23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 236/9 Ocak 2009 ÖNCE SAĞLIK Dr.LeventŞükrüAKGÜNGÖR ÇocukSağlığıveHastalıklarıUzmanı email: lakgungor@mesa.com.tr M EyvahKışGeldi! eteorolojiden aldığımız bilgilere göre yurdumuz yarından itibaren Balkanlar’dan gelen soğuk ve yağışlı bir havanın etkisine girecektir.” Bu ve benzer haberleri sonbaharla birlikte sık sık radyo, televizyon ve diğer basın organlarından duyar, izleriz. Bu haberler; denizlerdeki balıkçıları, dağlardaki turizmcileri ve ulaşım sektörü çalışanlarını farklı; kreş, anaokulu ve ilköğretim çağında çocukları olan annebabaları ise daha farklı ilgilendirir. Isının düşmesiyle havada dolaşan bazı mikroorganizmaların virülansı, yani hastalık yapma gücü artmaya başlar. Bu mikroorganizmalar, savunma ve solunum sistemi henüz tam gelişmemiş küçük çocuklarda hastalanmaya sebep olur. Bir erişkin yılda 23 kez Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu (ÜSYE) geçirirken; çocuklar, yaşamlarının ilk 10 yılı süresince her sene ortalama 3 ila 8 kez solunum yolu enfeksiyonu geçirir. Bu yaş grubundaki doktora başvurma oranının yüzde 70’i de solunum yolu enfeksiyonundan kaynaklanır. Zaman zaman ağır seyreden hastalıklar sırasında, çalışan anne ve babanın çocuklarının yanında kalma gereksinimi, birden fazla ilaç kullanımı, okul atmosferinden ve derslerden uzak kalmak, ekonomik ve sosyal kayıpları artırır. İşte bu ve benzer nedenlerle kreş, anaokulu ve ilköğretim çağında çocukları olan anne ve babalar için hava şartları bir başka anlam taşır. ‘Genellikle damlacık yoluyla bulaşır’ Solunum yolu hastalıklarında bulaşma genellikle damlacık yoluyla (aksırık, öksürük) veya enfekte sekresyonla doğrudan temas yoluyla (el sıkışmak veya oyun oynayan çocukların el temasıyla) olur. Damlacık yoluyla bulaşmalar hacim olarak küçük ve hava akımı az olan yerlerde; örneğin, kreş, okul, ulaşım ve servis araçlarında, asansör, sinema ve tiyatrolarda daha kolay olur. Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları sırasında burun akıntısı ve tıkanıklık, ateş (hafifortaağır), geniz yanması, boğaz ağrısı, halsizlik ve kuru öksürük yakınma nedenlerinden bir veya birkaçı olabilir. Küçük bebeklerin hastalığa yakalanma ihtimali daha düşük olmakla beraber, koruyucu önlemleri çok dikkate almayan abi ve ablalardan bulaşmalar, bebeklerin yaşam kalitelerini olumsuz etkiler. Yetişkinlerin burun deliklerinin çapı 15 mm. olup nezle veya diğer solunum yolu enfeksiyonlarında meydana gelecek ödemle burundan geçen hava yüzde 25 azalır. Oysa ki bebeklerin burun deliklerinin çapı 5 mm. olup meydana gelen ödemle geçen hava yüzde 50 azalır. Ayrıca yeni doğan bebeklerin ve süt ço cuklarının burun deliklerinin çapı sadece burun solunumu yaptıkları için, gelişen bu hastalık durumlarından sonra uyku ve beslenmelerinde sıkıntıya sebep olur. Çocuklarda hastalığa bağlı yakınmamızın yatışmasından sonra ilave başka şikâyetler çıkabilir. Bunlar en çok sinüzit, orta kulak iltihabı ve alt solunum yapılarında bronşit ve zatürreye bağlı olanlardır. İki günden fazla soğuk algınlığı belirtileri süren hastalığın bilgisayarlı tomografi ile yapılan taramalarında, yüzde 87 hızında sinüzit saptanmıştır. Alerjik nezle, anatomik yapı bozuklukları, burun tıkanıklığı ve diş hastalıkları sinüzit gelişimini hızlandırır. Orta kulak iltihabı çoğunlukla solunum sisteminin viral kökenli akut enfeksiyonundan sonra gelişir. Çocukların yüzde 75 ila yüzde 85’i hayatlarının ilk üç yılında orta kulak iltihabı geçirir. Bunların en az yüzde 30’unda bu tablo 3 kez tekrarlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde 10 yaşından küçük çocuklara verilen antibiyotiklerin yüzde 42’si orta kulak iltihabı içindir. Akut bronşit ve zatürrelerin çoğu viral bir üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında veya sonrasında gelişir. Solunum Yolu Enfeksiyonları antibiyotik kullanımına yol açan büyük bir etkendir. İlaç endüstrisinde yapılan araştırmalar bütün antibiyotik reçetelerinin üçte ikisinin Solunum Yolu Enfeksiyonları için yazıldığını göstermektedir. Alt solunum yolları enfeksiyonları, enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerin dünyada en sık rastlanan nedenlerindendir. Antibiyotik uygulamasının ölümleri azaltması gibi iyi yönleri olmakla beraber yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımının, direnç gelişimine neden olabileceği de unutulmamalıdır. Hastalığa karşı savunma gücünü artırmak arzu edilmekle beraber bu gücü gerçekleştirebilmek zordur. Bakteriel ve bitkisel kökenli immünostimülanların klinik yönden etkileri kanıtlanamamıştır. Sonuç olarak sosyal ve ekonomik neticeleri oldukça ağır olan solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için mümkün olduğu sürece sağlam çocuklar ile solunum sistemi enfeksiyonu olan çocukların arasındaki temas önlenmelidir. Muntazam şekilde ellerin yıkanması ve maske kullanımı patojenlerin bulaşmasını azaltabilir. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle