05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 222/3 Ekim 2008 CSO yeni salon, sahneden salona bakış Işıktan “KırmızıHalı” Üzerinden, Haydi CSO’ya... B Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com irkaç okurumdan gelen iletilerde, son zamanlarda mimarlık konularına fazlaca yer vermemin nedeni soruluyordu. Yanıtı çok kısa, “Çünkü mimarlık da bir sanat dalıdır!”Nasıl opera, müzik, tiyatro, tasarım, teknoloji gibi dalların bireşimi ise, mimarlık da tasarım, teknik, teknoloji gibi dalların bireşimi bir sanattır. Türkiye’de ise pek çok aydın kişi bile mimarlığı sadece teknik bir meslek olarak kabul eder. Onlar da bir bakıma haklıdır, çünkü ülkemiz estetikten hiç nasibini almamış binalarla doludur. Hatta parası çok ama fikri kıt insanlar artık mimarı “usta” gibi düşünmeye başlamış, evindeki tamirat için “çağır bir mimar halletsin” söylemleri duyulmaya başlamıştır. ‘Mimarın adı yok’ Kimse, belki de bu yanılgılardan ötürü, estetik değerlere önem veren, işlevleri yerli yerinde tasarlayan, sanat yapılarına imza atan mimarların adını bile anmaz! Rahmetli Duygu Asena’nın “Kadının Adı Yok” saptamasına nazire, ülkemizde “mimarın adı yok” bir durum sözkonusu. İşte bu nedenlerle zaman zaman mimarlıkla ilgili konuları da gündeme getiriyor ve yazılarımda önemli sanat yapılarından söz ederken mimarının adını da belirtmeye özen gösteriyorum. Konçertoyu seslendiren kemancıyı nasıl yazıyorsak, tasarımcıyı da en azından binanın ana konu olduğu bir yazıda belirtmek gerek. Bu açıklamayı, yazımda gene mimarlıkla ilgili değiniler bulunacağı için yapmak gereğini duydum. Konumuz,“Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası İyileştirme Projesi”nin sonuçlanmasıdır. Sergievinden bozulup, güreş salonu olacakken, rahmetli İsmet İnönü’nün ricası üzerine Devlet Başkanı Cemal Gürsel’in müdahalesiyle CSO’ya konser salonu olarak verilen bina o dönem, genç mimar Ertuğrul Özakdemir tarafından olanaksızlıklar içinde konser verilebilir hale getirilmişti. Daha sonra çeşitli iç restorasyonlara uğramış ama koşulları düzeltilmek yerine kötüleştirilmişti. Hele İstemihan Talay’ın Kültür Bakanlığı döneminCSO yeni salon, arkadan sahnenin görünüşü de DÖSİM tarafından, orkestra yönetiminin “akustik iyileştirme” için yerli danışman olagörüşleri dikkate alınmadan yaptırılan son resrak ODTÜ’lü dostumuz Prof. Dr. Mehmet torasyon sonucu binanın içi adeta kebabçı dükÇalışkan’ı, yabancı danışman olarak da ünlü kanına dönmüştü. Tabii, bu “uzman müteahSydney ve NY Metropolitan Operaları gibi sahit” kim ise, hayli para kazanmıştı! Zevksiznat yapılarının akustik danışmanlığını yapmış lik dizboyuydu. Doğal ahşap malzemeler söolan Jordan Akustik firmasını seçti. külüp yerine “laminant” malzeme kullanılmış, Akustiğin iyileştirilmesi amacıyla, tavan kirduvarlar “yapay halı” kaplanmış, yerlerdeki işleri arasındaki betonarme döşemeler kesidoğal mermer kaplamanın üzerine “antik lip, kişi başına 4,5 metreküp olan hava hacgörünümlü seramik” döşenmişti! Sözde yemi 7,5 metreküpe çıkartıldı. Orkestra üzenilenen koltuklara kimsenin bacakları sığmırindeki yansıtıcı tavan, Türkiye’de ilk kez yordu! Sadece bu nedenle konserlere gel Özgür Ecevit “şeffaf tavan” olarak düzenlenerek, hava mekten vazgeçen dinleyicilerden biri de mihacminin azalması önlendi. Sahne, gereğinmar Özgür Ecevit’ti. Kendisine “Bilkent’e geliyorsunuz de 120 kişilik orkestra ve 80 kişilik koronun yer alabileda CSO’ya niye gelmiyorsunuz” diye sorduğumda, “Sığ ceği büyüklüğe getirildi. Salon duvarları tamamen akusmıyorum ki Şefikciğim, sığmıyorum koltuklara” diyordu. tik amaçlı olarak, “ses yansıtıcı” ahşap elemanlarla kapVe “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası İyileştirme Pro landı. Koltuk araları 80 santimden 95 santime çıkarıldı. jesi”, geldi tam isabet Özgür Ecevit’i buldu. Artık hepimiz, başta mimarımız olmak üzere ayağımızı rahatça koyabileceğiz ve geçenlere kalkmadan yol vereGereken destek bulundu bileceğiz. İş zincirleme gelişti. Rengim Gökmen, CSO’nun GeTasarımda ışığı çok iyi ve işlevsel kullanmaya çalışan nel Müzik Direktörlüğü ve Daimi Şefliğine getirilmesinden Özgür Ecevit, dışarıdan yayaların girişinde ışıktan bir “kırsonra, saygınlığı ve iyi ilişkileri sayesinde konser salo mızı halı” düzenledi. Giriş fuayesi 54 aydınlatma armanunun uluslararası standartlara kavuşturulması için gereken türü ile parıldıyor. Özgün neoklasik yapısına döndürüdesteği buldu. Çocuk Orkestrası kurarak müziğe önem lerek eski yüksekliğine kavuşturulan fuayede beş tane şefli bir katkı sağlayan Doğuş Holding, bu kez büyük sayı faf, yağmur damlasını anımsatan el yapımı cam avize var. labilecek bir yatırımla “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or Salonda ise ortaya çıkan kirişleri maskelemek için, tavakestrası İyileştirme Projesi”ni ve uygulamasını üstlendi. nı ışıkla yorumlamayı yeğlemiş. Kristal çubuklardan oluKültür Bakanlığı bir protokolle sadece onayını verdi, mal şan modern avize formundaki ışık seli çok gözalıcı. Sazeme seçimine, ihaleye hiç karışmadı. londa, izleyici koltukları ve sahne arkasında “led” aydınlatma sistemiyle, amaca göre kullanım kolaylığıyla göProje için Ecevit seçildi rünüm değişiminin sağlanması da önemli bir yenilik. Projenin hazırlanması Plastik sanat desteği de ihmal edilmedi. Heykeltraş Eşiçin Doğuş tarafından, uzun ber Karayalçın’a ısmarlanan heykel, soyut bir porteyi yanboyu nedeniyle eski kol sıtıyor ve açıkhavada girişte sağda yeralacak. Necdet tuklara sığamayan, öğreni Can’ın önceki polyester heykeli ise sol tarafta konuşlamini Almanya’da yapmış, nacak, ancak bu heykel halen sanatçısının atölyesinde onaAnkara Ulusal Opera rımda. Döndüğünde yerine yerleştirilecek. Yeşil ve doevi’nin yarışmasını kazanıp ğal Eflani taşıyla kaplı fuayede ise sağdaki beyaz duvarprojesini teslim etmiş, Dev da Tolga Kınalı’nın duvara oyulmuş izlenimi veren Atalet Mezarlığı’nın tasarım türk kabartması yer alıyor. Yerim sınırlı, yoksa daha yacısı, Akün Sineması’nı be zacak çok fazla ayrıntı var. ğenilen bir tasarımla tiyatSalondaki ilk konserde 10 Ekim akşamı anıtsal piyaroya çeviren, “özbiçim nistimiz İdil Biret’i, Rengim Gökmen yönetimindeki CSO ilişkisi”ne önem veren, mi eşliğinde Rahmaninof’un 2. piyano konçertosunda dinmar Özgür Ecevit seçildi. leyeceğiz. Bakalım, akustikçi Nils Jordan’ın yeni salon Her projesinde danış projesinin simülasyonlarını inceledikten sonra yaptığı “yeni manlarını çok iyi seçen CSO’nun Viyana’daki mükemmel akustiğiyle ünlü Mumimarımız, burada da en sikverein salonuyla kıyaslanabilecek bir akustiğe sahip olatemel sorunlardan biri olan cak” değerlendirmesi ne kadar doğru, göreceğiz. 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle