23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İşgal, Hüzün, Hazırlık Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya Tel: 442 30 50 6 AY Alev COŞKUN CUMA PARASIZ EKİ Demirel’inobjektifindenAnadolu Fotoğraf sanatçısı İbrahim Demirel’in, “Anadolu’dan Canlar Pazarı”, “Tek Ağaç”, “Toprak Ana” ve “Anadoluyum Ben” isimli kitapları çıktı. otoğraf sanatçısı İbrahim Demirel’in, değişik zamanlarda çektiği fotoğraflarından oluşan ve her biri Anadolu’yu, Anadolu insanını konu edinen “Anadolu’dan Canlar Pazarı”, “Tek Ağaç: Yalnız Ama Özgür”, “Toprak Ana” ve “Anadoluyum Ben” isimli kitapları set halinde, Heraeus Electro Nite A.Ş tarafından yayımlandı. Demirel, bu kitaplarda, fotoğrafları eşliğinde yurttaşları Anadolu’ya yolculuğa çıkarıyor. Fotoğraf sanatında 40 yılı geride bıraktı fotoğraf sanatçısı İbrahim Demirel. Bu 40 yıl boyunca, Anadolu’yu karış karış dolaştı ve gördüklerini objektifine yansıttı. Yurtiçinde ve yurtdışında sayısız sergiler açtı. Demirel, sanattaki 40 yıllık birikimini 4 kitapla yurttaşlarla buluşturuyor şimdi. Sanatçının daha önce “Islak Aynadan” ve “Doku ve Ritim” kitaplarını yayımlayan Heraeus Electro Nite A.Ş, şimdi de her biri Anadolu’yu, Anadolu insanını konu edinen “Anadolu’dan Canlar Pazarı”, “Tek Ağaç: Yalnız Ama Özgür”, “Toprak Ana” ve “Anadoluyum Ben” isimli kitapları set halinde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. “Toprak Ana” isimli kitapta, kadınların emekleri, üretimi fotoğraflara konu oluyor. “Anadolu’daki Canlar Pazarı” isimli kitap da Ulus civarındaki işçilerin yaşamı anlatılıyor. Sanatçının “Anadoluyum Ben” isimli kitabı, sanatseverleri Anadolu’nun bilinmeyen, bugüne dek duyulmayan köşelerine geziye çıkarıyor. “Tek Ağaç: Yalnız Ama Özgür” isimli kitap da Anadolu’da yalnız ve özgür şekilde yaşayan ağaçları fotoğraflıyor. Demirel, “Anadoluyum Ben” isimli kitabını şu sözlerle anlatıyor: “Binlerce yıldır çeşitli medeniyetlere, kültürlere ev sahipliği yapan Anadolu, tarihi dokusuyla, coğrafyasıyla, özellikle insanıyla pek çok sanatçı için bitmez, tükenmez bir hazine olmuştur. Bu hazine ki; gün gelmiş Nazım Hikmet’in, Ahmed Arif’in dizelerinde hayat bulmuş, gün gelmiş Yaşar Kemal’in ‘İnce Mehmed’i olmuş, kimi zaman da Nuri İyem’in, Neşet Günal’ın toblolarındaki figürleri oluşturmuştur. Aldığım sanat eğitiminin ardından, Anadolu destanını fotoğraflarla da yazmanın bir görev olduğunu düşünerek, bu toprakların her köşesini karış karış dolaştım. Anadolu’nun bir parçası olmamın yardımıyla, insanlarla yakınlık kurmakta, fotoğraflarını çekmekte hiç zorlanmadım. Objektifime baktıklarında, yaşadıklarını ufak bir gülümseyişle gizlemeye çalışırken, aslında yıllar sonrasına da taşınacak ‘Anadoluyum Ben’ belgeselinin figürleri olacaklarını bilmiyorlardı. Objektifime gülümseyerek bakan hepsine, Ahmed Arif’in dizeleriyle sesleniyo F ? Selda GÜNEYSU rum: ‘Gözlerinden, gözlerinden öperim/Bir umudum sende/Anlıyor musun?” Demirel, kadınların Anadolu için önemine de dikkat çekiyor. Binlerce yıllık Anadolu topraklarında kadınların emeklerinin nasıl yeşerdiğini dile getiriyor. Demirel, “Toprak Ana” isimli kitabı için de şu sözleri sarf ediyor: “Toprak deyince aklıma, önce ‘kadın’ gelir benim. ‘Ana’ gelir. O nedenledir ki; ‘Toprak Ana’ olmuştur bu kitabın adı. Ne yazıyla, ne şiirle ne de fotoğrafla, anlat anlat bitmez toprak anaların öyküsü. Bu toprak anaları en çok annemden, anneannemden tanırım; bilge ve vericidir onlar; toprak gibi... Anadolu’da kadın olmanın ağırlığını omuzlarında taşıyarak, sorgusuz, sualsiz geçip giderken ömürleri, bazen de böyle siyahbeyaz bir sanatsal ihtişam yaratıverirler habersiz. Toprak anaların hep anlatacakları vardır bize; söylemek isteyip de söyleyemedikleri. Ah bir de dinleyen olsa! Söyleyemediklerini bakışlarıyla anlatırlar bilmeden. İşte bu bakışların peşinden koşarım hep; başka yüreklere de taşınsın diye... Küçücük bir köye sığdırdıkları kocaman yaşam öykülerini bir kare fotoğraftaki tek bir bakışla anlatıverir bize. Çaresizliğin, acının, karederin şiirini de şüphesiz bu bakışlar yazdırmıştı Nazım Hikmet’e: ‘Sanki hiç yaşamamış gibi ölen/Ve soframızdaki yeri/Öküzümüzden sonra gelen...” ’ .. r. ü g z Ö a m A ız ln a Y : ç a ğ A ‘Tek Demirel, “Anadolu’daki Canlar Pazarı” isimli kitabında, “1968 yılından bu yana objektifini Anadolu’ya ve insana çevirdiğini”, bu fotoğrafların da Anadolu insanının yazgısını anlattığını vurguluyor. Demirel bu kitabı, “Yaptığım yolculukların kaydını fotoğraflarla tutan bir gezgin olarak, fotoğraf çekmeye başladığım 1968 yılından beri objektifimi Anadolu insanına çevirdim. Anadolu’nun kara yazgılı yoksul insanları objektifime bakarken kimsenin pek de ilgilenmediği yaşam öykülerini anlatır bana sessizce... Ben de onların bu fotoğraflarını, fakirliğin, siyahtan beyaza uzanan tüm grilikleri ile büyük kentlerde yıllarca taşıdım durdum” sözleriyle anlatıyor. Demirel, “Tek Ağaç: Yalnız Ama Özgür” isimli kitabında yer alan fotoğrafların, dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet’in, “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/Ve bir orman gibi kardeşcesine” dizeleriyle özdeşleştiğini düşünüyor. Demirel yakında raflarda yerini alacak bu kitabında, sanatseverlere Julio Cortâzar’ın şu dizeleriyle sesleniyor: “Tüm kalıcı öyküler içinde/Dev gibi bir ağacın/Uyumakta olduğu/Bir tohum gibidirler/Bu ağaç, bizim içimizde büyür/Ve gölgesi belleğimize düşer.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle