Katalog

2 im 2022 6 bu film bayrak sallamıyor den üzi ütkl ekin Ahmet Barış Rıfat Gönenen Şungar Çilingir Sofrası’nın ürk sinemasında bu u Çekimlerden önce belirliyor. Ali Kemal’in de şöyle bir tarafı vardı. başrol oyuncuları yıl en çok konuşulan “Ben zekiyim” diye, “Bu böyle bir film” diye ba- oyunculuğunuzun nasıl iki isim oldu Barış ğırmadı, repliklerini öyle seçmedi, kendini anlat- Barış Gönenen ve Ahmet olması gerektiğini dü- Gönenen ve Ah- mak için büyük laflar etmedi. Metnin, anlatım di- şündünüz? Rıfat Şungar’la ödüllü Tmet Rıfat Şungar. linin bağırma ihtiyacı duymaması en güzel özel- B. Gönenen: Masa- Hem İstanbul Film Festivali’nde oyunculuklarını, filmin liklerinden biri oldu. ya oturuyoruz ve konuşu- hem de Adana Altın Koza Film B. Gönenen: Film çok bireysel bir hikâye an- yoruz. Tek mekân. Dola- travmalara dokunan içeriğini Festivali’nde En İyi Erkek Oyun- latıyor. Üzerine büyük gömlekler giymiyor. yısıyla biraz tiyatro oyu- u Rolleriniz sizde ne gibi izler bıraktı? ve çevresinde sürmekte olan cu Ödülü’nü birlikte aldılar. Ali nu gibi oynamamız gere- B. Gönenen: Oynarken kendi eski ve ya- u Film etrafında bir tartışma dönüyor şu Kemal Güven’in yazıp yönettiği ken bir metin. Bu beni ür- LGBTİ + tartışmalarını rım kalmış aşk hikâyelerimin sandıktan çık- sıralar. “Bu Türkiye’nin ilk kuir filmi mi yoksa Çilingir Sofrası’nda yaşam verdik- kütüyordu çünkü tiyatrodan tığı oldu. Oyuncu olmanın şöyle iyi bir tara- daha önce yapılıyor muydu? Bir kuir filmse konuştuk. leri karakterleri Yusuf Efe ve Emir gelme bir oyuncuyum. Bir de fı var. Onların sandıktan çıkması bir mevzuyu ne kadar yeterli, bağlam içerisinde?” şeklinde Can’ın bir çilingir sofrasında toplumsal - tiyatrocular bunu çok iyi anlar- kapatmana sebep oluyor. Tekrar bakıp kendi- sorular soruluyor. değerlerinden sıyrılarak yıllar önce küllenen kameraya çekilmiş tiyatro oyunu ka- ni iyileştiriyorsun ve bunu performe ediyor- B. Gönenen: İlk kuir filmi değiliz ve böyle bir bir aşkı hatırladığı film elbette içeriğiyle de çok dar kötü bir şey yoktur. Sünnet kaseti iz- sun. O performansın içerisinde kendi hissi- iddiamız yok. Ali Kemal’in de yok, bu bir yazarın konuşuldu. Ancak Şungar da Gönenen de filmin her- lemeyi tercih ederim. İki üç etmen çok işe yaradı. ne dışarıdan bakabiliyorsun. Senin için anlam söylediği bir laftı. Bu tarz çok az içerik olduğu için hangi bir bayrak sallama niyetinde olmadığını söylü- Birincisi Ali Kemal ne istediğini çok iyi biliyordu. ifade eden bazı anların artık etki etmediğini tartışılacaktır, normaldir. Ama “Türkiye’nin ilk ku- yor. Sözü onlara bırakalım... İkincisi çok iyi bir setimiz vardı. Herkes o anın içe- görmek bir tür psikolojik sağlama gibi. ir filmi” dersek çok iddialı ve fazla olur. Öte yan- risinde olmamıza çok yardımcı oldu. Üçüncüsü ço- A. R. Şun GAR: Benim açımdan, başkala- dan filmin kesinlikle politik olduğunu düşünüyo- u Film bir çilingir sofrası çevresinde sürüyor. Bu ğu sahneyi tek seferde çektik. Dolayısıyla o anlar rının ne diyeceğini düşünmeden kendimi ra- rum. Günlük siyasetten sıyrılmak da öyle, çünkü kavram size ne ifade ediyor? Çilingir misali insa- hakiki oldu. hat bırakmak konusunda ne kadar yol kat et- çok zor bir eylem. Mesela siz “gey” karakterlerin nın ruhunun anahtarını açan bir yönü var mı? A. R. ŞunGAR: Benim için tiyatronun en büyük tiğimin sağlamasını yapmak gibi oldu. Zaten olduğu bir film yaptığınızda o topluluk sizden bu B. Gönenen: Rakı sofrası derin konuların konu- farkı, oynarken beni kimsenin kesememesi. Tabii si- birkaç senedir psikoloğumun da yardımıyla konuyla ilgili bayrağı sırtınıza giymenizi istiyor. şulduğu bir masaya da dönüşebiliyor. Ayrıca tuhaf bir nemada bu mümkün değil. Burada ikimizin de tiyat- bu konuda çalışıyordum. Yusuf Efe üzerinden Bunu yapmadığınızda linç edilebiliyorsunuz. şekilde çok toksik bir tınısı da var. Böyle bir ironisi de ro geçmişinin büyük yararı var. Okul bitip bağımsız tekrar düşünmek, kendimden bağımsız şekil- A. R. Şun GAR: Ben zaten “Politikti” ya da mevcut. Hem erkeklerin kendileri hakkında duygusal sinemaya ilk başladığımda serbest bırakılmanın bü- de oynadığım karakter ile empati kurarak bu “Politik değildi’’nin neye göre belirlediğinin sağ- olarak konuşma özürlü canlılar olması hem de bu ka- yük özgürlük olduğunu zannederdim. Aksine çerçe- konuyu kurcalamak çok iyi geldi. Bu film ba- lıklı değerlendirilmediğini düşünüyorum. Tiyat- dar derin konuların konuşulduğu bir masa. venin çizilmesi özgürlük. Burada çerçevemiz de Ali na karakterim özelinde “kendim olamamak”la roda da sinemada da insana dair hikâyeler “ne- Kemal’in yaptığı çalışmayla netti. O çerçeve içinde ilgili çocukluğumdan bu yana ne kadar zor u Erkeklerin feminen tarafına hitap etmiyor dense” bağırarak anlatılmayınca, günlük siyaset- özgür davranabiliyorduk. O masadaki bardakları al- süreçlerden geçtiğimi hatırlattı. Ayrıca bu fil- mu biraz? ten izler taşımadığında politik görülmüyor. Biri mamız, vermemiz… Replikler dışında gelişen şeyler mi yaparken Yusuf Efe’yle paralel yaşamla- B. Gönenen: Evet. Erkeklerin, erkekliklerinden sahneye çıkıyor ve bir şey anlatıyor, daha ne ka- kendiliğindendi. Hiç doğaçlama yapmadık ancak hep rı olan dostlarım da aklıma geldi. Bu beni en- sıyrıldığı bir şeye dönüşüyor. Ağladığı, kendi alem- dar politik olabilir? Politik olması için illa bay- doğaçlama yapıyormuşuz gibi bir his oldu. “Ödülü dişelendirdi çünkü film esnasında o arkadaş- lerine döndüğü… Rakı sofrasında çok samimi, baş- rak sallamak gerekmiyor. Yusuf Efe üzerinden paylaştı” diyorlar, bence biz zaten bir tane ödül aldık. larımın anılarından aldıklarımla davranırsam ka hiçbir içkiyi içerken olmayan bir durum var. düşünecek olursam, o da birçoğumuz gibi “ken- kendimi kötü hissederdim. Endişelendiğim A. R. Şun GAR: Barış’ın dediği doğru. Heterosek- di olmak”la ilgili sorunları olan biri. Cinsel kim- bağıran bir film değil gibi olmadı, oynarken aklıma bir arkadaşım süel erkeklerin günlük hayatta dışarı vurmaktan çe- liği ile barışamamasından dolayı yaşadıkları Yu- gelmedi. Filmin çekimleri bittiğinde bir rahat- u Bu, iletişimde de çok önemli bir durum. Ko- kindikleri duygusal hallerini saklayamadıkları bir yer suf Efe’nin kişisel hikâyesi, kendi olamamasından lama oldu. Çünkü bütün psikolojinle filme tu- nuşma iletişimin çok az bir kısmıdır, mimikler, rakı sofrası. O yüzden çilingir sofrasında buluşmuş ol- dolayı