22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 lye2022 4 Mustafa Yapar, Türkiye’nin dört bir yanından kadınların yaşamöykülerini gün yüzüne çıkardı berrin Hepsi birer kahraman Kara Deniz ehmet Yapar, 1960 model kırmı- Mehmet Yapar’ın yaşamı kırmızı zı bisikletiyle sokaklarda yıllardır pedal çeviriyor. Bu yolculukta fo- bisikletiyle karşılaşmasıyla değişiyor. toğraflar çekiyor, sosyal sorumlu- Kırmızı bisikletse yaşamlarını çoktan Mluk projelerine destek veriyor ve karşılaştığı insanların ilginç öykülerini “Kırmızı değiştirmiş kadınlarla karşılaşıyor Bisikletim” adlı sosyal medya hesabında paylaşı- ve ortaya toplumda her geçen gün yor. Büyük ilgi gören bu öyküler “Kırmızı Bisik- baskı ve şiddete maruz bırakılan letim – Yaşanmış Kadın Hikâyeleri” adıyla Müp- tela Yayınları etiketiyle bir kitap oldu. kadınların gücüne yer veren Öykülerini paylaşanlar arasında yazar Bahar öykülerle dolu bir kitap çıkıyor. Eriş, oğlu Oğuz Arda Sel’i Çorlu tren kazasın- da kaybeden Mısra Öz, yazar Defne Ongun, ba- le sanatçısı İlke Kodal gibi kamuoyunun tanı- u Yaşamı anlamlandırmaya ça- dığı isimlerin yanı sıra çeşitli kaygılarla ismi- lışan ve bunun için esin kaynağı- ni gizli tutan kadınların travmatik yaşanmışlıkla- na gereksinim duyan insanlara rı da var. Öyküler farklı olsa da kadınların görüş- leri ortak: “Yaşam muhteşem bir hediye. Umutsa neler söylemek istersiniz? en zor günlerde ruhumuzun sığınağı…” Kırmızı Hayat anlardan ibarettir. Bir Mehmet Bisiklet’in esin dolu yolculuğunu Yapar’a sorduk. varız, bir yokuz. Boş laf de- ayşe Kete Yapar ğil, anı yaşamak çok önem- doğuştan en- u Kitaba adını veren “kırmızı bisiklet”inizi gelli bir ka- li. Anda varız, öncesini ve sormak istiyorum. Hangi hisle ve düşünceyle karşılaşmadık” diyenler, hikâye sahiplerinin yeri- dın. Hayatı- sonrasını seçemiyoruz. Pa- başladı yolculuğunuz? nı sokak hay- ne kendini koyanlar, şükredenler, gurur duyanlar muk ipliğinde bir ha- vanlarına Yıl 2015. Stresli bir hayatım vardı. Sorgulama- oluyor. Hikâyelerde kendilerini bulanlar benim- yat yaşıyoruz. Sevmek adamış birisi. ya başlamıştım. Babalık nasıl bir duyguydu, ye- le irtibata geçiyor. Konuşmak, bir şekilde rahatla- en kutsal ve en değer- ni yeni idrak ediyordum. Sorum- mak istiyorlar. Gün geçtikçe de sayıla- li şey. Mutluluk bu- luluklarım artmıştı. Hepsi üst üs- rı çoğalıyor. laşıcıdır ve güçtür. te gelince nefes alamayacak hale Ne hikâyeler oku- u Peki kitap çıkarma fikri nasıl gelmişim. Tam o zamanda kırmı- dum, hepsinin ba- ortaya çıktı? Yolculuğun en başında zı bisikletim ile yollarımız kesiş- şarısının ana amaç bu değildi sanırım. ti. Beraber pedallamaya başladık. maddesi sev- 2017’de başlayan serüvenimiz bo- Yeni yerler ve insanlar kafamı da- gi. Sevin ve yunca yüzlerce hikâye dinledim. ğıtmama yardımcı oldu. Şehir şe- Mısra Öz, Çorlu tren kazasında oğ- anı yaşa- “Kırmızı bisikletim” ile çok yol kat hir gezdik. Sosyal sorumluluk pro- lunu ve eşini kaybediyor. Oğlu için yın. ettik. Her mola verişimde illa biri- hukuk mücadelesi veren bir kadın. jeleri yaptık, köy okullarını ağaç- si geldi, bisiklet ile olan anılarıyla landırdık, pedallamaya devam edi- başlayarak anlattığı hikâyeler oldu. yoruz... Ve bir gün aklıma “Neden kitap çı- u Bu yolculuk kadın öyküleri- kartmayayım” fikri geldi. Tam o ne nasıl vardı? zamanlarda yazar bir arkadaşımın Yılların birikimi olan yol “Kitap çıkarmayı düşünmez mi- hikâyeleri beni çok etkiliyordu. Her sin” sorusuyla başladı. Güçlü ka- yeni durağımda yeni hayatlarla kar- dın hikâyelerini insanlarla buluş- şılaşıyordum. Bir gün şans bayisi işleten yaşça turmam gerektiğini hissediyordum