Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 239/30 Ocak 2009 ANKARA’DA CAZ 19. ve 20. Yüzyılda Caz ? Güneş BAYRAK Ankara Caz Derneği / Asistan eçen haftaki yazımda, cazın tarihinin 24 bin yıl öncesine dayandığından bahsetmiştim. Bu hafta ise cazın bilinen tarihine değinmek istiyorum. Cazın gelişiminde toplumun yapısının önemli olduğunu söyleyebiliriz. Cazın doğuşunun hangi koşullarda şekillendiğini daha iyi görebilmek için dönemin siyasi olarak ne durumda olduğunu da bilmemiz, o dönemi daha iyi anlamamızı sağlar. Şimdi 1866 ve 1916 yıllarında cazın nasıl oluştuğuna bakalım: GOSPEL, BLUES VE RAGTIME (1866 – 1916) Güney eyaletlerinde savaştan sonra büyük plantasyonlar parçalandığından kuzeyli siyaset adamlarının vaat ettikleri yeniden paylaştırma işi (her köleye 40 dönüm arazi ve bir katır) gerçekleşmedi. Zenciler küçük işletmelerde beyazların hizmetinde çiftlik kiracıları oldular. Bu işletmeler de kısa sü G rede, pamuğa musallat olan bitlerle (Boll wewil, güney ağıtlarının ve Blues’un gözde konusu) tahrip oldu. Zenciler zor duruma düştüler. 1877’de federe birliklerin çekilmesi, alanı “Jim Crow” yasalarına bıraktı. 1896’da Yüce Divan’ın tanıdığı bu yasalar çok kesin bir ayrımcılık dayatır ve zencileri kazanmış oldukları bazı yurttaşlık haklarından mahrum bırakmıştır. 1866’da kurulan Ku Klux Klan gibi bazı gizli dernekler şiddet eylemlerini yoğunlaştırmış (1884 1900 arasında 2.500 linç olayı yaşanmıştır), birçok aile köylerden güney ve kuzey kentlerine doğru kaçmaya başlamıştır. Kuzeydeki beyazlar, zencilerle bir arada yaşamayı kabullenmemişlerdir. Aynı zamanda sendikacılıktan dışlanan bu yeni işgücünün rekabetine dayanamamışlardır. Köylerdeki linç olaylarından sonra 20. yüzyıl başında büyük kent ayaklanmaları başlamıştır. South Side (Chicago) ve Harlem (New York) gibi büyük gettolar ortaya çıkar. Yeniden yapılanma hareketinin desteğiyle ve Nashville Fisk University (1866) örnek alınarak kurulan zenci üniversitelerinde yeni elitler oluşmuştur. Ayrılık savaşlarından sonra ortaya çıkan ilk lider Booker T. Washington’dur. 20. Yüzyıl başlarında Harvard ve Berlin üniversitelerinde okuyan William Edward Burghard Washington’a karşı koyar ve Niagara Hareketi’ni başlatır. Bu hareketi 1909’da beyazların oluşturduğu bir grupla birleşerek NAACP’ı (National Association for the Advancement of Colored People) meydana getirir; bu örgüt adalet nezdinde girişimlerde bulunarak zencilerin haklarını savunur ve zenci sanatçıları destekler. 1911 yılında zenciler ve beyazlar National Urban League’i kurarlar; bu örgütün amacı iş dünyasındaki ayrımcılığa karşı mücadele etmek ve zencilerin kuzey kentlerine hücumunun yarattığı sorunları çözümlemeye çalışmaktır (Bergerot,2004:22). Nashville’de Fisk University’nin kurulmasıyla birlikte bir öğrenci topluluğu klasik şan ve negro spiritual repertuarı oluşturdu. Üniversite yararına birkaç konser veren bu koro başarılı olmuş ve turneleri Avrupa’ya kadar gitmiştir. Böylece, Fisk Jubilee Singers yeni bir tür yaratmıştır. Jubilee singers özellikle şanının esas olarak dört bölüme indirgenmesi olan Kuartet’in kökenini oluşturur. (Bergerot, 2004:24) AFSAD’DAN KARELER BLUES: Köleliğin kaldırılmasından sonra Amerikan zencileri bekledikleri koşulları bulamamışlar. İşletmeleri kendilerine emanet edilen küçük topraklarda toplu yıkımların bireysel ve mahrem bir ifadesini yansıtmışlardır. “Blues” sözcüğü aynı zamanda bir duygu, farklı şarkı türleri, şiirsel bir biçim ve müzikal bir biçim anlamına gelmektedir. Blues’un 19. yüzyıl sonunda Delta denen bölgelerde (Mississippi’nin kuzeybatısında Vicksburg ve Memphia arasında), Afrika gelenekleri ve Avrupa ağıtlarının bir araya gelmesi sonucunda doğmuştur. Blues bir yandan caz sahnelerinde biçim olarak etkisini sürdürürken, bir yandan da tür olarak popüler ve kırsal kökenlerine sadık kalmıştır. İlk kırsal blues kayıtları 1920’li yılların ikinci yarısına denk düşer ve çoğu 1900’den sonra doğmuş sanatçılar tarafından gerçekleştirilmiştir. RAGTIME: Ragtime 19. yüzyıl’ın sonlarında zenci piyanistlerin cakewalk piyanosunu uyarlamalarından doğmuştur. Rag “paçavra, yırtık pırtık giysi, bez parçası” anlamına gelir. Ragtime’in en ünlü bestecisi Scott Joplin’dir. Joplin 1868’de bir köle ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Çok sayıda senkop ve poliritmik etkiyle dolu olan ragtime, kimi zaman kuvvetli kimi zaman canlı ve hafiftir. (Bergerot, 2004) 10 Fotoğraf: Olcay ÖZÇELİK