ise bir çoğumuz için çok önemli. Ben de tunuyorsun ve bittiğinde salıyorsun vücudu- malarının, özellikle Yusuf Efe açısından bir rahatla- davranışlar çok önemli. Onu katmak da sizin kendim olamadım yıllarca, hâlâ olamıyorum bir- nu. Tüm EMDR, psikoloji seanslarının üstü- ma zemini oluşturduğunu ve bu yüzden Emircan’ı çi- yaratıcı ve sanatsal yönünüzü ortaya çıkaran çok yerde. Hikâyeyi cinsel kimlik üzerinden de- ne oynayarak da görmüş oldum. Kimseyi oy- lingir sofrasına davet ettiğini düşünüyorum. Çilingir bir durum diye düşünüyorum. ğerlendirmek bir tercih ve elbette politik ama bir namadan Yusuf Efe kadar Yusuf Efe çıkar- ismi manidar bu bakımdan. Özellikle hetero erkekle- A. R. Şun GAR: Konuşmadığımız anların kıy- insan varlığının neden kendisi olamadığını konuş- maya çalıştım. rin kilitlerini açması için doğru bir ortam. mak da bir o kadar politik. metini senaryonun dili ve hikâyenin anlatım şekli BeRRin k ARAdenzi berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr v Tekfen Filarmoni ile Roby Lakatos & Ensemble Kültür rotası ziz Shokhakimov yönetiminde- ri ile icra edile- Aki Tekfen Filarmoni Orkestrası, 30. cek. Gelenek- kuruluş yılında müzikseverlere olduk- sel Roman mü- ça keyifli bir konser vadediyor. Program- ziği tınılarını doğaçlama ruhu ile birleş- da, Beethoven’ın 7 No’lu Senfonisi’nin tiren Roby Lakatos Ensemble, ünlü ka- v Bozkırın ardından, dinleyicilerin aşina olduğu bir- nun sanatçımız Göksel Baktagir ile sah- çok eser, “Şeytanın Kemancısı” olarak neyi paylaşacak. Konser, 5 Ekim’de Zor- Tezenesi bilinen Roby Lakatos’un düzenlemele- lu PSM’de. anılıyor v Altın Portakal Film Festivali ntalya Büyükşehir terimler” bölümlerinde yer alan v Don Kişot AKM’de! ABelediyesi’nin ev sahipli- filmlerle zengin bir programa sa- ürkmen/Abdallık kültürü ve müzik geleneğinin ğinde ve T.C. Kültür ve Turizm hip. Bu yılki gösterimler AKM iguel de Cervantes’in mez bir yere sahip olan Don Tson büyük temsilcisi, halk ozanı Neşet Ertaş’ın Bakanlığı’nın katkılarıyla 1-8 Aspendos ve Perge salonların- Maynı ismi taşıyan roma- Kişot Balesi seyirciyle bu- en sevilen eserleri, senfonik şekilde yeniden düzen- Ekim tarihleri arasında yapıla- da, Doğu Garajı Kültür Merke- nından seçilmiş bazı bölüm- luşuyor. Don Kişot, Ayşem lenmiş haliyle Çukurova Devlet Senfoni Orkestra- cak 59. Antalya Altın Porta- zi Salonu’nda, Yıldızların Al- lerden esinle oluşturulan, L. Sunal Savaşkurt düzenleme- sı tarafından seslendirilecek. “Senfoni ile Neşet Er- kal Film Festivali, Türkiye’de tında 1 ve Yıldızların Altında Minkus’un bestesi ve yük- si ve İstanbul Devlet Ope- taş Türküleri” konserinde, solistler Nilgün Kızıl- ilk kez Antalya’da gösterile- 2 açık hava sinemalarında izleyi- sek seviyedeki bale tekniğiy- ra ve Balesi’nin temsiliy- cı ve İsmail Altunsaray yer alacaklar. “Bozkırın cek yarışma filmleri, “Baş- ciyle buluşacak. Festival biletle- le dünyaca ünlü toplulukla- le 13 Ekim Perşembe akşamı Tezenesi”nin sazı ve sözü, 12 Ekim akşamı CSO ka Bir Dünya” ve “Özel Gös- ri biletix’te. rın repertuvarlarında değiş- AKM’de sahnelenecek. Ada Ankara’da dinleyicilerle buluşacak. Kendi olamayanlar için Fotoğraf: Gökhan Kam Mekân: SALT Galata ek