilmesi gerekiyor. nkara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) Direktörü Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, Türkiye’de madde bağımlılığıyla ilgili mücadelenin çok boyutlu bir sorun olduğunu belirtti. Dilbaz, “Bağımlılık kişisel bir sorun değil, halk sağlığını da tehdit eden toplumsal bir sorundur” dedi. Alkol ve madde bağımlılığında her kurumun üzerine düşen görevi yerine getirdiğini ama kurumlar arası “kordinasyon eksikliği” olduğunu vurgulayan Dilbaz, “Tüm bunların tek elden götürülebileceği bir sisteme ihtiyacımız var” diye konuştu. Bütün kurumları doğrudan denetleyebilecek bir müşavirlikle mücadalenin başarıya ulaşacağını söyleyen Dilbaz, “Biz bunu başaramazsak ortaya istediğimiz anlamda bir ürün çıkmıyor ve çıkmaz da. Bunun bir an önce gündeme gelmesini istiyoruz” görüşünü dile getirdi. Nesrin Dilbaz’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: AMATEM’in kuruluş öyküsü hakkında kısaca bilgi verir misiniz? I AMATEM ilk olarak, İstanbul Bakırköy Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi’nde kuruldu. Ankara AMATEM ise 2004 yılında ilk kez bir ruh sağlığı hastanesi dışında, genel eğitim hastanesinin bir parçası olarak inşa edildi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ankara sokaklarında uhu kullanan çocukların olduğunu, bununla ilgili bir proje hazırlamamızı istedi ve bize 1 yıl süre verdi. Ankara Valiliği de, Bentderesi’nde 6 katlı bir bina kiraladı. O zamanki adı, Çocuk Eğitim ve Tedavi Eğitim Merkezi (ÇETEM) olan hastanede, özellikle madde kullanan sokak çocuklarına yönelik bir hizmet başlattık. Sorun büyüdükçe, kurum yetersiz kalmaya başladı. Bu konuda, dönemin Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin onayıyla, Yenimahalle Belediyesi A ? Ali ÖZTÜRK yeni bir merkez kurabileceğimiz yer imkânı sağladı. Böylece merkez, 49 yıllığına bakanlığın ve valiliğin ortak imzasıyla Ankara Numune Hastanesi 2. Psikiyatri bölümüne devredilmiş oldu. Bu 5 yıllık süreçte hangi gelişmeler yaşandı ? I Yatak sayımız belli olduğu için yatan hasta sayısında fazla değişiklik olmuyor. Hastanemizde, bir yılda yatarak tedavi gören hasta sayısı 650 ile 700 arasında değişiyor. Ama, önemli bir nokta var ki, hastane açıldığından bu yana ayakta tedavi görmek için başvuran hasta sayısı, her yıl bir öncekini neredeyse ikiye katlıyor. Örneğin, 2006’da 6756 hasta, 2007’de ise 9000 hasta başvurdu. Her geçen yıl yüzde elli hasta artışı oluyor. Bu durumu iki şekilde yorumlayabiliriz: Madde bağımlıları mı artıyor? Yoksa insanlarımız bunun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu fark edip AMATEM’e mi geliyor? Aslında iki seçeneğin de doğruluk payı var. Bir genç neden uyuşturucu bağımlısı olur? I Genellikle 18 yaşından küçük gençler maddeye başlıyor. Tedavinin çok zor olması ve ekonomik güçlüklerden dolayı başarı yüzdemiz düşük. Öyle olunca da hastalığı, başlamadan önlemeye çalışıyoruz. Gençlerin maddeye başlamasının çok sebebi var. Ama bu sebeplerin en önemlileri arkadaş ve merak faktörleridir. Gençler yeni elbiseleri, müzikleri merak ediyor. Bu merak unsurlarının içinde madde de olabiliyor. Ama en önemli sebep arkadaş baskısı. Eğer genç, bir arkadaş grubuna dahil olabilmek, yalnız kalmamak, başkaları tarafından aranmak ve sevilmek istiyorsa, bazı şeylere “hayır” demeyerek maddenin içine giriyor. Uyuşturucu kolay bulunuyor mu? I Evet, kolay ulaşılabilirlik de hayli önemli bir nokta. Ucuz olması, daha kolay bulunabilmesi ve gençlere özel yerlerde pazarlanması bağımlılık nedenlerinden. ‘Başarıoranımızyüzde60civarında’ Tedavide uygulanan yöntemler nelerdir? Tedavileri yeterli buluyor musunuz? I Tedavi dediğimizde herkesin zihninde, üst solunum yolları enfeksiyonu gibi bir izlenim uyanıyor. Alkol ya da madde bağımlılığı böyle bir şey değil. Aynı tansiyon ve şeker hastalığı gibi bir yapısı var. Tedavi etmek, hastalığı ortadan kaldırmak demek değildir. Sadece hastalığı iyileştirmeye çalışmaktır. Yani, hasta tümüyle iyileşmiyor ama hastalık ve belirtileri tedavi ediliyor. Neredeyse ömür boyu korunmak ve maddeden uzak durmak gerekiyor. Tedavinin başarısını birer ya da ikişer yıl aralıklarla maddeden arınmış “temiz kalma” oranıyla ölçüyoruz. Örneğin, ilk tedavi gördüğü andan itibaren bir yıl süreyle temiz kalan hastalarımızın oranı yüzde 60 civarında. Bu birçok merkez için de iyi bir orandır. Uyuşturucuya istemin azaltılması ve halk sağlığı açısından uyuşturucu kullanımının engellenmesi için hangi önlemler alınmalıdır? I Bütün dünyada bu anlamda, bazı çalışmalar var. Ama çok net bir şey var ki, yasal maddeler, yasadışı maddeler için bir geçiş aşamasıdır. Yani alkol ve sigara bir sonraki maddeler için “kapı” oluştuluyor. “Dumansız havana sahip çık” sloganıyla bir çalışma başladı. Bu önemli bir gelişmedir. 2