02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ö NCE S AĞLIK Cumhuriyet Ankara 220 /19 Eylül 2008 30Yıl Sonra Alma Ata Deklarasyonu O ? Dr. Cem SUNGUR İç Hastalıkları Profesörü Nefrolog tuz yıl önce, soğuk savaşın ortasında, Dünya Sağlık Örgütü üyesi 134 ülkeden gelen sağlık uzmanları ve politikacılar, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin AlmaAta şehrinde 6 gün süren toplantıdan sonra, 12 Eylül 1978’de ünlü deklarasyonu yayınladı. Bu açıklama ile dünya üzerindeki bütün hükümetlere, sağlık ve gelişim alanında görev yapan tüm çalışanlara ve dünya toplumlarının bütün üyelerine insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi konusunda acil çağrıda bulunuluyordu. Bu amaçlara ulaşmak için bazı öncelikler ve stratejiler belirlenmişti. İlk maddede sağlığın tanımı yapılmıştı. Sağlık sadece bir hastalık veya sakatlığın olmaması anlamına gelmiyordu. Sağlık çok daha bütüncül bir şekilde ele alınmıştı: Tam bir fiziksel, psikolojik ve sosyal iyilik halinin olması durumunda sağlıklı bireylerden söz etmek olasıydı. Sağlık insanların temel haklarından biri olarak nitelendirilmişti. Mümkün olan en yüksek sağlık durumuna dünya genelinde ulaşılması önemli bir küresel hedef olarak belirlenmişti. Bu hedefe ulaşılması için sadece sağlık sektörünün değil, sosyal ve ekonomik birçok sektörün ortaklaşa çaba göstermesi gerektiği vurgulanmıştı. Bütün ülkeler için sorun Gelişmekte olan ve gelişmiş olan ülkelerin sağlık koşulları arasındaki çarpıcı farklılıkların yanı sıra, aynı ülkenin vatandaşlarının sağlık koşulları arasında benzer eşitsizliklerin olduğu belirtilmişti. Bu eşitsizliklerin politik, ekonomik ve sosyal açılardan kabul edilemez ve bütün ülkeler için önemli bir sorun olduğu belirtilmişti. Üçüncü maddede sosyal ve ekonomik gelişmenin sağlanması konusunda Yeni Uluslararası Ekonomik Düzene atıfta bulunulmuştu. Öte yandan sağlığın iyileştirilmesinin, sürdürülebilir gelişmenin ve ekonomik refahın önemli bir ön koşulu olduğu ve dünya barışının sağlanması açısından da önemli bir ön koşul olduğu ifade edilmişti. İnsanlara sağlık hizmetlerinin planlanması ve uygulamaya sokulması konusunda bireysel veya toplu olarak katkıda bulunma hakkı tanınmıştı. Hükümetler, vatandaşlarının sağlık koşullarının düzeltilmesi ve iyileştirilmesi konusunda sorumlu tutulmuştu. Söz konusu sağlık koşulları için de somut sosyal ve sağlık kriteleri geliştirilmişti. Hükümetlerin, uluslararası sağlık kuruluşlarının ve dünya kamuoyunun bu standartlara dünya çapında ulaşması için 2000 yılı hedef gösterilmişti. Sosyal eşitlik ruhunun yakalanması ve belirli nitelikteki sağlık hizmetlerine ulaşılması için, birinci basamak sağlık hizmetlerinin anahtar görevi göreceği öngörülmüştü. geliştirmeleri için görev çağrısında bulunulmuştu. Kapsamlı bir ulusal sağlık sistemi oluşturulması ve bunun için farklı sektörler arasında eşgüdüm sağlanması önerilmişti. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin dünya genelinde yapılandırılması konusunda uluslararası düzeyde işbirliği sağlanması için Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF çatılarının altında hareket edilmesi belirtilmişti. Deklarasyon hak ettiği ilgiyi görmüyor Kazakistan’ın AlmaAta şehri tarihi, müzeleri, efsaneleri ve masalları ile ülkemiz açısından çok özel bir yere sahip. Otuz yıl önce imzaladığımız AlmaAta Deklarasyonu ise hâlâ hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bu hafta deklarasyon, dünya basınında ve saygın tıp dergilerinde “herkese sağlık” ve “birinci basamak sağlık hizmetlerinin yeniden doğuşu” başlıkları ile ele alınmasına karşın, ulusal düzeyde 2000 yılı hedeflerini tutturup tutturmadığımız hiç sorgulanmadı. Yakın geçmişte yayınlanan bazı kitaplarda, ise ülkemizde “herkes için sağlık” kavramının 2020’li yıllara doğru ertelenen bir hedef olduğu anlatılıyor. Basında ve yayın organlarında, üzerinde daha çok durulan sağlık sorunları “hastalıklardan” ibaret. Hastalıklarla ilgili bilgilendirmeler ise, kimi zaman korkutuyor kimi zaman da sağlığı değil “sağlık hizmetlerini” geliştirmeyi amaçlıyor. Koruyucu sağlık hizmetleri ise, gelir düzeyi yüksek ve boş zamanı çok olan insanların bir lüksü gibi algılanıyor. Bu belgenin ülkemiz vatandaşlarına sağlık Hükümetlere çağrıda bulunulmuştu Deklarasyonun önemli bir bölümünde birinci basamak sağlık hizmetlerinin özellikleri, amaçları, uygulaması gereken yöntemler ve birinci basamakta görev yapacak insan gücünün eğitimi ve nitelikleri ayrıntıları ile ele alınmıştı. Daha sonra hükümetlere sağlık sistemlerinde gerekli değişiklikleri yapmaları ve birinci basamak sağlık hizmeti sistemini hizmetlerinin örgütlenmesi ve uygulamaya konulması konusunda önemli bir söz hakkı tanıdığı da nedense hiç kimse tarafından anımsanmıyor. Hepimizin sevdiği ve Kazakistan’daki halk edebiyatından köken alan Deli Dumrul destanında yaşam, ölüm, yaşlanma ve kronik sağlık sorunlarına değinilir. Deli Dumrul, kurumuş bir dere yatağının üzerindeki işlevsiz bir köprü üzerinden geçenlerden daha az, geçmeyenlerden ise zor kullanarak daha fazla para almaktadır. Aniden gelişen bir sağlık sorunu sonucu yaşamını yitirme noktasına gelince yakın çevresinden medet umar. Destanda sağlıklı ve uzun bir ömrün reçetesi olarak koşulsuz sevgi gösterilir. Otuz yıl önce Kazakistan’ın AlmaAta şehrinde yayınlanan deklarasyon da toplumların fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlık durumunun düzeltilmesi için ulusal düzeyde birinci basamak sağlık hizmetlerinin yeniden örgütlenmesi gerekliliğini açıklıyor. Bu amaca ulaşılması için doğrudan hükümetleri sorumlu tutarken, vatandaşları da temel haklarını elde etmek için planlama ve uygulaya sokma aşamalarında göreve çağırıyor. 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle