Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                10 AĞUSTOS 2025
6
Atölyeden sahneye
Akustik gitarı, samimi sözleri ve sahneye dönüşen atölyesiyle 
“Akustikadam” sadece bir isim değil bir yaşam biçimi.
ert Erşahin. Namıdiğer Akustikadam. Güncel ifadeler, bir dönem portresine 
Onun öyküsü aslında Balat’ta bir marangoz dönüşebiliyor. Korona döneminde 
atölyesinde başladı. O atölye bir zaman sonra yazdığım “Virüs Günlerinde Aşk” şarkısı 
sahneye dönüştü. O sahne de Akustikadam’ı gibi. Kendimi hiç sınırlandırmıyorum. 
M ve güncel sözleri zengin müzikal altyapılarla Eğer anlatmak istediğim duygu, küfürle 
DENIZ 
bir araya getiren müziği yarattı. Gerisini Erşahin’den daha güçlü bir şekilde aktarılacaksa, küfür 
ÜLKÜTEKIN
dinleyelim. ederim. “Markama zarar verir mi” diye 
düşünmem. İçimden geleni bastırmak bana 
u Akustikadam ismi bir mekânla birlikte büyüdü. Atölye Kafası’nın 
daha çok zarar verir.
sizi müziği öncelikli kılmaya iten en önemli etken olduğunu 
söyleyebilir miyiz?
SAHNE ISMININ KÖKENI
Aslında kariyerim oldukça ilginç başladı. Müzisyen 
u Akustikadam ismi nereden geliyor?
kimliğimin yanı sıra dedemden miras kalan marangozluk 
Elimde akustik bir gitar, sahnede kendi yaptığım ahşap 
da içimde hep vardı. Ahşap ürünlere olan talep o dönem o 
bir tabure, şarkılar arasında anlattığım hikâyeler... Yıllarca 
kadar arttı ki siparişlerden başımı kaldıramaz hale geldim. 
böyle sade ve samimi konserler verdim. Hayatımın özeti gibi: 
Haliyle sürekli atölyedeydim... “Madem hep buradayım” 
Akustik gitar, ahşap tabure ve hikâye anlatıcılığı. Bir konserin 
dedim, “Şuraya bir sahne kurayım, işler bitince de akşamları 
ardından bir dinleyici gelip şöyle dedi: “Gerçekten akustik 
burada konser vereyim.” Çünkü 15 yaşımdan beri kendi 
bir adamsın.” O söz kulağıma küpe oldu. Hoşuma 
şarkılarımı yazıyor ve söylüyorum. Hayallerim hep müzikle 
gitti ve ben de o günden sonra kendime 
ilgiliydi. Bu performanslar kulaktan kulağa yayıldı. 
“Akustikadam” dedim.
Balat’ta kendime ciddi bir dinleyici kitlesi edindim. 
En baskın 
Zamanla birçok arkadaşım, dostum, hatta ustam 
u Dediğiniz gibi isminizi ilk duyan biri için 
duygu: Korku
diyebileceğim isimler de bu tozlu sahnede 
sahnede elinde gitar olan bir adam imajı 
müzik yaptı. Emir Can İğrek’ten Melek 
u Müziğinizde en baskın duygu 
oluşuyor. Oysa sizin giderek çeşitlenen bir 
Mosso’ya, Can Ozan’dan Teoman’a kadar hangisi?
müzikal yelpazeniz var. Dinleyicileriniz 
Genellikle korkularımı betimleyip, 
pek çok isim... Müzik kısmı zamanla daha 
arasında bu konuda bir yanılgı oldu mu?
onlara bir beden verip o halleri şarkıya 
ön plana çıkmış gibi görünse de atölyemde 
Olmaz mı? (Gülüyor) Kafası 
dönüştürüyorum. Sevdiğim bir insandan 
hâlâ ahşap işlerine devam ediyorum.
karışık biriyim ve bu halim 
ayrılma korkusu mesela. Bakınız: 
müziğime de yansıyor. Akustik 
u Balat aynı zamanda doğup büyüdüğünüz yer 
“Yalnızlıkla Sevdim Seni.” Veya yaşlılık 
işler yaptığım gibi elektronik 
sanırım. Bu yönüyle müziğinize etkisi olduğunu 
korkumla yüzleştiğim “Sıkı Tutun, 
altyapılı şarkılar da yapıyorum. 
söyleyebilir misiniz?
Yaşlanıyoruz.” Yani, müziğimde 
“Akustikadam” deyince insanlar 
Evet, doğma büyüme Balatlıyım. Burası en baskın duygu maalesef 
korkularım oluyor. genelde akustik gitarla sade bir 
tarih boyunca çok kültürlü bir semt olmuştur. 
performans bekliyor ki kariyerimin ilk 
Çocukluğum burada geçti. Hâlâ da neşeli, canlı 
yıllarında öyleydi ama zamanla hepimiz 
bir yerdir. Bu enerjinin şarkılarıma da yansıdığını 
u Bir dinleyici olsaydınız, 
dönüşüyoruz. Yeni şeyler denemeyi çok seviyorum. 
düşünüyorum. Zaten çoğu klibimi de burada çektim. Bu 
Akustikadam konserine neden 
Bu durum dinleyicinin beni sound açısından tanımlamasını 
semtin enerjisi benim ruh halime çok benziyor: Kafası karışık 
gitmek isterdiniz?
zorlaştırıyor, farkındayım ama elimde değil. Dediğim gibi 
ama bir o kadar da eğlenceli. (Gülüyor)
Sanırım en çok eğlenmek 
kafası karışık biriyim. (Gülüyor)
u Şarkılarınızda popüler kültürden, deyimlerden ve güncel 
için giderdim. Konserlerimde 
u Farklı türlerden esinlenen altyapılar üretiyorsunuz. Müzikal 
kişilerden izler bulunuyor. Söz yazımında nasıl bir yol izliyorsunuz? 
bolca hikâye anlatırım, insanları 
anlamda yeni şeyler denemek konusunda cesur musunuz?
Serbest çağrışım mı ön planda?
güldürürüm. Hatta şarkı 
Kesinlikle evet. Spotify’da şarkılarımı arka arkaya 
Aslında şarkılarımı oluştururken tek bir yol izlemiyorum. 
çalarken sıkılırsam şarkıyı 
açarsanız, tarzların ve sound’ların birbirinden ne kadar farklı 
Örneğin atölyede boya yaparken aklıma gelen güzel 
yarıda keserim. Çünkü ben 
‘Konserime 
olduğunu görebilirsiniz. Bir bütünlük yoktur, tıpkı yaşam 
bir sözü çam ağacının arkasına kurşun kalemle yazıp o 
sıkıldıysam dinleyicim de 
sözden bestelediğim şarkılarım var. Ama genelde gitar gibi. O an ne hissediyorsam o duyguyla ilerliyorum. Elimdeki 
sıkılmıştır diye düşünürüm. 
elimdeyken çıkıyor şarkılar. Reklam ajanslarında uzun şarkıya göre şekillendiğim çok olmuştur. Evet, bu biraz 
gelen 
Kısacası, konserime gelen 
yıllar metin yazarlığı yaptım, Atölye Kafası maceramdan riskli. Dinleyici açısından “Akustikadam” farklı anlamlar 
eğlenir. Yıllardır geri dönüşler 
hemen önceki dönemdi. Orada kısa, öz ama etkili yazmayı çağrıştırabiliyor ve bu akılda kalmayı zorlaştırabiliyor 
hep bu yönde oldu. Bu konuda 
eğlenir’ 
ama içimde bir sürü “Mert” var, hepsini doyurmam lazım. 
öğrendim. Popüler kültürle de o yıllarda barıştım. Onun 
iddialıyım. (Gülüyor)
(Gülüyor)
tam ortasındayız, reddetmek bana anlamsız geliyor. 
Dünyanın 
sesleri 
Istanbul’da 
One Heart A Cappella
buluşuyor
‘Ruhumuzu ortaya koyuyoruz’
Festivalin açılışı 19 Ağustos’ta Muhsin Ertuğrul 
Sahnesi’nde tüm katılımcılarla birlikte yapılacak. 
25 ülkeden onlarca müzisyen, enstrümansız 
Kamerunlu “One Heart A Cappella”, 20 Ağustos saat 
bir şölen için bir araya geliyor
20.30’da Metrohan’da, 23 Ağustos 17.30’da ise Lütfi 
Kırdar’da sahne alacak. 
okal Akademi’nin (doğaçlama esnasında sanatçı rehberliği ve ağırlama 
u Grubunuz One Heart A Cappella’yı ve müzikal 
düzenlediği uluslararası şef ve şarkıcı 
yaparken kimi lojistik 
tarzınızı bize biraz tanıtır mısınız? Kamerun’daki müzik 
A Cappella Festivali, arasındaki sözsüz 
ihtiyaçlardan sorumlu. Bazıları 
sahnesinde a cappella müziğin yeri nedir?
yalnızca bir müzik iletişim sistemi) 
sosyal medya içeriklerini 
One Heart A Cappella, Kamerun’da kurulan, 
V etkinliği değil, aynı gibi birçok alanda, 
tamamen erkek vokalistlerden oluşan bir topluluk. üretmek, diğerleri de kaynak 
zamanda sesle kurulan evrensel James Rose ve Jim 
Aslında her şey armoniye, birliğe ve sadece insan sesiyle 
bulmak için çalışıyor şeklinde 
bir dostluk köprüsü. “DenizBank Daus Hjernøe’nun da 
hikâye anlatma fikrine duyduğumuz ortak tutkuyla 
özetleyebilirim. Tüm ekip, 
başladı. Bizim için bu sadece müzik yapmak değil, aynı VoiceUp A Cappella Festivali”, 19- ORHUN aralarında bulunduğu 
geçtiğimiz festivalde de 
zamanda ruhumuzu ortaya koymak, sesle kültürümüzü 
24 Ağustos’ta 25 ülkeden en az 550 dünyaca tanınan 
ATMIŞ
bu çok değerli isimlerin 
paylaşmak demek.
müzisyeni İstanbul’un dört bir yanındaki uzmanlarla atölyeler 
bazılarıyla yakın çalışma 
Tarzımızı şöyle özetleyebiliriz: Klasik a cappella 
sahnelerde buluşturacak. Koro şefi Başak düzenlenecek. Tüm 
ile Afrika geleneksel armonilerini, gospel tınılarını ve fırsatı yakalamıştı. Yine 
Doğan’ın kurucusu olduğu Vokal Akademi’nin detaylara Vokal Akademi’nin 
çağdaş vokal müziği harmanlıyoruz. Güçlü baslarla, 
bunun olacağı bir ortamda 
120 kişilik gönüllü ekibiyle yaşama geçirdiği internet sitesinden ulaşmak 
detaylı armonilerle, ritmik vokal perküsyonla ve yeri 
Başak Doğan çalışacakları için heyecanlı ve 
festival, Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Lütfi Kırdar, mümkün.
geldiğinde kalpten gelen bir solo sesle dinleyiciyi hem 
motiveler. Elbette, fotoğraf ve 
Metrohan, Arter Arka Bahçe, kiliseler ve 
geçmişe hem bugüne götürmek istiyoruz.
‘FESTIVALIN EN BÜYÜK HEYECANI’
video çekimi, operasyon ekibini yöneten birim 
parklarda düzenlenecek. Grammy ödüllü vokalist 
 u Grubunuzun adı “One Heart” (Tek Yürek) nereden 
gibi görevler için profesyonel destek alıyoruz.  
ve Pentatonix’in kurucularından Avi Kaplan’dan 
u Festivalin ana temasını nasıl anlatırsınız?
geliyor? Bu isim müziğinizle veya felsefenizle nasıl bir 
Kamerun’un geleneksel tınılarına, onlarca 
Bu yılki temamız “Circle”. İnsan sesini, 
u Festival kapsamında düzenlenecek atölye 
bağlantı kuruyor?
yetenekli müzisyen festivalde bir araya gelecek.  
müziği, bu festival oluşumunu merkeze alıp 
Bu isim dostluğumuzun bir yansıması. Farklı çalışmaları ve kapanış konserindeki dev korolar 
Festivalin yaratıcısı Başak Doğan ve 
her birimizin birbirine denk olduğu çemberde 
gruplarda müzik yaparken üniversitede yollarımız 
hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? Bu 
Kamerunlu heyecan verici toplululuk “One Heart 
buluşuyoruz ve birlikte ses çıkarıyoruz. Herkes 
tekrar kesişti. Kalan ekip olarak “tek yürek” olup 
etkinliklerin katılımcılar ve izleyiciler üzerindeki 
A Cappella” ile konuştuk.
müzik aşkıyla yeniden bir araya geldik ve adımızı kendi kimliğini, kültürünü, bilgisini getiriyor ve 
etkisi ne olacak?
“One Heart A Cappella” koyduk. Bu isim, hem 
sunuyor. Bu büyük bir paylaşım ve ilham alma 
u Bu yılki festivalin ilkine göre ne gibi yenilikleri 
Festivalin kalbinde sabah atölyeleri yatıyor 
yolculuğumuzu hem de müziğimizin özündeki birlik 
ortamı ve güvenli bir alan oluşturuyor. Hataları 
ve farklılıkları var?
aslında. Farklı ülkelerden, Türkiye’nin her 
duygusunu yansıtıyor.
alkışlıyor; oralardan kendimize yeni yaratımlar 
İlk yılda farklı ülkelerden pek çok müzisyeni 
yanından koristler yan yana gelip üç özel şefle 
buluyoruz. Birbirimizi bu çemberde olduğumuz 
ağırlamış, festival boyunca mutlu koristler, 
festival boyunca çalışıyor, şeflerimiz dünya 
EKONOMİK KOŞULLAR...
gibi kabul ediyoruz. Bu önemli bir sosyal 
müthiş konser ve atölyelerle, unutulmaz anların 
çapında takip edilen Andre van der Merwe 
öğrenim, müzikal gelişme ve tatmin duygusunu 
u Festivalin bir sosyal girişim olarak yaşama geçmesi 
üzerine aldığımız tüm yorumlarla ne kadar doğru 
(Güney Afrika), Basilio Astulez (İspanya) ve 
beraberinde getiriyor. 
ne anlama geliyor ve bu yönüyle topluma ne gibi faydalar 
bir yolda olduğumuzu görmüştük. Bu da çıtayı 
Merel Martens (Hollanda). Yüz ellişer kişilik 
sağlamayı hedefliyorsunuz?
yükseltmemiz gerektiğini gösterdi ve önceki 
u Gönüllü 120 kişilik bir ekiple büyük bir 
bu dev korolar kapanış konserinde sahne alıyor. 
Başak Doğan: Son yıllarda, özellikle genç yetişkinlerin 
festival bittiği gibi hazırlıklara başladık.
organizasyonu düzenliyorsunuz. Ekibinizin 
ekonomik koşullar nedeniyle yurtdışındaki eğitim Bu öyle büyülü ki benim için festivalin en 
Atölye ve konserler bu yıl da farklı mekânlara motivasyonunu ve rolünü nasıl tanımlarsınız?
programlarına, konserlere ya da okullara erişimi gittikçe 
büyük heyecanı, gözyaşlarımı tutamadığım bir 
yayılıyor, önceki edisyondan farklı olarak Vokal Akademi bünyesinde biliyorsunuz 
zorlaşıyor. Aynı şekilde biz de bir koro olarak eskisi kadar 
birliktelik anı. Akşamları ise çeşitli mekânlarda 
bu kez Metrohan, Muhsin Ertuğrul Sahnesi Chromas ve VA Pop & Caz Korosu olmak 
yurtdışı turnelerine çıkamıyor, vize süreçleri gibi pek 
ücretsiz konserler İstanbulluları bekliyor. 
ve Lütfi Kırdar gibi ikonik yeni mekânlar da üzere iki koro var. Burada şarkı söyleyen 
çok engelle karşılaşıyoruz. Bu noktada şöyle düşündüm: 
İstanbul Senin uygulaması üzerinden kayıt olup 
programımıza dahil oldu. İçeriğimiz yine çok 
arkadaşlarımız büyük bir istek ve keşfetme 
“Biz onlara gidemiyorsak, acaba bu değerli eğitmen ve 
ücretsiz olarak izleyebilecekler. Festivalin biletli 
özgün; “live-looping” (canlı döngü: gerçek 
müzisyenleri biz buraya, Vokal Akademi çatısı altına arzusuyla bu projede yer alıyorlar. Bildiğimiz 
getirebilir miyiz?” Ve bu fikirle yola çıktık. tek konseri olan 22 Ağustos Avi Kaplan Gala 
zamanlı bir kayıt ve tekrar oynatma sistemi), tüm uluslararası festivallerde olduğu gibi bir 
mikrotonal şarkıcılık ve Vocal Painting yapımız var. Herkesin bir görevi var. Kimi konserimizin biletleri ise Passo üzerinden satışta. 
            
    
