Katalog

EYLÜL ayının gelmesine karşın mevsim normallerinin 2 ile 4 derece üzerinde seyreden hava sıcaklıkları bunaltmaya devam ediyor. Ortalama 26 derece olan eylül ayı hava sıcaklığının 2829 derecelerde seyredeceği belirtiliyor. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, Türkiye genelinde mevsim normallerinin 2 ile 4 derece üzerinde yaşanan hava sıcaklıkları mevsim ortalamaları ve değerlerini de değiştiriyor. Ankara’nın ağustos ayı ortalaması 30 derece iken, bu yıl özellikle ağustosun ikinci yarısında hava sıcaklıkları 36 dereceye kadar ulaştı.Eylül ayıyla birlikte mevsim geçişinin de yaşanacağı Ankara’da sıcaklık değerlerinde 2 ile 3 derecelik bir düşüş yaşanmıştı. Fakat buna karşın değerlerin mevsim normallerine göre yüksek seyretmesi bekleniyor. Ankara’da 26 derece olan eylül ayı ortalamalarının, bu yıl 28 ya da 29 derece olacağı tahmin ediliyor. Bu yıl başkentte temmuz 32, ağustos 35 derece ortalamalarında yaşandı. Eylül de sıcak geçecek Cumhuriyet Ankara 219 /12 Eylül 2008 ? Mahmut LICALI EğitimSen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Culfa: ‘Okullareğitimehazırdeğil’ nkara’daki okullar yeni eğitim yılına, bina yetersizliği, kalabalık sınıflar, eksik araçgereç ve ikili eğitim sistemi gibi sorunlarla girdi. Bazı okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısının en az 45 olduğunu belirten EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Tuğrul Culfa,bunedenleöğretmenlerindersanlatmakta,öğrencilerindedinlemektezorlandıklarını vurguladı. Culfa, 20082009 eğitim ve öğretim yılı başlangıcını Cumhuriyet Ankara’ya değerlendirdi. Ankara’da toplam 1245 ilköğretim ve ortaöğretim kurumu bulunduğunu belirten Culfa, buralarda toplam 834 bin 271 öğrencinin eğitim gördüğünü, 40 bin 842 öğretmenin de görev yaptığını söyledi. Birçok okulun fiziki anlamda eğitime hazır olmadığının altını çizen Culfa, merkezdeki okulların bir çoğunda ikili eğitimöğretim sistemi uygulandığı A ? Alican ULUDAĞ Sıcağın nedeni Basra akımı Tüm yurt genelinde yaşanan bunaltıcı sıcakların nedeni olarak Basra hava akımı gösteriliyor. Basra hava akımı sisteminin en belirgin özelliği etkili olduğu bölgede yağışsız, kuru bir dönem geçmesi ile mevsim normallerinin üzerinde hava sıcaklığının yaşanmasına neden olması olarak tanımlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda Basra hava akımı nedeniyle Türkiye genelinde hava sıcaklıklarında artış yaşandığı belirtilirken, bu yıl yaşanan sıcaklıkların periyodunun daha uzun olduğu vurgulanıyor. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü yetkilileri, 1520 gündür etkisini sürdüren hava sıcaklığı nedeniyle kamuoyunda “Sıcaklıkların nedeni küresel ısınma” yargısının oluştuğunu belirterek, şunları dile getiriyor: “Geçtiğimiz ay ortasında gördüğümüz 38 derece sıcaklığı elbette yıl içinde de görebilirsiniz. Bu yaşadığımız sıcaklıkların hem süre, hem de değer olarak daha fazlalarını geçtiğimiz yıllarda yaşadık. Mesela, Ankara için 8 Ağustos 1987’de hava sıcaklığı 39 derece ölçülmüş. Başkentte 30 Temmuz 2000 tarihinde ise hava sıcaklığı 40.8 derece olarak kayıtlara geçmiş. Ağustos ayının ortalaması 30 derece. Şu anda yaşadığımız değerler ortalamanın üzerinde fakat ekstrem değerlerin de altında. Bu trendi gözlemlemek lazım. Şu anda ortalamanın üzerinde ekstrim değerlerin ise altında sıcaklıklar yaşıyoruz.” na işaret etti. Bazı okullarda en düşük sınıf mevcudunun 45 olduğunu belirten Culfa, şöyle konuştu: “Bazı okullarda sınıflar 60’a varan mevcutta öğrenci alıyor. Bu durumda da öğretmenlerin eğitimöğretim yapabilmeleri, verimli olarak programların gereği doğrultusunda bilimsel çalışmaları, öğrencilerle ilgilenmeleri mümkün değil. İkili öğretim ise bina yetersizliğinden kaynaklanıyor ve birçok okul eski binalarda hizmet veriyor. Buna nüfus artışı da eklenirse ikili öğretim sistemi uygulanmasının önüne geçilemiyor. Bu sistem, Kızılay civarından tutun Mamak’taki varoşlar da dahil birçok okulda karşımıza çıkıyor. Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme veYerleştirme Sınavı’nda (OKS) iddialı olduğunu söyleyen okullarda dahi sınıf mevcutları çok yüksek. Dolayısıyla öğrencilerin eğitim öğretime hazırlanmaları da mümkün değil.” Okullarda bilgisayar laboratuvarları dışında fen laboratuvarı gibi öğretim programlarında yer alan araç gereçlerin bir çoğunun olmadığını vurgulayan Culfa, bugün ödevlerin kırtasiyeler gibi belirli merkezlerde öğrencilere hazırlatıldığını dile getirdi. Culfa şunları kaydetti: ‘Araç gereçler yetersiz’ “Bu da bir rant kapısının açılmasına yol açıyor. Oysa bu eğitimöğretim programın bir gereği olan fen deney seti okulda olması gerekirken maalesef yok. Dolayısıyla öğretmen bunu ev ödevi olarak veriyor. Öğrenci de evde yapmak zorunda kalıyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğretim programlarını değiştirirken bunların gereği olan laboratuvar malzemelerini, ders etkinlik araç gereçlerinin hiçbir tanesini hazırlamadığı için, konulara popülist yaklaştığı için maalesef okullarımız eğitime hazır değil. Birçok okulda bu donanımlar yok. Sadece velilere okul idareleri tarafından para toplanılarak bilgisayar, tepegöz alınıyor; power point araçları ile sunum yaptırılıyor.” ‘Parasızkayıtyaptırmakmümkündeğil’ CULFA, okullara kayıt yaptıran öğrencilerden para alınmasını da eleştirerek şu görüşleri aktardı: “Birçok okul idaresi ‘yasak’ denmesine karşın velilerden en az 200 YTL olmak üzere 2 bin YTL’ye varan rakamlarla okul kayıt paraları aldılar. Örneğin Çankaya Lisesi’ne 500 YTL’nin altında kayıt yaptırmak mümkün değil. Okula kayıt yaptırmak için öncelikle okul aile birliğine gönderiyorlar. Oradan zarf almaları isteniyor. O zarfı alabilmeniz için de para ödemeniz gerekiyor. 1000 YTL civarında para ödüyorsunuz, çocuğunuzu kayıt yaptırıyorsunuz. Muhtarlara da bu işi yansıttılar. Belge alabilmek için muhtara da gitmeniz ve onlara da para ödemeniz gerekiyor. Sokulu Lisesi, Ayrancı Lisesi gibi okullara katkı payı ödemeden kayıt yaptıramıyorsunuz. Ankara’nın birçok okulu bu paraları alıyor. Size çok ilginç bir örnek vereyim. OKS’yle Ayrancı Anadolu Lisesi’ni kazanmış bir öğrenci kayıt olabilmek için 500 YTL para ödemek zorunda kalıyor. Orayı kazanmış ancak kayıt yaptırmak için o parayı ödemek zorunda.” 5