zaten. Zama- büyük bir kadının hikâyesini dinledim. Tam bir nı gelmişti ve kitap çıktı. Atatürk hanımefendisi, 80 küsur yaşlarında tır- u Özellikle son dönemde kadınları sürekli nakları ojeli, saçları fönlü, konuşması ile beni et- Anl A Ak Selcen Kankul baskılamaya çalışan bir zihniyetle karşı kilemişti. Rahmetli Zeki Müren ile arkadaşlığı küçük yaşta ge- karşıyayız. Ancak her şeye karşın kendi varmış. Sonra kendisinden izin alarak hikâyesine çirdiği yüz felci Terapi yaşamlarını değiştiren güçlü kadınların yer verdim. Kadın hikâyelerini toplamaya böy- sonrasında ha- bir tiplemesini görüyoruz kitapta. le başladım. yata sımsıkı sarı- Her hikâye beni olgunlaştırıyor. Ka- lıp çocuk fizyo- gibi bu kitabın sahibi onlar dınların güçlü olduğunu biliyordum terapisti olan bir kadın. ama zamanla daha da güçlü oldukla- u Kitabınızın gerçek kahramanlarıyla nasıl rını gördükçe kadınlara olan saygım tanıştınız? büyüdü. Eşinden şiddet görmüş, iş u Birine yaşamın dönüm noktalarını Kitabımın demiyorum çünkü bu kitap benim yerinde mobbinge uğramış, kü- anlatma ya da dinleme süreci nasıl ilerliyor? değil bütün kadınlarımızın ve onları başarı dolu çük yaşta akran zorbalığına uğ- Önce bir tanışma süreci oluyordu. hikâyelerinin eseri. Ben aracı oldum. Kadınlarımı- ramış... Liste uzar gider. Hepsi Hayattan konuşuyorduk. Karşılıklı zın bana özel mesaj yoluyla “Benim anlatacakla- dimdik ayakta durmuş ve yo- tanışmadan aldığımız elektrikten sonra rım var. Yer verebilir misiniz” demesiyle başlayıp luna devam etmiş ve hepsi kendilerini anlatmalarını istiyordum ve pür ilerledi. İstanbul’da olanlar ile yüz yüze oturup fo- kendi içinde bir kahraman. dikkat dinliyordum. Onların da konuşarak toğraf çekilip sohbet ettik. Şehir dışında olanlar ile Bir yerde kadın mutluysa rahatlamak istedikleri anlar oluyordu, de telefonda tanıştık. Hepsinin güvenini kazanmak o yer cennet bahçesidir. gözlemliyordum. Sohbetin başı ve sonundaki benim için onur verici. Kadının mutluluğu, gü- kadın çok farklıydı. Terapiden çıkmış gibi u Okur tepkileri nasıl? Okudukça kendi cü etrafına ışık saçar. mutlu oluyorlardı. İlk defa tanıştıkları Sema hanım akdeniz anemi- Tersi olursa dünya öykülerini de paylaşmak isteyenlerin sayısı insanlara hayatlarını anlatmak onlara daha si hastalığı yaşayan kızına ba- yaşanılacak bir yer artıyor mu? kabilmek için inşaat işçiliği basit geliyordu. Çünkü beklentisiz dinliyor olmaktan çıkar. “Aaa nasıl bir kitap bu neden önceden sizinle yapan bir kadın. insan. O da karşı tarafa güven veriyor. Zamanında doğan bebeklerin yaklaşık yüzde 50’sinde ve erken doğmuş bebeklerin yüzde 80’inde yaşamın ilk haftasında sarılık görülüyor bebe101 Sarılığa karşı anne sütü oğumdan sonra hastanede iki gün Zamanında doğan bebeklerin yakla- deriz?” dedik. Ebeveyn olmak akıl- kalmak istemiştim. Çünkü yeni du- şık yüzde 50’sinde ve erken doğmuş cılığı arada bir katlayıp rafa kaldır- rumumuza alışana kadar güven- bebeklerin yüzde 80’inde yaşamın ilk mak demekmiş. Hemen sarı tulum- li alanda olmak iyi gelmişti. Ancak haftasında sarılık görülüyor. Tabii bu lar sipariş verdik. “Çırılçıplak soyup Dikinci günün sonunda “Bebeğimle rakamları doğumdan önce bilmiyor- pencere ardından (hava soğuk oldu- evde baş başa sakin günler bizi bekler” diye düş- dum ve o cehaletle Uzay’ı sezaryenle ğu için) güneşlendirin.” Bu yöntem Dilşa D ler kurarken taburcu olduğumuzun ertesi günü er- erken doğurdum. Erken doğum, sütü- yine de biraz mantıklıydı, tedavisi Çelebi kenden hastaneye çağırıldığımızı öğrenince yıkıl- mün de geç gelmesine sebep oldu ve fototerapi olduğuna göre güneş ışı- dım. Uzay sarılık olmuştu. Her gün ölçüm yapı- aksi gibi sarılığın en iyi çözümü em- nı işe yarayabilirdi. Ama cam, güne- lacaktı ve eğer kritik değer çıkarsa fototerapi al- zirmek. Neyse ki eşimle mükemmel şin UVB gibi çoğu faydalı ışınlarını ması gerekecekti. Hastanemiz anne dostu olduğu bir takım olmuştuk. Hastaneye geri yatma endişe- geçirmez. Geçirse bile sarılık tedavisi için güneş için tedavi süresince neyse ki Uzay’ı benden ayır- siyle tıpkı bir makine gibi iki saatte bir kalkıyor, ışığına maruz kalmayı destekleyecek yeterli ka- mayacaklardı. Bunun yerine birlikte bir gece da- ne kadar emdiğini bilemediğimiz için içtiğinden nıt bulunamamış. Tabii o zamanlar bu araştırma- ha hastanede kalacaktık. Uzay da fototerapiyi be- emin olmak endişesiyle hemen öncesinde sağdı- ları yapacak ne zamanım ne de aklım vardı. De- nim yanımda görecekti. Oğlumdan ayrılmayaca- ğım sütü şırıngayla ağzına veriyorduk. Pompa sa- nize düşen yılana sarılır. Bize ne dedilerse dene- ğım için mutluydum ama hastaneye dönme fikri yesinde sütüm de az da olsa gelir olmuştu. Sağ- dik. Bu yöntemlerin elbette hiçbir faydasını gör- ve belirsizlik beni mahvetmişti. Bir de ameliyatın mak için ben biraz daha erken kalkıyordum. Pom- medik. Sonunda çözüm bol bol içtiği sütlerden yorgunluğunu üstümden atamamışken, zirvedeki paların her seferinde yıkanıp sterilize edilmesini geldi. Sarılığın geçmesi uzun sürdü ama netice- hormonlarıma ilk haftanın şaşkınlığı da eklenince de eklersek ilk hafta adeta hiç uyumamıştım. de hastaneye yatmadan, bol bol anne sütü içe içe çok yıpratıcı günler yaşadık. atlatmış oldu. bir günde dört kilo aldı Bir hafta boyunca her sabah erkenden hasta- Özetle yeni doğan sarılığı ne yazık ki çok yay- Ama değmişti. Sarılık korkusuna Uzay’ı öy- neye taşındık ve “Acaba bu kez yatar mıyız?” gın ve benim yaptığımın aksine eğer şartlarınız le bir beslemiştik ki doktoru kilosuna inanama- diye yanımızda hep valiz vardı. Tenden ölçü- uygunsa vaktinde ve normal doğum yapmak ona dı, bir günde ortalamanın dört katı kilo alıyor- mü hep yüksek çıktığı için Uzay’ın topuğundan çalışmamıştım! Herkese şunu demek istiyor- karşı alabileceğiniz en büyük önlemlerden biri. du. Böylece sarılık için de daha az endişelenir ol- kan alıyorlardı. Ve o kan alma anlarında bayı- dum: “Beni neden daha önce uyarmadınız!” muştuk. Yine de Uzay’ın sarılığı geçecek gibi de- lacak gibi oluyordum. Ben öyle ayılıp bayılır- Sıklıkla anne ve bebek arasındaki kan uyuş- ğildi. Arada bir açtığı gözlerinden bembeyaz ol- ken derdimi soranlar “Sarılık” cevabını aldı- mazlığından kaynaklanan patolojik sarılığın aksi- ması gereken sklera’yı (gözünün akı) sapsarı gör- ğında ya kendi çocuklarında ya da yakınlarında ne Uzay’ın da dertli olduğu fizyolojik sarılık çok KAYNAKÇA dükçe içimiz burkuluyordu. Doktor önerilerinin Johnston, R. V., Anderson, J. N., & Prentice, C. (2003). Is sarılığı deneyimlemiş olduklarını söylüyordu. yaygın ve pek de risk teşkil etmiyor. Karaciğerle- sunlight an effective treatment for infants with jaundice?. Medi- yanında çaresizlikten kocakarı yöntemleri de de- Hatta tipik bir sezaryen bebeği olarak ben de ri henüz tam gelişmediği için kırmızı kan hücrele- cal journal of Australia, 178(8), 403-403. niyorduk. “Sarı kıyafetler giyerse sarılık geçer.” sarılık olmuşum. Sarılık çok yaygındı ve ben rinin sarı pigmenti olan billirubin’in işlenemeyip Kumar RK. Neonatal jaundice. An update for family physici- İşe yaramayacağını biliyorduk ama “Ne kaybe- nasıl olup da doğumdan önce bu konuyu hiç yenidoğanların kanında birikmesiyle oluşuyor. ans.. Aust Fam Physician. 1999;28:679-82. oluyor tm lü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle