Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ARALIK 2024
6
Annesi Türk, babası İngiliz olan ve çocukluğu Marmaris’te geçen Özgür Foster bugünlere geliş öyküsünü anlattı.
Denizden gelen çocuk
lk kez bu yılın mayıs ayında sahnelenen
“Chaplin” oyunu 21 Aralık’ta zorlu PSM’de
‘Sahne tozu çok başka’
yeniden tiyatro izleyicisiyle buluşmaya
hazırlanıyor. Böylesi büyük bir karakteri ele
u Kamera önü mü yoksa sahne mi sizi
İalan oyunun başrolünde Chaplin’e yaşam
ideallerinize daha yakın hissettiriyor?
veren Özgür Foster ise ilk tiyatro deneyiminde
Bunu ayırmanın doğru olduğuna artık
oldukça zorlayıcı bir hazırlık sürecinden geçse de
inanmıyorum. Şimdi bana diyeceksiniz ki
yaşantısından çok memnun. Söz şimdi onda.
“Ne diyorsun Özgür neden?” (Gülüyor)
u İlk tiyatro
Geçen yıl Chaplin öncesi bu soruyu
oyununuzda Charlie
cidden almış olsam kesinlikle “Kamera
Chaplin gibi dünya
önü” derdim ama inanın değişti fikrim.
sinemasına yön vermiş
Sahne tozu çok başka bir şeymiş. Seyirci
bir isme bürünüyorsunuz.
önünde performansını sergilemek, etkiye
Oldukça iddialı bir
tepkiyi anında almak adrenalin yükselten
meydan okuma.
serotonin salgısını tavan yaptıran bir his.
Öncelikle “oldukça
Foster, lise Mesleğimi yaptığımı iliklerime kadar
iddialı bir meydan okuma”
döneminde
hissettiğim bir alan ama işte tam da bu
dediğiniz için çok teşekkür
deniz
Marmaris Müjdat
noktada ikisini ayıramam çünkü kamera
ederim, mutlu oldum ve
ülkütekin Gezen Sanat
önünde olmanın da başka açılardan
onur duydum. Yalnız
Merkezi’nde drama
katkısı büyük. İkisi birleştiğinde uyum
şunu da eklemek isterim
eğitimi aldı. Ardından
akademi 35.5’ta tamamlanıyor ve insan hayallerini hedeflere
ki benim meydan okumam kendime. Sinema
temel sahne
o zaman dönüştürüvermeye başlıyormuş
tarihinin en önemli figürlerinden Charlie Chaplin’i
sanatları ve
bunu öğrendim. Sanatın her alanında
canlandırmak olmak gurur verici. Benim için çok
kamera önü
olmak aslında ideallerime daha yakın
heyecanlı bir süreçti. Yapımcımız aynı zamanda
oyunculuk
hissettirecekmiş beni bunu anladım.
menajerim Mert Siliv bir gün telefon açıp “Özgür
eğitimini tamamladı.
bu sene ana akıma proje yapmayalım tiyatro
yapalım ne dersin? Sana bir hafta düşünme payı oldukça donanımlı bir süreçten geçtim. İnanın üne karşın gördüğü ilginin ona hiçbir zaman yarısı okulda geçiyordu. Bu durum erken yaşta
kararını verip döner misin?” dedi ve kapattı. şu zorluğu yaşadım diyebileceğim bir durum yeterli gelmeyişi ve her zaman yeterince sevilip sorumluluk almayı, daha çabuk büyümemi,
Ben bir hafta boyunca enine boyuna düşünüp yaşamadım çünkü zihnen ve fiziken yaşam sevilmediğini sorgulaması, kendini hep eksik ve geleceğim için hedefler koymayı ve bunun
eğer bu şekilde bir öneri ile geliyorsa bir bildiği şartlarıma kadar değiştirdiğim kamp dönemi bana yalnız hissetmesine neden olmuş ve bu yalnızlık için çaba sarf etmem gerektiği gerçeğiyle beni
vardır diyerek döndüm ve “Tamam ama ne yeni bir deneyim kazandırırken hedefime o kadar da aslında hayatının geneline baktığımızda tanıştırdı.
oynayacağım?” dedim. Bana “Charlie Chaplin” kilitlenmiş vaziyetteydim. kariyerindeki en büyük motivasyon kaynağı. Ben u Marmaris’te büyüyen birisi olarak
dediği an bacaklarım titremeye ve bedenime de tüm bunları göz önünde bulundurarak daha çok yaşama ve insanlara pozitif ve yüksek enerji
‘OTOBİYOGRAFİYE BAĞLI KALDIK’
iğneler batmaya başlamıştı. “Bana iki üç gün daha sevilmek için çok çalışmış bir adamın hayatını ile yaklaştığınızı düşünüyorum. Ancak siz de
u Sahnede ve kamera önünde kitleleri
müddet verir misin?” dedim ve telefonu kapattım. aynı şekilde çok çalışarak anlatmaya çalıştım. fark etmişsinizdir, İstanbul’da herkesin enerjisi
etkileyip zamanının ötesine taşan pek çok
Charlie Chaplin’i elbette biliyordum. Şarlo’nun u Kendinizi ve küçüklüğünüzü “denizden böyle değil. İstanbul’a geldiğinizde bu titreşim
isim gibi Chaplin de birbirinden farklı yönleri
filmlerinden izlediklerim vardı ama araştırmam gelen çocuk” olarak tanımlıyorsunuz. farkının zorluklarını yaşadınız mı?
ve kimlikleriyle ele alınabilir. Siz Chaplin'in
lazımdı. Araştırdıkça bir oyuncu olarak Chaplin’i Marmaris’te deniz ve doğa ile iç içe bir Ben buna titreşim farkı değil de tempo farkı
personasını nasıl yorumladınız ve ona rol
yeni nesillere aktarmam gerektiğine ve bunun yaşamınız varmış. demeyi tercih ederim. Açıkçası zorlamadı.
verirken nasıl bir yaklaşım içindeydiniz?
görevim olduğuna inandım ve Mert’i arayıp Gerçekten öyle, denizde büyüdüm diyebilirim. Oyuncu olmaya ve İstanbul’a taşınmaya karar
Charlie Chaplin’in otobiyografisine bağlı
“Haydi yapalım şu işi” dedim. Zorlu bir süreçti (Gülüyor) Altı yaşımda yelken yapmaya ve verdiğim an zihinsel olarak zaten çok hazır ve
kalınarak yazılan bir oyun, doğal olarak Chaplin’in
ama çok keyifliydi. Deneyimlerimin oldukça yarışmaya başladım bu nedenle erken yaşta takım istekliydim. Evet Marmaris’in İstanbul’a göre
içinde bulunduğu tüm kimlikleri ve farklı
geliştiği bir dönem yaşadım. İsim haklarının arkadaşlarım ve antrenörümle ailem yanımda daha sakin bir temposu var ama benim yaşam
yönlerini de betimlemiş olduk. Chaplin’in hayatını
izinlerinin alınmasından,82 senenin bir oyuna olmadan seyahat etmeye, insanlarla sosyalleşmeye, tempom zaten oraya göre hızlıydı. İstanbul’u
anlatmaya çalışırken aslında bildiğimiz taraflarının
sığdırılabilmesine, oyunculuk adına kendime yeni kentler görmeye ve deneyimlemeye fırsatım isteme nedenlerimden biri de kariyer hedeflerimde
yanında çok ön plana çıkmamış karanlık taraflarını
yaptığım en iyi yatırım olan kamp dönemime, oldu. Okul dönemim yarı zamanlı ilerledi, yarısı doğru yer olması dışında ritmi yüksek bir kent için
da ele aldık. Kendisinin sahip olduğu o büyük
hareket eğitimlerinden şan derslerine kadar yarışlar ve kamplarda değişik şehirlerde, kalan doğduğumu düşünüyorum.