Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 OCAK 2022
8
Cinsiyetçi yaklaşım, erkek egemen kültür ve önyargılar... Kadınlar iş yaşamında birçok engelle mücadele ediyor
Ayrımcılığa karşı liyakat
Kadınlar toplumda her alanda
olduğu gibi iş dünyasında
da ayrımcılıkla mücadele
ediyor. Kabullenilmiş yargılar,
kadınları belli meslek
gruplarına sıkıştırıyor.
BERRIN
KARADENIZ
oplumsal cinsiyet eşitliğinin
en önemli ayaklarından biri-
si kadınların iş dünyasında-
ki yeri. Kadınların iş yaşa-
T mına katılımı, çalışma haya-
tında görünür olması, kariyer yolunda cinsi-
yet temelli engellerle karşılaşmadan ilerleye-
bilmesi ve yönetim pozisyonlarında yer ala-
rak hemcinsleri için esinlenebilecekleri bir
rol model oluşturması, eşitsizliği normalleş-
tiren genel toplumsal algıyı kırması açısında
önemli unsurlar.
Peki, kadınların çalışma yaşamındaki ter-
cihleri hangi alanlar oluyor ve bu alanlar-
da kendilerine ne kadar yer bulabiliyorlar?
Ne yazık ki genel kabul görmüş bir anlayışla,
kadının iş yaşamındaki yerinin daha “riskten
uzak” olması bekleniyor. Dolayısıyla kadın-
lar, yöneticilik, girişimcilik gibi rollere değil,
mevcut alanlardaki işlere yönlendiriliyor ve
sosyo-ekonomik nedenler, aile ya da toplum
etkileriyle bazı mesleklere daha fazla eğilim
gösterebiliyor. Örneğin; öğretmenlik, ban-
kacılık, mimarlık, hemşirelik, eczacılık gi-
bi alanlar kadınların tercih ettiği ilk işkolla-
rı arasında. Çalışma hayatında bazı işler daha
çok “erkeklerin alanı” olarak görüldüğünden
kadınların tercihleri arasında yer alamıyor.
Oysa bir işin gerçekleşmesi için o işin eği-
timini almış olmak, alana hâkimiyet, analiz
yapabilmek, sorumluluk alabilmek, işi geliş-
tirmek, ortaya bir ürün koyabilmek ve üretim
sürecini tam olarak bilmek yani “meslek sa-
hibi” olmanın hakkını vermek önemli.
RAKAMLAR NE DIYOR?
Türkiye’de erkek nüfusunun yüzde 72.7’si
işgücüne katılabilirken kadınların yalnızca
yüzde 34.2’si işgücünde yer alıyor. AB’ye
üye ülke ortalamasında kadınların işgücüne
katılım oranı yüzde 52.4, OECD üye ülke or-
talamasında ise yüzde 52.5.
Türkiye’de kadınlar, kendilerine yüklenen
toplumsal rolleri aşarak işgücüne dahil olsa bi-
le istihdamda yeterince yer alamıyor. Yapılan
araştırmalar her 10 kadından yalnızca 3’ünün
işgücü piyasasına katılabildiğini gösteriyor.
PANDEMIDE MAKAS AÇILDI
COVID-19 pandemisi nedeniyle kadın ve
erkekler arasındaki istihdam edilme oranı
iyice açıldı. Verilere göre pandemide, çalı-
şan kadınların yüzde 5’i, erkeklerin ise yüzde
3.9’u işlerini kaybetti. Bu yıl pandeminin de
etkisiyle cinsiyetler arası uçurumun küresel
ölçekte tamamen kapatılmasının ancak 135.6
yılda mümkün olacağı tahmin ediliyor.
FIRSAT EŞITLIĞI VE ÖNCÜ ALANLAR
Birçok şirkette üst yönetim kademesinde gö-
rev alan kadınların oranı oldukça düşük. Bu an-
lamda aralarında bankacılık, sanayi, eğitim ve
teknoloji sektörünün de olduğu Türkiye’nin ön-
de gelen şirketleri, kadın istihdamı konusunda
sosyal sorumluluk projeleri ve strateji geliştir-
me programları uyguluyor. Cinsiyetten arındı-
rılmış özgeçmiş uygulamaları, yüzde 50 kadın
çalışan oranını yakalayan çalışan profillerinin
oluşması, tüm sektörlerde az görülen teknik ve
üretimde kadın istihdamını artırmaya odaklanan
stratejiler önemli birer adım olarak öne çıkıyor.
BANKACILIK VE EĞITIM
Kadınların en çok yöneldikleri meslek
gruplarında ilk sıralarda yer alan bankacı-
lık sektörünün kadın dostu uygulamalarda di-
ğer alanlara göre önde oldukları görülüyor.
Kadrolarının yüzde 50’sini kadınların oluş-
turduğu bankaların, özellikle teknoloji alan-
larındaki kadın yönetici istihdamını ve yö-
netici seviyesindeki kadın çalışanların sayı-
ca artmasını hedefleri arasında bulundurma-
Başvuru için:
sı olumlu gelişmeler arasında. 2021’de Ulus-
lararası Cinsiyet Eşitliği Endeksi’ne (Bloom-
berg GEI) Türkiye’den giren beş kuruluşun
dördü bankalardan biri ise sanayi şirketinden
oluşuyor.
Eğitim, nitelikli kadın istihdam oranlarının en
yüksek olduğu bir diğer sektör. Sektörde kadın
istihdam oranı yüzde 50’lerin üzerinde seyre-
diyor. Bu da en başında belirttiğimiz toplum-
sal cinsiyet rollerinin etkisinde yapılan tercih-
lerin bir sonucu olarak yorumlanabilir.
Bilindiği gibi kadınlar iş yaşamında belir-
li seviyelere yükseldikçe, görünmeyen en-
gellerle karşılaşma ihtimalleri artıyor. Bu an-
lamda kurumlar, gerçekleştirilecek projeler-
le sosyal yatırımlarla yol gösterici bir görev
üstlenmelidir. Liderlik pozisyonlarında yer
alan kadın ve erkek çalışanların eşit temsil
edilmesi, adaletli, eşit ücret ilkesi, katılım-
cı ve insan odaklı bir çalışma ortamı sunmak
öncelikler arasında yer almalı. Bu noktada en
önemli şart ise liyakati korumak.