Katalog

Cumhuriyet Ankara 222/3 Ekim 2008 Sanayinin kalbi NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin ve dünyanın sayılı büyük, küçük ve orta ölçekli sanayi üretim alanlarından olan Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM), 5 milyon metrekare açık alanda, yaklaşık 5 bin işletme ve 50 bin çalışanı ile Türk sanayisine hizmet veriyor. Sektörel bazda geleceğe yönelik pek çok yeni atılımın gerçekleştirildiği sanayi kenti OSTİM’de, makine imalat, metal işletme, elektrikelektronik, iş makineleri, imalat ekipmanları, otomotiv, plastik kauçuk, tıbbi araç gereçler ve sanayi ana başlıklarında üretim yapılıyor. OSTİM projesi fikri, kendisi de sanayici olan Cevat Dündar önderliğinde bir grup gişimci işadamı tarafından gündeme getirilmişti. Ülke sanayisinin ve küçük işletmelerin gelişip büyümesindeki olmazsa olmaz koşulun rekabet ve üretim şartlarına uygun bir üretim ortamı sağlamak olduğunun bilincinde olan kurucular, bu ihtiyaçtan hareketle OSTİM Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’ni kurdular. Ardından, Cevat Dündar ve kurucular, amaçları doğrultusunda, büyük uğraşlar vererek, şehrin dışında 3 milyon metrekarelik bir alanı satın aldılar. 7 yıllık bir mücadele sonucunda da 1975 yılında bölgede inşaat aşamasına gelindi. İnşaatla birlikte de o dönem KOBİ’lerin de ilk temelleri atılmış oldu. OSTİM’de inşaatlar sürerken, Cevat Dündar, geçirdiği trafik kazasının ardından yaşamını yitirdi. Dündar’dan boşalan koltuğa Turan Çiğdem geçti. Turan Çiğdem’in OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı olmasının ardından da 1980’li OSTİM A yıllarda, OSTİM Küçük Sanayi Sitesi, yapılaşmasını büyük ölçüde bitirdi. OSTİM’in şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, o dönemi şöyle anlattı: “Turan Çiğdem, çok dirayetli bir adam. Her türlü zorluğa göğüs geriyor ve burayı en iyi şekilde idare etmek için gerekenleri de hiç düşünmeden yapıyor. Tabii anımsayacaksınız, 1980’li yıllarda ülkede sıkıyönetim hakim. Sıkıyönetim dönemi de sanayiciler için çok önemli. Ama Çiğdem o dönemde dahi çok iyi şekilde sanayiciler adına mücadelesini sürdürmüştür. Bir de OSTİM’in bir şansı da dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın destekleri. Çünkü o dönemlerde Özal, KOBİ’lere ilişkin projeleri yakından takip ediyor ve destekliyordu. Hatta birgün, ikinci başkanımız Çiğdem’e demiş ki, ‘Gittiğin her yere rahatlıkla beni Özal gönderdi diyebilirsin. Yeter ki burayı kalkındır.’ Bir de Özal, doğu ülkelerindeki üst düzey yöneticilere gezdirirmiş o dönem OSTİM’i. Batılı yöneticilere gezdirmezmiş ama. Çünkü Batılılar bizden daha ilerideydi. Buradaki sanayiciyi Batı’ya götürürmüş. Bu da buranın gelişimi açısından hayli önemliydi o dönemler.” OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, OSTİM’in bayrağını 1992 yılında devraldı. Aydın liderliğindeki yeni yönetim kurulu da bölgenin, su, kanalizasyon, yol, yağmur suyu, elektrik ve çevre düzenleme si gibi altyapı sorunlarının yanı sıra, küçük sanayicinin rekabet gücünü belirleyen üstyapı sorunlarını çalışma programına dahil etti. OSTİM’in ihtiyaçlarına yanıt verecek PTT, banka şubeleri, noter, KOSGEB İşletme Geliştirme Merkezi, sağlık ve eğitim kurumları ile laboratuvarlar kurulmaya başladı. Böylece giderek büyüyen OSTİM, dış ticaret ve ihracatta yönelik yeni projeler geliştirmeye yönelik adımlar attı. Orhan Aydın, bugün OSTİM’in içinde yer alan birimleri ve birimlerin görevlerini de şöyle anlattı: “Tüm altyapı sorunları giderilince ortaya bu kez de üstyapı sorunları çıktı. OSTİM içinde yer alan sanayiciler ve yönetim kurulu, ileriye dönük projeler üretilmesi fikrinde görüş birliğine vardı. Bunun başında da iyi eleman yetiştiren çırak eğitim merkezlerinin kurulması gerektiği görüşü yaygınlık kazandı. Biz de bu fikir doğrultusunda Çırak Eğitim Vakfı’nı açtık. Sonra, OSTİM’in geleceği için OSTİM Vakfı kuruldu. Bir çeşit abi kuruluş yani. Örneğin, birçok firma bir araya gelip, büyük projeler üretecek. Metro vagonu projesi, baraj yapma projesi gibi... Ancak finansmanınız yok. Ya da finansman var ama yöntem bilmiyorsunuz. İşte bu noktada firmalara, OSTİM Yatırım öncülük ediyor. Bunu yaparken de projelere bir ‘hayır yatırımı’ gözüyle bakmıyor. Projenin gelişebilirliliği olup olmadığı esasını dikkate alıyor. Yani her anlamda gelecek adına iş yapıyoruz. Bunların yanı sıra fuarlara katılıyoruz, işadamlarının kendilerini görebilecekleri bir televizyonumuz ve bir radyomuz ve bir gazetemiz var. Hatta 3. ligde oynayan bir futbol takımımız bile var.” ‘İvedik hızla büyüyor’ 8 1997 yılında OSTİM’in Organize Sanayi Bölgesi statüsüne kavuştuğunu anlatan Aydın, bugün OSTİM’in büyüklüğünün değil, üretim tecrübesinin önemli olduğunun altını çizdi. Aydın, “İvedik şimdilerde gitgide büyüyor. Ancak üretim tecrübesi burada odaklanmıştır. Mühendislik yönünden çok iyi yerde duruyor OSTİM. En önemlisi de büyük firmalar OSTİM’den elini ayağını çekmek istemezler. Çünkü organize iş yaparlar. Bir iş yapmak istediklerinde örneğin, demirci, hırdavatçı, plastik üreticisi hemen yanı başındadır. İş yapma kültürü büyüklükten çok daha önemlidir bizim için aslında” dedi. Bugün 5 milyon metrekare açık alanda, yaklaşık 5 bin işletmesi ve 50 bin çalışanı ile 100 farklı sektördeki endüstriel imalatı ile KOBİ’leri tek çatı altında toplayan OSTİM’in geleceği ile ilgili çeşitli stratejiler de belirlediklerinin altını çizen Aydın, şunları söyledi: “OSTİM’in geleceği ne olacak diye düşündük. Stratejik birtakım planlamalar yaptık. Bu planlamaları yaparken de çeşitli verilerden yararlandık. Avantajlarımızı belirledik. Rekabet analizleri yaptık. Adana pamuk alanında rekabet eder örneğin. Kahramanmaraş kumaş, Kapadokya doğal tarih, Samsun da limanla... OSTİM için yaptırdığımız rekabet analizlerinde gördük ki, mühendislik ve savunma sanayi burada ön planda. Geleceğine en yakın iki sektör bu. Araştırmalar, makina ve talaşlı imalat sektöründe de güçlüsünüz diyor, bunu savunma sanayisine yönlendirebilirsiniz diyor. İş makinaları da sizde yeterli Asena Özçetin oranda var diyor. Bu şekilde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”