05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 HAZİRAN 2008 CUMA B AŞKENTTE ANKARA CAZ DERNEĞİ AZ A FSAD’DAN K ARELER Svensson’un Ardından... İmge ÖZBEK / ACD İdari Koordinatörü eşke böyle haberleri hiç kaleme almak zorunda kalmasak, ölüm sanırım hakkında yazı yazılması en zor konulardan biri, özellikle de söz konusu bir sanatçının ölümü ise... Caz dünyası yine çok yetenekli bir müzisyenini kaybetti. İsveçli caz piyanisti Esbjörn Svensson, geçtiğimiz günlerde Stockholm yakınlarında geçirdiği bir dalış kazasında 44 yaşında yaşamını yitirdi. Annesi bir klasik müzik piyanisti babası da bir caz sevdalısı olan Svensson, ergenliğinde klasik müzikle ve rock’la ilgilendi. Sonraki yıllarda da Stockholm Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, 1990’da, vurmalı çalgılar çalan çocukluk arkadaşı Magnus Oeström’le bir ikili kurdular. 1993’te basçı Dan Berglund’un katılımıyla Esbjörn Svensson Trio üçlüsü kurulmuş oldu. E.S.T. cazı rock’la olduğu gibi klasik müzikle de birleştirmesiyle tanındı. Belki de bu sayede çok iyi caz dinleyicisi olmayan birçok kişiye de bu müziği sevdirmeyi başardı ve caz müziğine getirdiği yepyeni solukla sadece Avrupa’da değil tüm dünyada geniş bir hayran kitlesine sahip oldu. EST, Svensson’ın ölümünden önce elektronik ve mekanik sessel denemelerini caz üçlüsü kavramıyla buluşturmaya çalışıyordu. Üçlünün Türkiye’de çok bilinen ve sevilen albümleri, 2000’lerin başlarında yaptıkları “Good Morning Susie Soho” ve “Strange Place for Snow”du. Svensson, İsveç, Almanya ve Fransa da pek çok ödül almış ve en önemlisi dört yıl önce Yılın Avrupalı Sanatçısı olarak Hans Koller ödülüne layık bulunmuştu. Geçtiğimiz yıllarda İstanbul Caz Festivali kapsamında konserler veren, sınırları zorlaması ve sayısız sanatçıya esin kaynağı olmasıyla tanınan değerli sanatçının, 29 Kasım’da ülkemizde tekrar konser vermesi bekleniyordu. Keşke gelebilseydi, keşke onu canlı dinleme fırsatı bulamayan birçok cazsever bu müzik ziyafetinden mahrum kalmasaydı... K Koruma altındaki İmrahor’u sanayi atıkları kirletiyor ‘Son Vadi’ de yok oluyor 15 BULMACA ÖNCEKİ HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ 1 1 H 2 A 3 C 4 E 5 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 A N E M İ S A M A S N O K O N U R Ğ L A A D A N A R D A T R A K E R A K İ L O A Y H O M A Z M A N K A R U A N B A E L İ P T K A E L E K U L Ç A Y I H R M A N T 6 T 7 E 8 O K A L U R K D O İ V N N A D A S T R A N P E V R Y A 9 E 10 11 S 12 M A D E R N E E R S İ K L İ F L A M A A K A A B A A K R E K K A Y A E T E İ U L A A V S V A R A N E A Ğ 13 Y 14 E 15 R E Ğ E K İ A T A U T A T F T E P R Ş Hazırlayan: Sedat YAŞAYAN 13.06.2008 tarihinde yayımlanan bulmacayı doğru çözerek kitap hediyesini almaya hak kazanan okurlarımız; Nedim Hepşen, Benal Acır, Ali Uğur Tekin, Cansu Derin ve Ayhan Naki ediyelerini Ankara büromuzdan teslim alabilir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın yapılaşmamış son vadisi olan İmrahor yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Vadi, Ankara Anakent Belediyesi koruma alanı içinde bulunmasına karşın son dönemde, fabrikalar tarafından kirletiyor, göletler dolduruluyor, topraklar kazılıyor... Ankara’nın su havzasını besleyen önemli alanlardan biri olan İmrahor Vadisi yeraltı suları ve göletleri ile Mogan, Eymir Gölleri ve Ankara Çayı’nı besleyen bir sisteme sahip. Bu nedenle İmrahor Vadisi’nin sularının kirlenmesi Mogan ve Eymir Gölleri’nin kirlenmesi ve halihazırda kirlilik sorununun yaşandığı Ankara Çayı’nın da kendini yenileyememesi anlamına geliyor. Pis bir koku yayılan vadideki göletlerin ikisi ise şu anda ne olduğu tam olarak bilinemeyen ancak gölün suyunu siyah hale getiren bir maddeyle kaplı. Göletlerin bu şekilde kirletilmesi yeraltı sularının da kirlenmesine neden oluyor. Göletlerin kenarları ve vadi evsel atıklarla kirlenmiş durumda. Aynı zamanda vadide bulunan tuğla fabrikaları tuğla üretiminde kullanmak için ham madde elde etmek amacıyla göllerin suyunu boşaltıyor. Kurutulan göllerin dibinden alınan killi toprak ise tuğla yapımında kullanılmak üzere vadide yığınlar halinde bekletiliyor. Vadide biriken inşaat atıkları ve göletlerden çıkarılan toprak küçük tepecikler oluşturuyor. Bölge, hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları, otomobil lastikleri, ambalaj atıkları, evsel katı atıklar ve atık yağlar ile kirletilmiş durumda. Tuğla fabrikalarına ve beton santraline gelen araçlar nedeniyle vadiyi zaman zaman toz bulutları kaplıyor. Kimya mühendisi Cem Müftüoğlu, İmrahor Vadisi’nde yaşanan bu durumu özetleyen bir dilekçe ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na başvur du. Müftüoğlu vadinin çevre mevzuatının öngördüğü şekilde koruma altına alınması ve kirlenmenin durdurulması talebinde bulundu. Müftüoğlu dilekçesinde bölgede yaşanan çevre kirliliğinden daha önce şikayet edildiğini ancak şikayetlerin sadece hava kirliliği ve gürültü kirliliği açısından incelendiğini belirtti. Müftüoğlu, bölgede oluşan su ve toprak kirliliği ile ilgili ise herhangi bir çalışma yapılmadığına dikkat çekti. İMRAHOR VADİSİ’NİN ÖNEMİ İmrahor Vadisi Ankara için oluşturulmuş yeşil kuşağın en önemli ayaklarından biri. Bu kuşak Ankara’nın güneyinden başlayarak batıya doğru Ankara Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği, Anadolu Botanik Bahçesi, Gölbaşı yerleşimi, Mogan Eymir Gölleri, Gölbaşı Özel Çevre Yarışma Alanı, İmrahor Vadisi, 50. Yıl Parkı, Kurtuluş Parkı, Abdi İpekçi Parkı, Atatürk Kültür Merkezi Kompleksi, Atatürk Orman Çiftliği, Şeker Fabrikası yerleşimi, Belediye Olimpik Oyunlar Alanı, Hipodrom, Zirve Mürted ovalarından oluşuyor. 10 Fotoğraf: Mehmet PINAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle