Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 2025
5
Tembel bir robotun anıları:
Murderbot
nsanlardan için “asi” olduğunu
AY’A SEYAHAT
nefret eden, bu fark ettirmemesi
sebeple onları ve bir makine gibi
öldürmek davranmaya devam
İ isteyen ancak etmesi gerek. Bu
tembel olduğu için sebeple mütemadiyen
üşenen bir robot, göz temasından
araştırma için yola kaçınarak, kendisine
çıkan garip davranışlı verilen emirleri
bir grup hippi bilim gönülsüzce yerine
BAŞAK BIÇAK
adamı, insan yiyen getirerek, izlediği
uzaylı canavarlar ve Star Trekvari pembe
basakbicak
distopik bir evrende diziden öğrendiği
@gmail.com
inşa edilmiş tuhaflıklar duygusal davranış
silsilesi... Apple biçimleriyle insanlarla
TV+’ta yayımlanan Murderbot iletişimini sürdürmeye
evreninin, nevi şahsına çalışarak görevine devam
münhasır Güvenlik Birimi etmeye çalışıyor. Bir yandan
Cyborg’unun (Alexander da durmadan dalga geçtiği
Skarsgård) anılarını anlatan ekibi ortadan kaldırıp, uzayın
dizi, Martha Wells’in “The derinliklerinde kendisine
Murderbots Diaries” isimli yeni bir hayat kurmayı ve
‘Kırılganlığı
eserini ekrana taşıyor. sonsuza dek televizyon dizileri
Fütüristik robot tasavvurlarının, izlemeyi planlamaya devam
yapay zekanın “önlenemeyen” ediyor. Fakat araştırma sırasında
gelişimiyle birlikte içinde ortaya -epey gecikmeli olarak-
bulunduğumuz dünyaya çok daha çıkan beklenmedik bir durum, bu
hızlı yaklaştığı bir çağdayız. Pek sıra dışı anti kahramanımızı bir
gizlemiyoruz’
tabii Murdebot’taki gibi, insan anda kahraman olmaya zorluyor.
emrine sunulmuş bu sibernetik Elbette bunda Murderbot’un
organizmaları “köleleştirdiğimiz” içinde saklı duran, temel ahlaki
bir evren, endüstriyel kapitalizm anlayıştan yoksun, iyilik ile
için heyecan verici görünebilir. kötülük arasındaki ayrımın silik
Ancak robotların sonsuza dek kaldığı içgüdüsel bir davranış
bilinçten ve insana özgü “tin”den modeli de rol oynuyor. Fakat
yoksun kalacakları düşüncesi, öte yandan, araştırma ekibinin
bilhassa Murderbot’un hippi insanı efendileştiren ve robotları
araştırmacı ekibine o kadar da köleleştiren sistem karşıtı tavırları
“post-apokaliptik” bir düşünce ile Murderbot’u aralarına, bir tür
gibi gelmiyor. Nitekim dizinin envanter yerine ekip arkadaşı
hemen girizgahında, Aratake olarak dahil etme isteklerinin
DENIZ
maden istasyonundaki insanları de payı var ki anlatıyı da
korumakla görevli Güvenlik güçlendiren, bu bakış açısının
ÜLKÜTEKIN
Birimi’nin, idari modülünü filizlendirdiği mizahi damar.
ele geçirerek özgür iradesini
İNSAN VE YAPAY ZEKÂ
ok sayıda genç müziksever bir dönüm noktasıydı. Çok geniş bir
kazanmasıyla tanıştığımız
Gerçekten de Murderbot, olay için uzun süredir beklenen kitleye ulaştık. Bu nedenle sonrasında
Murderbot, (kendisine bu ismi
örgüsü daha düğümlü, temposu en bir andı... Madrigal aradan bir beklenti oluşması normal ama bu
vermesine aldanmayın) insan
azından bazı anlarda daha yüksek, Çgeçen dört yılın ardından hâlâ beklenti bizde stres yaratmadı, tam tersine
türünün “aptallığı” karşısında
yan karakterleri (belki David eskimeyen “Neogazino”dan motivasyon kaynağı oldu. İkinci albüm
hislerini kontrol etmekte güçlük
Dastmalchian’ın canlandırdığı sonra ikinci albümü “Sana Ait”i geçen süreci uzadıkça biz de en az dinleyicimiz
çeken bir robot olarak karşımıza
Dr. Gurathin dışında) daha hafta müzikseverlerle buluşturdu. Bugün kadar heyecanlandık. Beklentilerini boşa
çıkıyor. Maden araştırmasını
akılda kalıcı ve en önemlisi Vadi İstanbul’da albüm tanıtım konseri çıkarmamak için elimizden gelenin en
bitiren ekibin parti yaptığı bir
yarım saatten az süren on bölüm için sahneye çıkacak topluluk üyeleriyle iyisini yapmaya çalıştık. “Sana Ait”in bu
ortamda onları izlerken hepsini
yerine daha kompakt olarak inşa müziklerindeki dönüşümü ve hayranlarıyla anlamda karşılıklı bir bağlılığın, birlikte
öldürmenin ne kadar harika
edilseydi; Alexander Skarsgård’ın kurdukları bağı konuştuk. büyümenin ürünü olduğunu düşünüyoruz.
olacağını düşleyen ancak sistemi
birçok anda matrak, bütününde Ceyhun Kaan Karakaş: “Seni Dert Etmeler” sıradan
ele geçirdikten sonra ulaşmaya
u “Sana Ait” albümünde şarkıların bazıları Anıl’a, bazıları
ise özgür iradeyi öğrenen bir bir hit değil. Yıllardır Türkiye’nin en büyük dijital müzik
başladığı televizyon içeriklerini
Sanlı’ya ait. Birinin sözleri ise Ceyhun’dan. Oldukça kolektif bir
“birey” haliyle yorumladığı sinefil platformunda Türkçe sözlü en çok dinlenen şarkı. Yeni bir
görüp yalnızca onları izleyerek
üretim süreci olmuş gibi görünüyor.
robotu, öykünün tümünü daha “Seni Dert Etmeler” demek, o listenin ilk iki sırasında yine
hayatına devam etmeye karar
Sanlı Akgün: Albümün yazım süreci, 2024 yazında
güçlü bir şekilde sırtlayabilirdi. bizim olmamız demek olurdu ki bu da oldukça gerçeküstü
veren bir robot hayal edin...
bir haftalığına içinde stüdyo olan bir eve kapanmamızla
Özellikle hikâyenin finalinde bir beklenti! Bu durum bence üzerimizdeki baskıyı da
Evet, Murderbot üşengeçliğiyle
başladı. Orada “Yokluğun Fena” ve “Ağır Roman”ın demo
sunulan benliğe, özgürlüğe, azaltıyor. Zaten bu albümü de önceden tekli yayımlamadan
fazlasıyla bizi andıran bir robot
versiyonları ortaya çıktı. Sonrasında herkes kendi evinde
köleliğe, yapay zekânın doğrudan albüm olarak sunduk. Hit kovalamaktan çok
ve bu da diziyi, kâğıt üzerinde
yazmaya devam etti, yaptıklarımızı birbirimize gönderip
ulaşabileceği sınırlara ve insan- bütünlüklü bir anlatım derdindeyiz.
absürt bir mizahla sarmalıyor.
üzerine konuştuk. “Yokluğun Fena” ve “Kül” şarkılarının
yapay zekâ ilişkilerine ilişkin
söz, müzik ve düzenlemeleri bana ait ama özellikle
‘Z KUŞAĞI DUYGULARINI SANSÜRLEMİYOR’
MİZAHİ DAMAR
temalar, bilim kurgu severlerin
“Yokluğun Fena”da Anıl ve Burak’ın müzikal anlamda kilit
Kâğıt üzerinde diyorum fazlasıyla hoşuna gidecek sorular
u Şöyle bir düşüncem var: İstanbul dışından gelen grup
katkıları oldu. Benim de “Ağır Roman”ın düzenlemesinde
çünkü pratikte, Murderbot’un bırakıyor geriye... Fakat dizi
üyelerine sahip müzik toplulukları, dinleyiciyle daha güçlü
küçük dokunuşlarım var.
uyarlama sırasında karşılaştığı boyunca hissettiğimiz ve salt
bağlar kurabiliyor. Belki bunun belirli bir nedeni yok ama sizin
Anıl Erdem Cevizci: Bu yıl bizim için üretim açısından
olay örgüsü, gizem yaratma ve mizahla kapatılmaya çalışılan
müziğinizdeki efkâr ile güncel seslerin birleşimi oldukça organik
verimli ve yoğun geçti. Konser programımızı bilinçli
yan karakterleri güçlendirmeye o gedik, izleği tamamlamaya
bir his yaratıyor. Bu duygu sizce köklerinizle bağlantılı mı?
olarak azalttık ve beste yapmaya odaklandık. İyi ki de
ilişkin temel birtakım problemleri yetiyor mu, açıkçası pek emin
S. Akgün: Ben küçük bir şehirde büyüdüm. Şehrimizde
öyle yapmışız çünkü sahnedeyken yeni işler üretmek zor
var. Murderbot’un özgür iradesini değilim. Yine de eğer siz de
yılda iki veya üç kez konser olurdu. Şimdi Anadolu
olabiliyor. Özellikle böyle 25 dakikalık ama özenli bir
kazandığı ve bir araştırma Murderbot gibi iflah olmaz bir
şehirlerinde konserler verirken gördüğümüz, o merakla ve
albüm yapmak istiyorsanız ciddi bir odak gerekiyor. Ben bu
için yola çıkacak hippi olarak diziseverseniz, geçen günlerde
tutkuyla sahneyi izleyen çocuklardan biriydim. O konserleri
albümün bestelerine tam bir yıl önce, 2024 Temmuz’unda
tanımladığı ekiple çalışmaya açıklanan Emmy adaylıklarında
izlemeye içinde son ses arabesk çalan dolmuşlarla giderdik.
başladım. “Toksik” ve “Sensizin Biri” o zaman kendini
başlamasından sonra anlatı en iyi “komedi” dalında yarışan
Hatta her yere o dolmuşlarla giderdik. Bunlar
göstermeye başlamıştı. Beste yapmaya dair bildiğim
bir anda ivme kazanıyor. Zira dizilerden daha fazla eğlence ve
insanda bazı izler ve refleksler bırakıyor.
pek çok şeyi yeniden keşfettiğim, üretimle derin
Murderbot’un asit içerisine atılıp güldürü bulabileceğinizin sözünü
Haliyle yazdığım bir şarkıda, verdiğim
Madrigal’in
bağlar kurduğum bir yıl oldu.
geri dönüşüme gönderilmemesi verebilirim.
bir fikirde hatta birini sevmemde
Kaan Alıcı: Her konuda kolektif
çalma listesi
bile o dolmuştan bir şeyler
kararlar almaya çalışan bir grubuz.
bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
u Madrigal üyeleri olarak hepinizin
Herkesin bir şekilde üretime dahil
Belki de bu gibi şeyler sayesinde
koşulsuz seveceği beş şarkılık ortak bir
olması da süreci hem hızlandırdı hem
dinleyenler bizimle güçlü bir bağ
çalma listesi hazırlayabilir misiniz?
de derinleştirdi. Ortaya çıkan albüm
kuruyordur.
Ceyhun Kaan Karakaş: Gündoğarken -
de hepimizin içine sinen bir iş oldu.
Sevgini Bırak
u Madrigal’in dinleyici kitlesi
u O çok konuşulan “ikinci
Sanlı Akgün: Tame Impala - Past Life
büyük ölçüde gençlerden oluşuyor.
albüm baskısı” size de uğradı
Kaan Alıcı: The Black Keys - Man On a
Z kuşağıyla bu kadar güçlü bir bağ
mı? Bir zamanlar bir şarkıyı gece
Mission
kurabilmenizi neye bağlıyorsunuz?
internete yükleyip sabah binlerce
Burak Emir Kamacı: Radiohead -
K. Alıcı: Z kuşağı, müzik dahil
kişiye ulaştığınıza tanık oldunuz. Peki
Weird Fishes / Arpeggi
her alanda piyasayı yönlendiren
bugün üretirken “Bu şarkıyı binlerce
Anıl Erdem Cevizci: Men I
ana kitle. Onlarla aynı duyguları
kişi dinlemeli” gibi bir motivasyon devreye
Trust - Lauren
paylaşmak ve o desteği arkamızda
giriyor mu? Ya da şöyle sorayım: Yeni bir “Seni
hissetmek bizim için çok değerli.
Dert Etmeler” beklentisi çevrenizde hissediliyor
Gençlerle aramızdaki bağ bizi her zaman
mu?
heyecanlandırıyor, onları gerçekten çok seviyoruz.
A. E. Cevizci: İkinci albüm baskısını, “Artık bir albüm
B. E. Kamacı: Z kuşağının duygularını sansürlemeden
yayımlamalıyız” duygusuyla yaşadık. Dijital çağda iki
yaşaması, anlam arayışında açık olması, bizim müziğimizle
albüm arasına dört yıl koymak ister istemez bir baskı
kurduğu bağı güçlendiriyor. Biz de şarkılarımızda o
yaratıyor. Sürekli albüm planlarından söz ediyorduk
kırılganlığı gizlemeden, olduğu gibi vermeye çalışıyoruz. Bu
ama bir türlü yayımlamıyorduk. Beğenilmek güzel ama
da samimi bir köprü kuruyor.
üretirken beğenilmek üzerinden bir kaygımız olduğunu
A. E. Cevizci: Dinleyicilerimizle aynı dili
düşünmüyorum. Dinleyicilerimiz bugüne kadar ne
konuşabildiğimiz için bu bağın bu kadar kuvvetli olduğunu
çıkardıysak sahiplendi, uzun süre keyifle dinledi. Bu
düşünüyorum. Benzer şeyleri hissediyoruz, benzer şeylere
albümle onları yine mutlu edeceğimize inanıyoruz. Yine
üzülüp seviniyoruz. Bu sosyal medyada da geçerli.
zamansız, “evladiyelik” bir iş yaptık.
Samimiyet bence en çok karşılık bulan şey.
K. Alıcı: “Seni Dert Etmeler” bizim için hep çok özel
C. K. Karakaş: Bugün her şeyin çok hızlı tüketildiği
kalacak. Ama bu albümde de o hissi ve heyecanı yaşatan pek
Murderbot’un
bir dönemde, bizim için en büyük şans dinleyicilerimiz.
çok parça var. Bu defa sadece bir şarkıyla değil bütün bir
başrolünde Alexander
Zamanla değişiyoruz elbette ama aramızda kurulan o
albümle o duyguyu aktarmaya çalıştık.
Skarsgård yer alıyor.
duygudaşlık hâlâ çok güçlü ve canlı.
Burak Emir Kamacı: “Seni Dert Etmeler” bizim için
PUANIM: 7/10